-Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların sağlık giderlerini devlet karşılayacak.
-Eşleri, çocukları, anne ve babaları bu haktan ömür boyu
yararlanacak
-Ücretsiz 12 adet implant dâhil 5 yıldızlı sağlık
harcamaları Cumhurbaşkanlığı bütçesinden karşılanacak.
Duydum, okudum, tetkik ettim, sordum, sorguladım ve
KESİNLİKLE YALAN olduğuna karar kıldım. Aklım ve vicdanım yalan olduğunu
söyledi bana. Çünkü bendeniz her haber getirene inanmam. Yalandır, iftiradır,
kasıtlı yapılıyordur yani. Çünkü ne beşeri yasalarda ne de kutsal yasalarda
buna cevaz veren bir kanun yoktur ve bu da bilinir, bile bile de böyle bir şeye
tevessül edilmez, edilemez, edilmemelidir de zaten. Zira adalete ve ahlaka
mugayir olduğu bilinir böyle bir şeyin. Peki, böyle bir haber niçin yapılır?
Çamur atmak için elbette ki. Çünkü böyle bir şey kabil-i mümkün değildir,
olmaz, olamaz, oldurulamaz. Bunu ne hükümet, ne de devlet yapmaz, yapamaz,
yaptırılamaz. İftira atıyorlar kesinlikle. Çünkü bilinir aklın ve vicdanın
böyle bir şeyi asla ve kata tolere etmeyeceğini. Çendan bir insan olarak
bendeniz hakkımı asla ve kata helal etmem böylesi bir durumda ve insanların da
yüreklerinde ki hissiyatları ihsas edilir ve bu yüzden bile muhal ender
muhaldir böylesi bir uygulamanın icra edilmesi. Çünkü bilinir helal olmadığı,
olmayacağı, oldurulmayacağı ve tek bir insanın bile hakkını helal etmeyeceği. Bilinir
Kur’an’dan ve Hadis’ten hiçbir şartta ve koşulda, sonuna kadar zorlanılsa dahi kesinlikle
tek bir tane bile hüccet bulunamayacağı. Değil yoksulluğun yoğun olduğu bir
ülkede, zenginliğin hüküm sürdüğü bir ülkede bile kabil olamaz böylesi bir şey.
Âlimler ayağa kalkarlar ve konuşurlar böyle bir şey olursa, şeyhler kul
hakkının ne olduğunu haykırırlar, aydınlar akıllarını, vicdanlarını, kalemlerini
konuştururlar. Yoksa yoksası yoktur böyle bir şeyin. İşte bu yüzden inanmıyorum
ve yalan haber diyorum. Çünkü aklım, ruhum ve vicdanım hiçbir şekilde kabul
etmiyor, etmez ve ilanihaye de etmeyecektir böyle bir şeyi. Beytülmal kimsenin
özel hazinesi değildir, o hazinedir ki, bu topraklar üzerinde yaşayan yüz
milyon insanın hazinesidir ve yüz milyona hizmet adına vardır. Ne yaparsanız
yapınız, nerede bulunursanız bulununuz, kim olursanız olunuz, böylesi bir şeyi
asla ve kata hak ettim diyemezsiniz. Bu yüzden de böylesi bir ayrıcalığı hiçbir
akıl, hiçbir ruh, hiçbir vicdan tolere etmez, edemez, etmeyecektir ve böylesi
bir şeye cevaz verecek beşeri ya da ilahi hiçbir yasa yoktur, bulunamaz ve gösterilemez.
Faraza beşeri yasalarda bir şeyler bulundu, İlahı yasa da bulunmadıkça asla ve
kata geçerli olarak gösterilemez, kabul ettirilemez. Bunu kim yaparsa yapsın,
hangi saiklerle yaparsa yapsın gerçek budur ve değişmeyecektir!