Politikacıların varlığı küresel bir gerçekliktir ve
politikacılar muayyen bir uzama ve topluma ait değillerdir! Ama her nerede
olurlarsa olsunlar, hangi toplumda bulunurlarsa bulunsunlar, niçin
varolduklarını hep merak etmişimdir, sorgulamışımdır. Tabi burada olguya ve
olaya ideal bağlamda bakarak bunu söylüyoruz. Velakin değerlendirmelerimiz ve
mülahazalarımız kahir ekseriyetle reel bağlamda ki varlıklarına yani algılanan
ve hissedilen mevcudiyetlerine dair olacaktır. Geçelim! Bu politikacılar
kelimenin tam anlamıyla alık, bön ve ahmak. Şuculaşmak, buculaşmak, kendileşmek
vb. gibi malayani şeylerle iştigal etmekten, çendan reel bağlamda niçin
varolduklarını ve ne yapmaları gerektiğini düşünemiyorlar, abuk sabuk şeylerle
hemhal oluyorlar, diplerindeki müşahhas şeyler dikkatlerini celbetmiyor da çok
uzaklardaki mücerret şeylerle ilgileniyorlar yani asıl mevzuları bırakıp tali
işlerle vakit öldürüyorlar. Haddizatında zaten varlıklarının ne ifade ettiğini
düşünmekte istemiyorlar. Halkları aldatabilmek ve bu beceriye malik olmak
kifayet ediyor onlara. Ya kimsiniz ki kimcileşiyorsunuz, necisiniz ki
necileşiyorsunuz, başka bir varlık mısınız ki kendileşiyorsunuz, işiniz ne
sizin, neyle iştigal ediyorsunuz? Siz münhasıran bir tarafa mı aitsiniz ki,
münhasıran birileri için mi varsınız ki? Yekpare insanlığa aitseniz ve yekpare
insanlık için varsanız zaten böyle bir faist daire içinde boğulmazsınız, aksi
ise zaten varlığınızın hiçbir kıymet-i harbiyesi ve hükmü olamaz. Reel olarak
bakıldığında her biriniz yekpare insanlığın malısınız, öyle olmalısınız,
şucuyum, bucuyum deme hakkınız da, öyle davranma salahiyetiniz de yoktur ve
olamaz, var ve olur derseniz de kendiniz yok olursunuz. Öyleyse malum
sorgulamaları yapmanıza hiçbir sebep yoktur. Gevezelik edeceğinize, cerbeze
yapacağınıza gidin işinizle iştigal edin. Reel bağlamda ki mevcudiyetinizin
sebebine binaen reel sonuçlar ortaya koyun. Yani konuştukları, ilgilendikleri
şeylere bir baksanıza Yaradan aşkına, hiçbirinde akıl, izan, insaf var mı?
Varlıkları gibi hayatları da trajikomik bir görüntü veriyor. Özleri boş,
sözleri boş, hayatları boş, eylemleri boş, nerden baksan neresine baksan boş,
kalpleri ve kafaları da boş. Dolu olan tek şeyleri kasaları. Onların düşünceye
ihtiyacı yok ki, ki düşünce onlar için beladır. Çünkü düşünce onların varlığını
sorgular, sakıncalı bulur; barışın, kardeşliğin, eşitliğin, hürriyetin,
adaletin, ahlakın egemen olduğu bir dünya için. Onlar düşünceyi bırakın,
düşünme olgusunu ortadan kaldırmaya çalışırlar ellerinden gelse. Ki filhakika
politikaya, politikacıya ihtiyaç var mı orası da ayrı bir muamma. Naçizane
fikrimce politikadan bir kurtuluş beklemediğimi her zaman ifade etmişimdir, ki
beklemiyorum da. Bana insanlığın tek bir yarasını gösterin ki, politika merhem
olmuş olsun hatta daha da kanatmamış olsun. Çünkü politika denilen şey
emperyalizmin Truva Atıdır. Emperyalizmin yol temizleyicisidir, mesken
belirleyicisidir. Filhakika bir tren gibidir, halka çok uzaktır ama bazen
halkın içine girermiş gibi yapar, indirir bindirir ve yine kaybolur gider.
Emperyalizm adına insanlığı bölücü bir unsurdur. Ki kardeşi kardeşe kırdıran bu
illet değil midir ve bu illetin müptelası olan sefiller değiller midirler? Politikasız
ve politikacısız bir dünyanın daha güzel, daha temiz, daha adil, daha ahlaklı,
daha özgür, daha yaşlanılır bir dünya olduğunu düşünüyorum. Politikacıları yok
edin, tüm savaşlar son bulur, halklar kardeş olurlar. Çok derin bir mevzu ve bu
mevzuyu konuşmak mutlak özgür bir zihnin varlığını iktiza eder! Zihinlerin ve
kalplerin daha bir temiz olacaklarına inanıyorum politikasız ve politikacısız
bir dünyada. Zira toplumu ve her şeyi kirletiyorlar, ahlakı, adaleti,
hürriyeti, barışı, kardeşliği öldürüyorlar. Aklı, duyguyu, sevgiyi, huzuru,
bilinci katlediyorlar. Sözün kıymetini düşürüyorlar. Bunların varoldukları
yerde insan düşmüştür, alçalmıştır, ölmüştür. Haddizatında toplumlarda ki en
cahil kesim de politikacı kesimidir. Bunu olanca bilincimle izhar ediyorum,
politikacı demek cehaletin taşıyıcısı, yayıcısı, yaşatıcısı demektir.
Politikacı demek bölücü demektir, zaten politika dediğimiz şey şeytanın
silahıdır. Hayır, aksi ise, iddialar ispat iktiza eder. Bana politikacıların
ağladıkları ama halkların güldükleri tek bir toprak gösterin. Zevahirle
ilgilenmiyorum, hakikate tapıyorum! Şuculaşmak, buculaşmak, kendileşmek; ne
bunlar Yaradan aşkına ya? Eee bizim parti şöyle yaparsa şu partiye benzermiş,
kendi kitlesini kaybedermiş, ne bileyim bizim parti şöyle yaptığı için böyle
olmuş, bilmem ne olurmuş, ne olmuş. Halk nasılsa politikacı öyle oluyor,
politikacı nasılsa halk öyle oluyor yani birbirine benziyorlar maateessüf.
Bunların gevezeliklerine ve oyunlarına halkta alet oluyor maalesef ve bunu da
gerçekten bile isteye yapıyorlar. Hülasa; cehalet, cehaleti besliyor! Üzüm
üzüme baka baka kararırmış! Hem dostlar hem de düşmanlar yani derin sahtekârlık.
Göreviniz ne sizin? Kimsiniz siz? Niçin varsınız? Kimin için varsınız? Sizin
göreviniz adalet peşine düşmek, adaleti bulmak ve yerine koymak kardeşim. Kim
olduğun, ne olduğun, neci olduğun, ne düşündüğün bana ne? Necileşirsen necileş,
kimcileşirsen kimcileş ama bana adalet getir. Ne yap et, git, ara, bul, al ve
gel. Bana başka hiçbir şey lazım değil. Bana adaletten ve iyilikten başka
hiçbir şey lazım değildir. Bunu yapamıyorsan sana ihtiyacım yok, neyin lazım ki
bana? Senin kimliğini, düşünceni yiyip içmeyecem, senin kimliğinle, düşüncenle
yaşamayacam. Ben adaletle yaşarım, adaleti yer içerim. Adalet yoksa politikanızın
canı cehenneme. Sana değer vereceksem bunun kriteri nedir? Adalettir adalet.
Kimliğin değildir. Düşüncen değildir. İdeolojin değildir. Duyguların değildir.
Bir yere seçilmiş gelmişsen, insan ol, insanca yaşa, nepotizm bataklığına
düşme, rant kavgasına girme. Halkın yanında ol, halkla iç içe ol ve halkın
çıkarını gözet. Halkı sev ve saygı duy halka, haklarını koru. Ondan sonra da
son nefesini verene dek orada dur. Kim ne der, diyen ne der kimin umurunda.
Dişini gösteren it ısırmazmış. Sen adaleti ve iyiliği getir, beni al götür.
Başka bir şeye bakarsam ve başka bir şey düşünürsem namerdim. Senin geldiğin
yerde 100 yılda 1000 yılda durmanı zerre ırgalarsam namussuzum, aklıma bile
gelmez, bana ne, ben bana getirmen gereken şeyleri getirip getirmediğine,
vermen gereken şeyleri verip vermediğine bakarım. İstediğim olduysa seni
unuturum olduğun yerde, istersen son nefesine kadar otur orada, ki oturursun da
zaten. Sen bunu yap, havlayacak olan it yine havlar ama kim duyar? Sen olduğun
yerde kalmak istiyor musun, istemiyor musun? Yol belli, yön belli, tercih
belli. Kalmak istiyorsan yapman gereken belli, kalmak istemiyorsan
gönderileceğin yol belli. Sahtekârlığa, düzenbazlığa, hokkabazlığa gerek yok
ki. Münhasıran insan olman kifayet edecektir vekâlet etmen için. Ama
politikacıların böylesi bir dertlerinin olduğunu sanmıyorum. Zaten bu yüzden
malayani ile iştigal edip duruyorlar ya biteviye. Oysa ebediyen vekâlet mi
etmek istiyorsun? Çok basit. Samimi isen buyur. İyi ol ve adil ol, iyilikle ve
adaletle gel. Amma velakin olmaz, olmayacak. Binaenaleyh behemehâl insanlığı
politikacılardan kurtarmak gerek, insanlığın politikacılardan kurtulması gerek.
İnsanlığın kendi kendine kalması gerek. Kim bunlar ya kim bunlar ki, yekpare
insançocuklarının kaderlerini çiziyorlar. Ya yanlış biliyorlarsa ya yanlış
düşünüyorlarsa ya yanlış yapıyorlarsa? Niçin bunların yanlışlarının,
hatalarının, cehaletlerinin bedelini hayatımla ödeyeyim? Benden senden akıllı
olduklarının hücceti var mıdır, nedir? Olmaları gerektiğini söyleyen vahiy mi
vardır?
POLİTİKACI ÜZERİNE...
Özgür DENİZ - 03.07.2019
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.
İsmail Hakkı Cengiz
17.05.2018 - 09:05
Kardeşim, ellerine sağlık. Biz çevrecilerin duygularına tercüman olmuş, mücadelemize güç katmışsın. Allah senden razı olsun. Hayırlı ramazanlar. Selâmlar...
Özgür Deniz
17.05.2018 - 09:14
Eyvallah inşaAllah saygıdeğer güzel insan kıymetli Ağabey aziz Paşam! Doğa her şeydir. Doğa dosttur. Doğa kaynaktır, anadır. Doğanın değerini bilmeyen insanın değerini de bilmez. Aynı duygu düşünce ve dua ile kalben bilmukabele inşaAllah saygıdeğer Paşam. Derin ve kalbi muhabbetle selamlıyorum aziz ve saygıdeğer varlığınızı inşaAllah.
Akıl Akıl Akıl Akıl saygıdeğer Paşam. Gerisi hikaye. İnsan mutlak bağımsız bir akıla sahip olmalı. Yoksa rezillik ve perişanlık içinde geberip gidecek maalesef.
İsmail Hakkı Cengiz
17.05.2018 - 09:05
Kardeşim, ellerine sağlık. Biz çevrecilerin duygularına tercüman olmuş, mücadelemize güç katmışsın. Allah senden razı olsun. Hayırlı ramazanlar. Selâmlar...
Özgür Deniz
17.05.2018 - 09:14
Eyvallah inşaAllah saygıdeğer güzel insan kıymetli Ağabey aziz Paşam! Doğa her şeydir. Doğa dosttur. Doğa kaynaktır, anadır. Doğanın değerini bilmeyen insanın değerini de bilmez. Aynı duygu düşünce ve dua ile kalben bilmukabele inşaAllah saygıdeğer Paşam. Derin ve kalbi muhabbetle selamlıyorum aziz ve saygıdeğer varlığınızı inşaAllah.
Akıl Akıl Akıl Akıl saygıdeğer Paşam. Gerisi hikaye. İnsan mutlak bağımsız bir akıla sahip olmalı. Yoksa rezillik ve perişanlık içinde geberip gidecek maalesef.