‘’’’Siz, sadece zanna uyuyorsunuz ve siz sadece atıp
tutuyorsunuz, saçmalıyorsunuz.’’’’ En’am-148
Siz, ey bilgisiz, dayanaksız, sadece zanneden, görkemli
görüntüleriyle caka satan ama içi boş odun kütükleri misali olan emperyalist,
zalim, kan emici ahmaklar ve cahil, nankör işbirlikçileri! Bir gün yanıldığınızı
anlayacak ve çok feci çakıldığınızı bizatihi hissedeceksiniz ve ardından
göreceksiniz ama bir anlık olacak o görüşünüz. Nasıl bir gürültüyle
sarsıldığınızı ve devrildiğinizi anlayamayacaksınız bile. O gölgesine
sığındığınız, sayesinde afra tafra yaptığınız, yeryüzünü eviniz sanıp
dilediğiniz gibi arz-ı endam eylediğiniz, buyur edilmeden sofralara dalmayı
marifet sandığınız, varlığıyla terleri, yaşları, kanları ve emekleri çaldığınız
ve sunduğu sahte güçle geride kalan herkesi zindanlara tıktığınız haram
servetleriniz sizi kurtaramayacak. And olsun ki, nedamet gözyaşlarınız da sizi
kurtaramayacak ve affınıza aracılık edemeyecek. Adaletle muamele edileceksiniz
ve adalet bihakkın uygulanacak, kaçamayacaksınız. Adaletle verilen karar her ne
olursa olsun uygulanacak. Yalvarıp yakarmalarınız, gözyaşlarınız asla
affedilmenizi sağlamayacak. Hesap vakti mutlaka gelecek ve hesap vereceksiniz.
Ve emin olun ki, o vakit adalet vakti olacak, adil yargılanacaksınız büyük
insanlık mahkemesinde ve tüm halkın huzurunda olacaksınız. Allah’ın vaadi
haktır ve o vaad gerçekleşecektir! Siz ki, insanlığa ait ne varsa çürüttünüz,
kokuttunuz, tüm değerleri sömürünüze aracı kıldınız. İnsanlığı, taptığı Allah
ile aldattınız, tefessüh etmiş yaşamlarınızla uyuttunuz, sömürdünüz. Ne kadar
otak ve kutsal değer varsa hepsini sonuna kadar kullandınız ve kaynak kurudu
artık. İnsanlığı parçalara ayırdınız ve her parçayı iştahla yuttunuz. Tüm
kafaları karanlığa hapsettiniz, tüm ruhları öldürdünüz. Hangi kafanın ve ruhun
insafına sığınacaksınız, insanlığın sağlam kalan hangi parçasından istimdat
dileneceksiniz? Neyi canlı bıraktınız ki, canlı kalmanıza aracılık etsin?
Bencilliğin buzlu sularında, menfaatlerin acımasız çarklarında öğüttünüz her
şeyi. Ta ki, insanı bile insanlığından ettiniz, adeta hayvanlaştırdınız.
İnsanlığın, tabir caizse azgın bir hayvan gibi çürümüş bedenlerinize
saldırmasına söyleyecek hangi sözünüz olabilir ki? Yalanlarınız, dolanlarınız
kar etmeyecek o gün, ortak koştuklarınız yanınızda olmayacaklar, hiçbir gücünüz
tek bir fayda sağlayamayacak. Artık
aldatmanıza yol verecek hiçbir kutsal olgu da olmayacak. Siz, insanlığı
öldürdüğünüz gün ölmüştünüz haddizatında ama farkına bile varamadınız,
varamayacak kadar kalın kafalıydınız çünkü ve hissedecek bir ruhtan da
mahrumdunuz. Zira siz, hiçbir zaman kafalarınıza ve ruhlarınıza özen
göstermediniz, yanlış ata oynadınız ve yanlış jokeye güvendiniz. Ve halk kadar
sağlam bir kayaya çarptınız, un ufak oldunuz, tozunuz göğe savruldu ve
savrulacak. Ateşte yanacak, azabı tadacaksınız… Her iki dünyada da…