VARİSLER...21...

Özgür DENİZ - 31.01.2019

‘’’’Mücrimleri de susuz olarak Cehenneme sevkedeceğiz.’’’’ Meryem-86

 

Aslında ne düşmandır sana düşman ne sensindir düşmana düşman. Düşman kimliğinde düşman sensindir sana düşman. Düşman değilmiş gibi görünür senin kimliğinde düşman. Düşman kimliğinde yok oldu düşman sen düşmanın kimliğindesin düşmansın sen. Geçelim! Kuşkusuz o mücrimler ki, baştan aşağı masiyetlerde boğulmaktadırlar, masiyetleri ağızlarından fışkırmaktadır ve onları ancak yanmak temizleyebilir hem de kuru bir odun kıvamında. O ateş öyle bir ateştir ki, gözleri korkudan yerinden fırlatır, kulakları sağır eder, kalbi eritir, aklı zail eyler ve çığlıklar, nedametler fayda sağlamaz olur. Mustazafları yakan ateş hiç kuşku yok ki emperyalist zihniyetin taşıyıcıları olan müstekbirleri de, kompradorları da yakacaktır. Kâfirler kurtulamayacaklar deniyor ya, müşriklerin ve münafıkların kurtulacaklarını mı sanıyorlar. Oysa ‘’onlar iman ettik demekle kurtulacaklarını mı sanıyorlar’’ diyor kutsal yasa. Öyle bedavadan iman ettim deyip, her naneyi yiyip, postu yayıp, istediğin gibi yaşayıp sonrada kurtul, bu kadar basit ve ucuz mu? O zaman bırakalım gittiği yere kadar gitsin. Çünkü ateşin içine düştükten sonra kurtuluş yoktur. Ateşe düşmeden önce kurtarmayan akıl, ateşe düştükten sonra kendini bile kurtaramayacaktır. İşte böyledir hakikat; emperyalist zalimler ve işbirlikçileri cehenneme sürüleceklerdir. Bu işbirlikçi zalimlerin kimliği, dini, dili, ırkı yoktur, her yerden çıkabilirler. Siz kalıplara bakıp olmaz diyebilirsiniz, zaten kalıplarda bu yüzdendir, sizi aldatmak için. Ama siz aklınızı ve vicdanınızı kullanacak ve hakikati göreceksiniz. Kaçış yoktur ve öyle bedavaya kurtuluşta yoktur ve başkası da kurtaramayacaktır; ahlakın kadar, adaletin kadar yani insanlığın kadar kurtuluşa yakın olacaksın! Herkes kendi sonunu kendi elleriyle hazırlar. Sonlar ya iyi olur ya kötü ama akıl, irade, ihtiyar boşuna değildir. Hakikat apaçık ortadayken, o hakikati anlayacak akıl verilmişken, anlaşılan hakikati eyleme dönüştürecek irade varken, iyiyi ve kötüyü tercih edecek ihtiyara sahipken bir şey yapmayıpta sonunda pişman olmak ahmaklıktır ve madem pervasızca günaha battın, cezaların amansızlığına da boyun eğeceksin. O gün nedamet gözyaşları dökme zamanı değil, işlediklerinin bedelini ödeme zamanı olacaktır. Tıpkı dünyada da nasıl ödeniyorsa ve mutlaka ödenirse, işte öyle. Nasıl boyun eğdirdiyseniz, öylece boyun eğdirileceksiniz! Nasıl acılardan acılara sürgün ettiyseniz, ateşlerden ateşlere atılacaksınız. Nasıl izlediyseniz acılar çekilirken ve elleriniz geri çekildiyse, öylece yanacaksınız ve eller geri çekilecek, bir yudum suya hasret kalacaksınız. Yaşasın, zalimler için alevli ateş dolu cehennem! Varolsun, zalimleri alevleriyle yakan ateş!

Tarih: 31.01.2019 Okunma: 797

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?