ACILAR, MÜCEVHER GİBİDİRLER...

Özgür DENİZ - 10.05.2019

Acı; kuvvettir, korkunun panzehiridir. Acı; uyanık ve diri tutar, yol gösterir. Acılar, bazen karanlığa tutulan ışıklardır ve aydınlığa engel olan karanlık bulutları dağıtırlar. Aydınlığa daha kuvvetli bir şekilde bağlarlar insançocuklarını. Acı; öğüttür, öğreticidir, öğretmendir. Pusuladır acı! Faşist emperyalizm insanlığa acı çektirerek haddizatında insanlığı uyanışa sevketmektedir, insançocuklarının kendilerinin bile farkında olmadıkları uyanışa. Çünkü acı, düşünmenin ve hissetmenin itici gücüdür, muharrikidir. İnsançocuğu acı çektikçe ve çektiği acıları hissettikçe, hissedilen acılarını kafasında tahlil ve tetkik edip üzerinde aklettikçe muhakkak uyanacaktır hatta tanımadığı ama sürekli kendisi tarafından aldatılan düşmanı da tanıyacaktır.  Acılarla dolu dünyada nereye nasıl gideceğini, nerede nasıl duracağını, neyi nasıl yapacağını söylerler acılar. Acılar; hiç unutulmamalıdırlar, daima hatırlanmalıdırlar. Eylemlerimize yön verebilmelidirler. Hatta insanın duası, acılarıyla daha bir kavileşir, şiddetlenir, haykırışa dönüşür. Acıları hatırlamak; acıları alevlendirmek ve yeniden acı çekmek demek değildir, bilakis yeniden doğmaya teşne olan acıları doğmadan öldürmektir ve hayatımızın, dünyamızın ve her şeyin çok daha güzel olmasının yolunu açmaktır. Acılar; ucuza da gitmemelidirler. Şifalıdır acılar. Besin değerleri yüksektir. Acı çektikçe kuvvetlenirsiniz ve alışırsınız acılara. Faşist emperyalizmin çektirdiği acılara alışmak, ona yenilmeyeceğini ve asla boyun eğmeyeceğini göstermek ve asıl onun korkması gerektiğini onun odunlaşmış beynine sokmak demektir. Acılara alışmak, korkusuzca savaşmanın önkoşuludur. Acılar, savaşa değil barışa götürür insanları, nefrete değil sevgiye yönlendirir. Aydınlık; nefret, savaş, ölüm akan dillerin değil, sevgi, barış ve yaşam akan dillerin sunabileceği bir değerdir. Acı çekmeyenler ve acılara alışmayanlar korkularından ölürler, her gün ölerek yaşarlar ve yaşamadan ölürler. Unutuldukları vakit çoğalırlar, hatırlamak acıları azaltmaktır. Bu yüzden acılar asla unutulmamalıdırlar. Unutmayınız acılarınızı! Ölürsünüz... Hatırladığınız vakit, hatırlamak istemeyeceğiniz acılar yaşamazsınız. Acı çekin denilmiyor, çekmek zorunda kaldığınız acıları yeni acılar çekmemek için hatırlayınız deniliyor. Acılar; insanların en sadık, en güvenilir, en kuvvetli yoldaşlarıdırlar. Hatta ve hatta acılar, empati yapabilmeyi de tevlit ederler. Empati yapamayan insançocuğuna acıların öğrettiği hiçbir şey olamaz. Öyle zamanlar olur ki, acılar paha biçilmez birer mücevhere dönüşürler. Sevinçleri bile lezzetli kılandırlar acılar. Acılar; umutturlar, özgürlüktürler, aydınlıktırlar, güzelliktirler, maviliktirler, yaşamdırlar. Acılar; insan olmayı, kula kulluk yapmamayı, ahlaklı ve adaletli olmayı, kul hakkına ne pahasına olursa olsun el uzatmamayı öğretirler. Acı çekmeye teşne olmayınız ama çekmek zorunda kaldığınız acılarınızı da asla ve kata unutmayınız ve ucuza satmayınız. Acılarınızı kullanmasını bilirseniz, çok güzel şeyleri satın alabilirsiniz. Lütfen mazoşist olmayınız! İnsan olarak doğdunuz, şerefli kılındınız, akıl verildi, vicdan verildi. Peki, bunların hiçbir sebebi yok mu? Lütfen birazcık sorun ve sorgulayın, acılar aynı zamanda soruları çoğaltır ve sorgulamayı kıvılcımlandırır.

Tarih: 10.05.2019 Okunma: 773

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?