Bak ne diyeceğim kardeş, kulaklarını aç iyi dinle! Yokluğa
alışana yokluk hiçbir şey yapamaz, çünkü o alışmıştır, ne olacağını, ne
yapacağını, nasıl hareket edeceğini çok iyi bilir böylesi durumlarda, halk
jargonuyla kaşarlanmıştır yani tabir caizse, yel kayadan ne götürebilir ki
kardeş? Belki acı çeker ama umursamaz dayanır, çünkü bilmediği, yabancı olduğu
bir şey değildir. Belki de ölür! Ama böylesi ölümlerden kork derim kardeş! Ya
varlığa alışan ne yapar, varlığı yokluğa evrilince? Yokluk, varlığa kasırga
gibi gelir, ne olacağını, ne yapacağını, nasıl hareket edeceğini bilemez
böylesi bir durumda varlığa alışan, yokluk varlığı param parça parçalar,
kötürüm eder, bir düştün mü, bir parçalandın mı bir daha toparlanamazsın, ayağa
kalkamazsın kardeş. Alıştığın şeyin yitmesi bitmeyecek acılara yol verir. Sen,
sen ol, yokluğu yoklukla korkutmaya yeltenme, böylesi bir alçaklığa düşme.
Bakarsın varlığın yokluğa dönüşüverir de düşüverirsin. Böyle yaptıysa sakın
düşme, düşmemeye bak! Düştüğünde, düşürdüklerinin merhamet edeceğini mi
düşünüyorsun? Öyle düşünme kardeş! Yokluğu, kullaştırmak, köleleştirmek için
yol belleme. Bir bakmışsın hiç ummadığın anda kölelik tasması geçivermiştir
boynuna. Varlığa tasallut etme, hele vesilesi sen olmadığın bir varlığa yokluk
hırkası giydirmeye çalışma zorla. AND OLSUN ki olmaz bu kardeş! Ele düşmek
kötüdür kötülükten sonra, unutma bunu. Düşündün mü hiç bunu? Düşün bir derim
kardeş! Düşünmeden düşmek felakettir, unutma bunu. Rızka dokunan el yanar
mutlaka, yanmadan önce de kırılır, bunu da unutma!
DİNLE KARDEŞ!...
Özgür DENİZ - 12.10.2019
Tarih: 12.10.2019
Okunma: 523
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.