BÜYÜK YANILGI VE KARANLIĞIN KUYUSU...26...

Özgür DENİZ - 30.06.2019

Ey insançocuğu! Ölümün gövdeni delip geçeceği, hayatına dair her şeyi silip geçeceği ve senin bir hiç olacağın hayatın yolcusu, hanın misafiri değil misin? Sen geride bıraktığınsın ve hep öyle kalacaksın. Sen sevmek, sevdirmek için değil misin? Nefret etmek ve nefret ettirmek için misin? Zorlaştırmak değil kolaylaştırmak gerekmiyor mu hayatı, şeyleri? Kurtul artık seni sarıp sarmalayan şu karanlıktan, uyan artık kâbuslarından. Bak yaşamak gülümsüyor sana, koşsana! Özgürlüğe doğru koş, merhaba de kırlara, baharlara, çiçeklere, böceklere, kuşlara, insan kardeşlerine. Bağlanıp kalma şeylere, post serme yerlere, köleleşme, kökleşme. Ağırlıklar uçmanı, göklerde özgürce kanat açıp süzülmeni engeller, yük düşürür insanı yerlere. İnsan olduğunu hatırla! Ne getirdin, taşıdığın ne, ne götüreceksin? Yaşamaktan hazzet, hisset yaşadığını, hissedinceye değin savaş yaşamak için. İnsanı insandan ayırma, bir kısmını dostum deyip kayırma, hayâ perdesini yüzünden sıyırma. Özgürlüğünü yok edenleri ayıkla insanlık tarlasından ama yine de merhamet et onlara. Kin, nefret, haset, fesat tohumu ekenleri ayıkla, sevgiyle düzelt onları, onlar cahillerdir bilmiyorlar. Sev insanı ve saygı duy insanlığa. Sev bir kere ya sev, ölür müsün seversen? Hem de ayrım yapmadan sev, özü insan olanı, sözü insan olanı, yüzü insan olanı sev. Sev insansa! Kalbin birazcık yumuşasa, gövden birazcık esnese olmaz mı, yapamaz mısın bunu? Kibrin insanı alçalttığını bilmiyor musun? Kıskançlığın, kompleksin insanı ne hallere düşürdüğünü hissedemiyor musun? Ne kaybedersin seversen, ne kazandın sevmedin de? Gökyüzüne bak, şarkılar söyle, şiirler oku, kucakla kardeşini, koparmadan kokla çiçekleri. Çık kırlara, kendini atıverinceye değin koş, doğal yaşa, özgürce coş. Coşsun gönlün ummanlar gibi. Aklını başına al, ellerini vicdanına koy. Sen seni değiştirmezsen kimse seni değiştirmez, değiştiremez, değiştirmekte istemez. Değiştirilirsin ama zalim avcıların arzularına hizmet edeceğin şekilde yani kendine bir türlü gelemeyeceğin ve asla yaşamak sevincini duyumsayamayacağın şekilde. Oysa sen istendik değişimlerin aracı değil, istenmedik değişimlerin aracı olmalısın yani kendi özgür iradenle, kendi aklınla, kendi ihtiyarınla, kendi yüreğinle değişimin öznesi olmalısın yani büyük insanlık devriminin mimarı olmalısın. Sen bir avsın zalim avcıların elinde. Çünkü sen nimetlere ulaşmanın aracısısın. Böyle bir aracıyı uyandırmak, böyle bir avı ürkütmek isterler mi zalim avcılar? Yaşam tükenip gidiyor be insançocuğu! Bırak nefreti, kini, ayrılığı. Muhabbetle diril, sevgiyle geril, hasretle atıl yaşamın içine. Bırak sahip olma, kaybedeceğin ve sonuna kadar elinde tutamayacağın şeylere sahip olmak cehaletten başka nedir ki, yaşamı daraltmaktan başka ne olabilir ki? Sana seni kaybettiren sahip olmak değil mi? Seni bana düşman kılan sahip olmak güdüsü değil mi? Sana her şeyi öldürten, yok ettiren, tükettiren sahip olmak güdüsünden başka ne olabilir ki? Yaşamak diye bir şey var be. Sen yaşadığını mı sanıyorsun? Yaşamıyoruz be insançocuğu. Kardeşimize bile hatasını söyleyemiyoruz. Tatlı kızmalarımızla, tatlı sert uyarılarımızla dostluk ateşimizi söndürüyoruz. İncir çekirdeğini doldurmayacak şeyler yüzünden birbirimize darılıyoruz, küsüyoruz, dostluğumuzu öldürüyoruz. Bu nasıl yaşamaktır? Böyle ucuz, basit bir yaşamı yaşayabilir mi insan olan? Uyarılarımız bizi düşman yapıyor ama düştüğümüzde uyanıyoruz velakin bu arada uyarıcılarımızı kaybediyoruz. Çok basit, bayağı, banal yaşıyoruz. Paranın kölesi, kuklası olmuşuz adeta. Para diye çıldırıyoruz, parayı yaşamaya tercih ediyoruz. Birlikte yaşamak varken, birlikte üretmek, birlikte tüketmek, paylaşarak mutlu olmak varken, üç kuruşumuz cebimizden çıkıp gidecek diye ödümüz patlıyor. Bankada ki paramızı cebimizde taşıyamaz duruma gelmişiz, bir dost çıkarda hadi şurada bir şeyler içelim der diye. Buna mı yaşamak diyorsun be insançocuğu? Yaşamıyorsun, yaşamıyorlar, yaşamıyoruz, yaşatmıyorlar. Ama sen yaşamak için savaş ey insançocuğu, sahip olmak ve sahip olarak herkese, her şeye sahip olmak için değil, sahip olmak için savaşırken yaşamayı öldürmek için değil, inadına yaşamak için, sevmek için, özgürlük için, kırlarda koşmak, sevgiyle coşmak, insanla kucaklaşmak, doğan güneşi ve bir dilim ekmeği paylaşmak için yaşa.

Tarih: 30.06.2019 Okunma: 816

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?