Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Önce, şunu söyleyeyim: 23 Haziran’da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kim kazanırsa kazansın dünyanın sonu değil. O günü kıyamet günüymüş gibi abartmanı âlemi yok! Evet, bir anormallik oldu. Acayip bir şekilde İstanbul seçimi iptal edildi ve o gün yenilenecek. Lâkin o gün normal bir seçim olacak.
Diğer seçimlerden bir tek farkı var: Başa güreşen iki adayın “İstanbul meselesi”ni canlı yayında tartışacak olması.
“Tartışma”yı Ekrem İmamoğlu talep etti. Binali Yıldırım da uzun bir süre düşündükten sonra kabul etti.
Tabii AKP adayının tartışmayı kabul etmesi hiç beklenmiyordu. Hâl böyle olunca, “acaba bunun altında ne var da tartışmayı kabul etti?” sorusu zihinlere ampul gibi asılı kaldı!
Akıl almaz bir kampanyayla Pazar akşamı yapılacak tartışmanın sunucusu yıpratılıyor. Binali Yıldırım’ı kollayacağı, İmamoğlu’nu sıkıştıracağı dile getiriliyor. Sosyal medyada ve Whatsapp’ta dönen tezgâha, Yeniçağ Yazarı Orhan Uğuruğlu, dün attığı, “KESİNLİKLE YALAN” twitiyle noktayı koydu.
Bugün ise, Can Ataklı, “İsmail Küçükkaya’yı, Turizm Bakanı’nın eski bir gazeteci olan eşinin ikna ettiğine dair bir duyum aldığını” söyledi. Duyuma göre, Bakan eşi, “Yıldırım’ı sıkıştırmaması” karşılığında sunuculuğu Küçükkaya’ya verilebileceğini” söylemiş.
Şimdi… Sakin olalım… Ve düşünelim:
Hepimiz İmamoğlu’nu da Yıldırım’ı da yakından takip ediyoruz. Allah aşkına, şartlar ne olursa olsun, İmamoğlu karşısında Binali Yıldırım’ın herhangi bir puan alma imkân ve ihtimali var mı?
Öyleyse, bu, “tartışmayı sulandırma”, zihinleri bulandırma kampanyasının amacı ne?
Amacı şu olabilir:
AKP kanadı, tartışmayı kabullenmekle “tarihî” bir hata yaptıklarını fark etti.
Peki, şimdi ne yapabilirler?
Binali Yıldırım, Tartışmadan kendisi çekilirse, katıldığında uğrayacağı kayıptan daha büyük bir puan kaybıyla karşı karşıya kalacak.
O vakit ne yapmalı?
Asılsız haberler çıkararak Ekrem İmamoğlu’nu korkutmalı… Onu tartışmadan caydırmalı!
Evet, yapılan kampanyalar, İmamoğlu’nun tartışmadan çekilmesini sağlamak için ortaya konan tezgâhlardır.
İmamoğlu’na bir komplo varsa budur… Tartışmada sıkıştırılması veya rakibinin kollanması değil… Bizzat İmamoğlu’nun tartışmadan vazgeçmesine sebep olmaktır. Tersten komplo!
İmamoğlu, herhalde bu kaba tezgâha gelmeyecektir.