TACİR...

Özgür DENİZ - 03.11.2019

Bizler, her şeyi tecime aracı kılan ve en değerli şeyleri en az ücrete satarak kazanan namussuz ve alçak tacirleriz. Hem kendi değerimizi hem de sattığımız şeyin değerini düşüren şerefsizleriz. Her şey ya dilimizdedir, ya dizilerdedir, ya masallardadır, ya da kitaplardadır. Adalet dilimizdedir, dizilerdedir, kitaplardadır, masallardadır mesela. Keza ahlakta öyledir. Böylece insanları aldatmanın daha kolay olduğunu biliriz çünkü. Zira tek tek değil daha kolay yoldan, daha zahmetsiz, daha ucuz olarak toplu şekilde aldatabilmekteyizdir bu yöntemle. Hayatlarımız ise kuru, yavan ve boştur. Ahlaksızız ama ahlak satarız. Zalimiz ama adalet mevhumunu dilimizden düşürmeyiz. Hainiz ama sadık pozu vermekten imtina etmeyiz. Öyle güzel diziler çeker, öyle güzel cümleler kurar, öyle güzel kitaplar yazarız ki, yazdıklarımız, çektiklerimiz, söylediklerimiz anlamlarını ve güzelliklerini kaybetmesinler diye yaşamaktan korkarız! Kirliyiz ama temizmişiz gibi davranırız. Yalancıyız ama hakikat dilimizde pelesenktir. Peki lafla hayat gemisi yürür mü be kardeş? Rotası belli olmayan, hedefi bulur mu be kardeş? Olmadığımız şeyi nasıl oldururuz? Yapmadığımız şeyi nasıl yaptırırız? Kirliysek nasıl temizleyeceğiz? Ahlaksızsak nasıl ahlak dersi vereceğiz? Zalimsek adaleti nasıl dağıtacağız? Yalancıysak hakikati nasıl yaşatacağız? Hainsek nasıl sadakatli insanlar yetiştireceğiz? Nasıl olmasını istiyorsak insanların, önce olmasını isteğimiz şeyi biz olacağız ki, istediğimiz gibi oldurabilecek gücü bulalım kendimizde. Yoksa zavallı, aciz ve korkak münafıklardan olmaktan kurtulamayız, ki öyleyiz ve de asla kurtulamayacağız, çünkü böylesi en kolayı. Gerçekler acı değil mi? İstiyoruz ki hep güzel sözler söylensin, her şey olmadığı şekliyle gösterilsin. Durduk yerde niye karamsar olunur ve karamsarlık zerkedilir ki değil mi? Niye? Çünkü pisliğimiz ortaya çıkacak diye korkuyoruz. Kim olduğumuz belli olacak diye korkuyoruz. Biz her şeyimizi tükettik, şimdi de masumların masum duygularına göz diktik. Ruhumuzda, beynimizde öyle bir kirlendi ki, kaç asır geçmeli kim bilir temizleyebilmek için. Yazıklar olsun sana ey şerefini kaybetmiş şerefsiz insan! Her şeyin yalan; hayatın, sözlerin, eylemlerin, yüzün, yaptıkların, hülasa baştanbaşa her şeyin yalan, kendin yalansın. Ama öyle bir aldattın ve aldatıyorsun ki, tüm hayatları da yalan ediyorsun. Çünkü cahil insan çok çabuk aldanıyor, inanıyor. Sadece baktığı zaman görse, her şeyin bir kurgu, bir yalan, bir düzenbazlık olduğunu fark edecek ve kurtuluş yolunda ilk adımı atmış olacak.

Tarih: 03.11.2019 Okunma: 471

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?