İlk evvelde ahlaklı insan, üreticidir, vericidir, ilkecidir,
değercidir; ahlakçı insan ise, tüketicidir, alıcıdır, pazarlamacıdır,
sömürücüdür. Ahlaklı insan ahlakı yaşar, ahlakçı insan ise ahlak satar. Geçelim!
Ahlaklı insanın ahlakı kalbinden doğar, bu yüzden de böylesi bir ahlak;
kuvvetli, köklü, yaptırımı olan bir ahlaktır, ahlaktan sapıldığı zaman sanki
insanlık yitimine uğranmış gibi hissedilir, çünkü kalbin hükmü bağlayıcıdır ve
samimiyetsizliği kaldıramaz, binaenaleyh ahlaklı insan ahlakında sahicidir,
gerçekçidir, zira ahlakı sevgiyle beslenir ve yine sevgiyi doğurur. Ahlakçı
insanın ahlakı dünyaya göre konumlanmıştır, ahlakçılık dünya menfaatleri
konusunda pragmatisttir, fayda görüldüğü yerde ahlaklı haddizatında ahlakçı
olunur, faydanın görülmediği yerde ahlak umursanmaz hatta ahlakçılık bile
yapılmaz, bu yüzden dalkavuklukta, kayırmacılıkta, insan satıcılığında,
aldatmada, riyakârlıkta sınır tanınmaz. Ahlaklı insan, güzel olan, iyi olan ne
varsa ona özenir, onu destekler hatta iyilik, güzellik yapma gayretinde olur.
Ahlakçılık yapan ise, iyi olan, güzel olan ne varsa kıskanır, karşısında
komplekse girer, yok etme gayretinde olur zımnen hatta iyiliğe, güzelliğe,
iyiye, güzele düşman olur. Ahlaklı insan ne kadar samimi, sıcak, hoş ise;
ahlakçı insan bu hasletlerin tam zıttı yönündedir, aksine mezkûr hasletlerden
tiksinir. Filhakika ahlakçı insan bizatihi tiksindiricidir zaten, çünkü ahlaklı
değildir ama güya ahlakı savunuyormuş görüntüsü verir. Ahlaklı insan yüreğinden
konuşur, ahlakçı insan ise dilinin ucuyla konuşur. Çünkü yüreğiyle konuşsa,
konuştuğunu yapmayacak ve düşük olduğu tezahür edecektir, bu da onu toplumsal
boyutta rezil edecektir. Ahlaklı insan, dürüsttür, edeplidir, seviyelidir,
samimidir; ahlakçı olan ise, müraidir, yalancıdır, seviyesizdir,
samimiyetsizdir. Ahlaklı insan, önünü ardını düşünmeden hakikat ne ise onu
ortaya koyar; ahlakçı insan ise menfaatlerine göre kendisini konumlandırmıştır
ve gerektiği yerde hakikatçi, gerektiği yerde sahtekârın önde gideni olur, zira
menfaatlerini nasıl temin edecekse ona göre kendisini konumlandırır. Ahlaklı
insan, haysiyetli, hissiyatlı, şahsiyetli, şerefli, karakterli, mesuliyetli
olur; ahlakçı insan ise, haysiyetsiz, hissiyatsız, şahsiyetsiz, karaktersiz,
mesuliyetsiz, şerefsiz olur ve bunu zamanla kanıksar, içselleştirir ve artık o
duygu sömürücüsü tiksindirici bir pislik olur çıkar. Ahlaklı insan, adanan,
yaşatan, yaşatmak için can vermekten imtina etmeyen insandır. Ahlakçı insan
ise, daima kendini yaşatacak canlar, yeni kurbanlar arar. Ahlaklı insan, emeğin
değerini bilir, teri, kanı, yaşı kutsar. Ahlakçı insan ise, emeği önemsemez,
teri, yaşı, kanı sömürülecek bir şey olarak algılar. Ahlaklı insan öze bakar,
ahlakçı insan ise kalıba odaklıdır. Ahlaklı insan, ne kendisini ne de sair
insanları peygamberleştirir, bu yüzden de herkesi hatasıyla, günahıyla,
sevabıyla kabullenir. Ahlakçı insan ise, bitevi yüceltme derdindedir, hem
kendini hem de karşısındakini peygamberleştirme gayretindedir, kendisinin hata
yaptığını, günah işlediğini zaten kabullenmez, hatayı ve günahı da affetmez.
Ahlaklı insan, fasılasız olarak kalbinin sesini dinlediği ve kalbinin şarkısını
terennüm ettiği için sair insanlara merhametle yaklaşır. Ahlakçı insan ise,
fasılasız olmayan aklına uyduğu ve menfaatlerinin peşinden gittiği için
insanlara karşı merhametsiz ve acımasız olur, halden anlamaz, bu da onu eninde
sonunca zehir kusan bir zalim kılar. Ahlaklı insan adaletten şaşmaz ama ahlakçı
insan katıksız bir zalimdir ve bundan da zerre hazer etmez. Ahlaklı insan
kalplere tesir etmeyi ve kalpleri etki altına almayı hedeflerken; ahlakçı insan
bedenlere hükmetmeye, bedenleri zincirleyerek boyun eğdirmeye çalışır. Ahlaklı
insan, önce insan olamaya çalışır ama ahlakçı insan kendisini en iyi insan
görerek sair insanları kendine göre terbiye etmeye ve güya insan kılmaya
çalışır. Ahlaklı insan, değerlere ve ilkelere yaslanır. Ahlakçı insan ise
değerden ve ilkeden yoksun bir zavallıdır. Ahlaklı insan, aldatmaktan utanır,
aldatırsa azap çeker ama ahlakçı insan aldatmadıkça var olamayacağını düşünür
ve aldattıkça, aldatabilmesinden dolayı gizli bir zevk alır. Ahlakçı insan, en
büyük ahlaksızdır ve katıksız bir münafıktır filhakika!
AHLAK VE İNSAN...
Özgür DENİZ - 07.11.2019
Tarih: 07.11.2019
Okunma: 452
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.