Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Fiyat artışlarının düşük olması, hatta hiç artış olmaması hepimizin menfaatine… O vakit elbette pahalılık olmaz, fiyatlarda bir istikrar olur, piyasa oturur. Bir düzen ve GÜVEN oluşur. Faizler düşer, kredi almak kolaylaşır, yatırım artar. Elbette alış-veriş de kolaylaşır
Ama gerçekten fiyat artışı düşükse veya hiç artış yoksa!
Yok, eğer fiyat artışları yüksek olduğu halde TÜİK düşük gösteriyorsa bunların hepsi ters teper!
Neden?
Çünkü GÜVEN kalmaz!
İnanç kalmaz, İMAN kalmaz!
3 Ekim 2019 günü, TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranı, yıllık olarak % 9,26… Oh, çok şükür, enflasyon “tek haneli” rakama düştü(!)… Düşmüş!
Peki, buna memlekette kaç kişi inanıyor?
82 milyonluk bir memlekette, kaç milyon kişi inanıyor diye sormuyorum… Kaç kişi diye soruyorum. Çünkü inanan kimseyi görmüyorum.
6 Ekim Pazar akşamı, çoğu yayınında iktidara destek veren ON4 adlı televizyon kanalında 4 yorumcu tartışıyorlar.. Söz enflasyona geldi… Son rakamlara hiçbirisinin inanmadığı belli… Sakallı, genç bir yorumcu, enflasyonun nasıl düşük çıktığını şöyle açıkladı: “Yumurtayı 40 (kırk) kuruştan hesaplamışlar. Belki köylerde falan bu fiyata olabilir ama İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde yumurtanın tanesi 80 (seksen) kuruş.”
ÖLÇÜ ve TARTI
Daha önceki birkaç yazımda, “piyasadaki ölçü ve tartıya güveniyor musunuz?” diye sormuştum. Bu konuda GÜVEN’in iyice azaldığını biliyorsunuz. Hem ölçü aletlerinin ayarına hem de ayar doğru olsa bile ürünleri tartan kişilerin insaf ve vicdanına güven bitik durumda!
GÜVEN’i kim yeniden diriltecek? Piyasayı güvenli ve güvenilir hale kim getirecek?
Piyasadaki ölçü ve tartıyı kim kontrol edecek?
DEVLET! Devletin merkezî ve yerel yönetimleri… Bu konuda, bir devlet kurumu olan TÜİK’in de bir görevi, rolü var mı? Olsa gerek! En azından güvenilirliği “örnek” olmalı!
TÜİK, her ay enflasyonu “tartıyor”.
Bu “tartıya” güven her gün azalıyor. Vatandaşı en fazla ilgilendiren “terazisine” inanılmayan, GÜVEN duyulmayan bir kurumun diğer istatistiklerine nasıl inanılacak?
Bu güvensizlik milleti ve memleketi nereye götürür?