Plastik Poşet Felaketi ve İngiltere’den Plastik Çöp İthali

İsmail Hakkı CENGİZ - 11.02.2019

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


TEMA’nın “kamp”ında eğitim gören bir “çevre eğitimcisi”yim. 10 yıldır, İzmir ve ilçelerinde başta eğitim ve sanayi kuruluşları, bütün talep eden gruplara eğitime gidiyoruz.

Bugün, eğitimlere, İzmir Çevre Gönüllüleri Platformu’nu (İZÇEP) temsilen gidiyorum.

Son yıllarda katıldığım eğitimlerde, özellikle, PLASTİK POŞET FELAKETİ’nin üzerinde duruyorum. Bu felaketi ayrı bir bölüm olarak işliyorum. Gerçekleştirdiğimiz eğitimleri sosyal medyada paylaşırken de “plastik poşet felaketi”ni yine özellikle öne çıkarıyorum.

Bu vurgulamalarım, hemşerim Ocakbaşı Yalın kardeşimin dikkatinden kaçmamış. Konuyla ilgili olduğundan, “İngiltere’den ithal edilen plastik çöpler” ve pet şişeler konusunu da içine alacak şekilde detaylı yazar mısın, diye soruyor.

Bu talep ve sorular beni son derece memnun etti. Yalın kardeşime çok teşekkür ederim. Seve seve cevap vermeye çalışacağım.

En evvel ve her şeyden evvel şu ayrımı yapmalıyız:

Plastik poşetler ayrı bir SINIF, diğer plastik ürünler ayrı bir SINIF’tır.

Neden ayrı sınıflardır?

Çünkü pet şişe gibi daha sert, şekilli plastik ürünler GERİ DÖNÜŞÜM’e giderken, plastik poşetler GERİ DÖNÜŞÜM’e gönderilememektedir.

PLASTİK POŞET, dünyada felaket, Türkiye’de ise 14 kat daha büyük FELAKET!

Nüfusu 8,2 milyar olan dünyada, bir yılda 750 milyar adet plastik torba kullanılıyor. Buna göre, 82 milyon nüfusuyla, dünyanın tam yüzde 1’ini oluşturan Türkiye’ye ne kadar plastik torba düşer? 750’nin yüzde 1’i olan 7,5 (yedi buçuk) milyar… Öyle değil mi?

Peki, Türkiye ne kadar plastik torba kullanılıyor?

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın internet sitesine bakın: Bizzat Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Emin BİNPINAR’ın ifadesi; Türkiye'de AVM'lerin kasalarında verilen poşetlerin sayısı yıllık 45 milyarı buldu. Diğerlerini de kattığımızda bu rakam 100 (yüz) milyara ulaşıyor”

Demek ki Türkiye’deki plastik poşet kullanımı, dünya ortalamasının 14 katı… Felaketin boyutunu, büyüklüğünü düşünebiliyor musunuz?

PEKİ, BU POŞETLER NEREYE GİDİYOR?

Bu poşetlerin tamamı karaları, akarsuları, gölleri ve denizleri kirletiyor. ZEHİRLİYOR. Başta balık ve kuşlar canlıları öldürüyor.

ÇÖZÜNÜR POŞETLER

Başta eczane poşetleri, bazı poşetlerin üzerinde, “doğada yüzde yüz çözünür” yazdığını görmüşsünüzdür. Peki, poşetlerin doğada çözünmesi çözüm müdür?

HAYIR!

Çünkü çözünen poşetler, petrol ürünü olduğu için daha küçük ama daha zehirli “petro-polimerlere” dönüşürler ve sadece toprağı ve suyu değil havayı da zehirlerler…

Sonuç: Zehir soluyoruz, zehir!

Hâl böyle olunca, plastik poşet kullanımına hemen son vermenin çarelerini bulmalıyız.

İNGİLTERE’DEN NİÇİN PLASTİK ÇÖP İTHAL ETTİK?

Aslında bunun çok basit bir sebebi var: Pet şişe gibi plastik atıklardan yeni pet şişe ve diğer plastik ürünleri elde etmek, petrolden plastik ambalaj üretmekten daha ucuza mâl olduğu için.

Fakat akıllara takılan bir sürü soru var:

Bir kere, kendi plastik atıklarımızın tamamı GERİ DÖNÜŞÜM’e gönderilebiliyor mu?

Haberler.com’un 5 Haziran 2018 tarihli haberine göre; Türkiye’de üretilen yıllık 2,2 milyon ton plastik ambalajın ancak 501 bin tonu geri dönüşüme gönderilebiliyor. Demek ki geri dönüşüme gönderilen plastik oranı yüzde 25 civarında… Geriye kalan yüzde 75’lik plastik atık, geri dönüşüme gitmiyor. Nereye gidiyor? Toprağa, akarsulara, göllere, denizlere…

Türkiye’nin öncelikle kendi plastik atıklarını GERİ DÖNÜŞTÜRMESİ gerekmiyor mu?

TÜRKİYE İTHAL EDİYOR, İNGİLİZ BASINI ENDİŞE EDİYOR?

Çok garip bir durum!

Gariplik, sadece kendi çöpümüz dururken ithal plastik çöp ithal etmekle sınırlı değil…

İngiltere’den ithal ettiğimiz çöpten dolayı bizim basın değil de İngiliz basını endişeli!

19 Ekim 2018 tarihli İngiliz yayın kuruluşu BBC Türkçenin, The Guardian’dan aktardığı bilgilerin bir yerindeki şu cümle dikkat çekiyor:  “Gazete, ‘Türkiye'nin geri dönüşüm sicili çevre gözlemcilerini ikna edecek cinsten değil” diyor.”

Güler misiniz, ağlar mısınız?

Tabii İngiliz medyasının kaygısı Türkiye’nin de içinde bulunduğu yerkürenin kirletilmesi, felakete uğramasından duyulan kaygı olsa gerek!

Kendilerine teşekkür ediyoruz.

BİZİM ASIL FELAKETİMİZ

Bizim medya, ne yazık ki çevreye pek duyarlı değil… Bazı kanallar “çevre programları” yaptıkları halde duyarlılıkları “düzenli” değil… Son yaptığımız “çevre eğitimi”ni, diğer kurum ve kuruluşlar için özendirici ve teşvik edici olsun, çevre eğitimleri daha fazla yaygınlaşsın diye medyaya bildirmeye karar verdim. Eğitim tarihinden birkaç gün önce,  “ikinci dönemin ilk eğitimi, şimdiye kadarki en kalabalık grup eğitimi” şeklinde açıklamalarla bölgesel ve ulusal 30 kadar kanala duyurdum. Hiçbirisinden “tık” yoktu. Eğitimi gerçekleştirdikten sonra, etkinliği kendim haber yaptım, 5-6 fotoğraf eşliğinde bu kanallara gönderdim. Yine “tık” yok!

Belli ki bizdeki “çevre felaketi” çevrenin tahrip edilmesinden, kirletilmesinden, havanın, suyun, toprağın zehirlenmesinden daha vahim bir vaziyette…

Bizdeki asıl “çevre felaketi” medyanın konuya karşı “ölüm uykusu” 

Tarih: 11.02.2019 Okunma: 1079

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

İsmail Hakkı Cengiz

22.12.2017 - 09:28

Tarihe not düşen, satırlar... İnsanı sarsan, sarsacak bir sorgulama... Çok ümit ve cesaret verici bir fikrî çalışma... Zihnine, yüreğine sağlık. Twitter'da paylaşıyorum. Selâmlar...

Özgür Deniz

22.12.2017 - 12:44

Kalben sonsuzcasına teşekkürler saygıdeğer Paşam. Kıymetli Ağabey. Allah sonsuz razı olsun. Saygıdeğer varlığınızında yüreklerinize, gözlerinize, zihninize sağlık. Kalben eyvallah saygıdeğer Paşam. Derin ve kalbi muhabbetle selamlıyorum aziz ve saygıdeğer varlığınızı.

İsmail Hakkı Cengiz

22.12.2017 - 09:28

Tarihe not düşen, satırlar... İnsanı sarsan, sarsacak bir sorgulama... Çok ümit ve cesaret verici bir fikrî çalışma... Zihnine, yüreğine sağlık. Twitter'da paylaşıyorum. Selâmlar...

Özgür Deniz

22.12.2017 - 12:44

Kalben sonsuzcasına teşekkürler saygıdeğer Paşam. Kıymetli Ağabey. Allah sonsuz razı olsun. Saygıdeğer varlığınızında yüreklerinize, gözlerinize, zihninize sağlık. Kalben eyvallah saygıdeğer Paşam. Derin ve kalbi muhabbetle selamlıyorum aziz ve saygıdeğer varlığınızı.

İ Hakkı Cengiz

03.01.2021 - 17:23

Yazının altındaki yorumlar bu yazıya ait değildir. Başka bir yazıdan karışmıştır. Dijital dünyanın cilvesi!