Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
TÜRKİYE, AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ (ABD)’Nİ YENEBİLİR Mİ?
Bu suali sormak zorundayız. Çünkü Suriye’de “güvenli bölge” tesis edebilmemiz buna bağlı… Çünkü o “alan”, ABD’nin “kara gücüm” dediği YPG/PKK’nın kontrolünde… Elbette ABD’nin “her türlü” koruma ve desteğiyle… Hava korumasıyla, siyasî/ekonomik ve psikolojik desteğiyle…
Dolayısıyla, “kara gücü”nü bertaraf etmeniz, ABD’ye galebe çalmanıza bağlı!
Evet, Amerika’yı yenebilir miyiz?
Yenebilme ihtimalimiz var!
Bir kere, ABD’nin artık, eski Amerika olmadığı, gittikçe “güç kaybettiği” yazılıp-çiziliyor. Türkiye’nin ise “eski Türkiye” olmadığı, Amerika’nın tersine gittikçe “güçlendiği” dile getiriliyor.
Lâkin bu kadarlık “değişim” Amerika’yı yenmemize yeter mi?
Yetmez!
Bir kere, her şeyden önce, silahlarımızın büyük bir bölümü Batı ve ABD menşeli… Amerika’yı kendi silahlarıyla yenmemiz müşkül!
O vakit, ne yapmak lâzım?
Destek almak lâzım, yardım almak lâzım!
Kimden?
Tabii ki Amerika’nın rakiplerinden…
En başta Rusya’dan…
Nitekim İstiklal Harbi’nde de Atatürk, o günün Rus lideri Lenin’den büyük destek gördü. “Emperyalistler”e karşı mücadelemizde Lenin bize seve seve yardım etti. Bugün de Putin ve ülkesinin bize seve seve destek olacağından hiç kuşkum yok.
Yeter ki biz isteyelim… Yeter ki kararlı ve azimli olalım.
Bağımsızlık irademizi gösterelim.
Elimizde tarihî bir fırsat var: S-400’ler!
S-400’ler, hem ABD’ye karşı en önemli “savunma silahlarımız”, hem de ABD’yle mücadele etmek, onu yenmek için en stratejik aynı zamanda en sembolik araç!
S-400’leri hemen yurdun en uygun yerlerine konuşlandırarak kullanıma hazır hale getirmeliyiz.
Bunu yaptığımız gün Amerika’yı yenme irademizi göstermiş oluruz ve o emperyalist gücü yenebiliriz.
O vakit, zaten, YPG/PKK problemini de “kökten” çözme yoluna girmiş oluruz. Kısa süre içinde de terör örgütünü bitiririz.
“Güvenli Bölge”yi tesis ederiz.
Türkiye’deki Suriyelileri de evlerine gönderebiliriz.
Anahtar, S-400’ler! İlla S-400’ler!
Bu silahlar nerede? Ne âlemde?