Seçime bir ay kaldı. Yaşadığımız beldeleri, kentleri, şehirleri çekip çevirecek, ekipleri ve başkanlarını seçeceğiz.
Görev başındakiler, şunları yaptım, şunları da yapacağım diye ortaya çıkacaklar. Bunları anlatırken belediyenin araç ve gereçlerini, parasını pulunu kullanmaktan çekinmeyecekler. Diğer adaylar da ben daha iyisini yapacağım diye halka seslenecekler.
Bütün adaylar, akla hayale gelmedik her yerde yaptıklarını, yapacaklarını anlatacak sizden oy isteyecekler. Desteğinizi almak için size, nasıl bir kentte yaşamak istersiniz diye soran adaylar da çıkacak. Ama seçimden sonra kendi bildiklerini okumaya devam edecekler.
Yaşadığınız kentten mutlu musunuz, cadde ve sokaklarda rahatça yürüyebiliyor musunuz? Kentin imar planından, yapılaşmasından memnun musunuz? Kentimizde rahat ve huzurlu yaşayabiliyor musunuz? Çocuklarımızı toprakla, ağaçla, yeşille, tohumla buluşturacak, atölyeler kuracak icatlar yapacak, soran, soruşturan, araştıran üreten bir gençlik yetiştireceğiz diyebiliyorlar mı?
Bana kalırsa, bunları ve içinizdeki başka hevesleri, karşınıza çıkan adaylara sorun.
Mesela köyde yaşayan insanlarımız, şehirde gördüklerini bulabilecek mi, yolu, suyu, okulu olacak mı, çocuğunu köyünde okutabilecek mi?
Bilmediğimiz, tanımadığımız bir kente gittiğimizde önce minarelere bakardık. Önce minareler selamlardı bizleri. Minareler yer bulmada hareket noktalarımız olurdu. Şimdi, koca, koca beton yığınları arasında minareleri görmek, ezan sesini duymak mümkün değil.
Şubat sonu Mart başındayız. Cemreler düşecek toprak, su ve hava bulamıyor.
Bir kentin planlanmasında, yapılaşmasında en önemli unsur nefes alabilmektir. Binalar yeşili geçmemeli kesinlikle. Kente kuşbakışı bakıldığında önce yeşillikler, ağaç görülmeli, beton blokları değil. O binalara ne kadar renk verirsen ver maddesi beton, sonuçta.
Sağlıklı
huzurlu bir toplum, kentlerin iyi tasarlanmasından geçer.
Sokakta birbirlerine küfreden, yerelere tüküren değil, gülen, şakalaşan, dans
eden, şarkı söyleyen mutlu insanların yaşadığı mutlu kentleri inşa edebilecek
misiniz diye sorun lütfen adaylara.
Haydi bakalım, adaylar;
Sizlerden, sağlık, esenlik, huzur ve mutluluklar saçan kentler istiyoruz. Yani
insana değer veren, insana hizmet eden, insanı mutlu kılan, nefes alacağımız
yeşili bol kentler istiyoruz. İnsanın mutluluğu, her yönü ile iyi düşünülmüş ve
uygulanmış kent planlarından geçer.
Kolay gelsin…