Acı; kuvvettir, korkunun panzehiridir. Acı; uyanık ve diri
tutar, yol gösterir. Acılar, bazen karanlığa tutulan ışıklardır ve aydınlığa
engel olan karanlık bulutları dağıtırlar. Aydınlığa daha kuvvetli bir şekilde
bağlarlar insançocuklarını. Acı; öğüttür, öğreticidir, öğretmendir. Pusuladır
acı! Faşist emperyalizm insanlığa acı çektirerek haddizatında insanlığı uyanışa
sevketmektedir, insançocuklarının kendilerinin bile farkında olmadıkları
uyanışa. Çünkü acı, düşünmenin ve hissetmenin itici gücüdür, muharrikidir. İnsançocuğu
acı çektikçe ve çektiği acıları hissettikçe, hissedilen acılarını kafasında
tahlil ve tetkik edip üzerinde aklettikçe muhakkak uyanacaktır hatta tanımadığı
ama sürekli kendisi tarafından aldatılan düşmanı da tanıyacaktır. Acılarla dolu dünyada nereye nasıl gideceğini,
nerede nasıl duracağını, neyi nasıl yapacağını söylerler acılar. Acılar; hiç
unutulmamalıdırlar, daima hatırlanmalıdırlar. Eylemlerimize yön
verebilmelidirler. Hatta insanın duası, acılarıyla daha bir kavileşir, şiddetlenir,
haykırışa dönüşür. Acıları hatırlamak; acıları alevlendirmek ve yeniden acı
çekmek demek değildir, bilakis yeniden doğmaya teşne olan acıları doğmadan
öldürmektir ve hayatımızın, dünyamızın ve her şeyin çok daha güzel olmasının
yolunu açmaktır. Acılar; ucuza da gitmemelidirler. Şifalıdır acılar. Besin
değerleri yüksektir. Acı çektikçe kuvvetlenirsiniz ve alışırsınız acılara. Faşist
emperyalizmin çektirdiği acılara alışmak, ona yenilmeyeceğini ve asla boyun eğmeyeceğini
göstermek ve asıl onun korkması gerektiğini onun odunlaşmış beynine sokmak
demektir. Acılara alışmak, korkusuzca savaşmanın önkoşuludur. Acılar, savaşa
değil barışa götürür insanları, nefrete değil sevgiye yönlendirir. Aydınlık;
nefret, savaş, ölüm akan dillerin değil, sevgi, barış ve yaşam akan dillerin
sunabileceği bir değerdir. Acı çekmeyenler ve acılara alışmayanlar korkularından
ölürler, her gün ölerek yaşarlar ve yaşamadan ölürler. Unutuldukları vakit
çoğalırlar, hatırlamak acıları azaltmaktır. Bu yüzden acılar asla
unutulmamalıdırlar. Unutmayınız acılarınızı! Ölürsünüz... Hatırladığınız vakit,
hatırlamak istemeyeceğiniz acılar yaşamazsınız. Acı çekin denilmiyor, çekmek
zorunda kaldığınız acıları yeni acılar çekmemek için hatırlayınız deniliyor.
Acılar; insanların en sadık, en güvenilir, en kuvvetli yoldaşlarıdırlar. Hatta ve
hatta acılar, empati yapabilmeyi de tevlit ederler. Empati yapamayan
insançocuğuna acıların öğrettiği hiçbir şey olamaz. Öyle zamanlar olur ki,
acılar paha biçilmez birer mücevhere dönüşürler. Sevinçleri bile lezzetli
kılandırlar acılar. Acılar; umutturlar, özgürlüktürler, aydınlıktırlar,
güzelliktirler, maviliktirler, yaşamdırlar. Acılar; insan olmayı, kula kulluk
yapmamayı, ahlaklı ve adaletli olmayı, kul hakkına ne pahasına olursa olsun el
uzatmamayı öğretirler. Acı çekmeye teşne olmayınız ama çekmek zorunda
kaldığınız acılarınızı da asla ve kata unutmayınız ve ucuza satmayınız. Acılarınızı
kullanmasını bilirseniz, çok güzel şeyleri satın alabilirsiniz. Lütfen mazoşist
olmayınız! İnsan olarak doğdunuz, şerefli kılındınız, akıl verildi, vicdan
verildi. Peki, bunların hiçbir sebebi yok mu? Lütfen birazcık sorun ve
sorgulayın, acılar aynı zamanda soruları çoğaltır ve sorgulamayı kıvılcımlandırır.
ACILAR, MÜCEVHER GİBİDİRLER...
Özgür DENİZ - 10.05.2019
Tarih: 10.05.2019
Okunma: 773
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.