Nasıl kurulmuşsa kurulmuş taaa başından öyle bir çark
kurmuşlar ki kardeş, emekçiyi un ufak ediyor, kodamanı birleştirip çoğaltıyor.
Emekçiye sürekli kaybettirirken, kodamana sürekli kazandırıyor. Şeytani bir
çark bu kardeş. Zalim ve emperyalist bir çark. Senin için dönmez dişlileri.
Sana seslenen her kim varsa, bu çarkın dönmesi adına sesleniyordur ama
kelimeleri öyle büyülüdür ki hiçbir şey fark edemezsin ve senin iyiliğini
düşünüyorlar sanırsın. Kanlı ve kirli parayla kurulan, aynı şekilde varlığını
sürdüren bir çark. Ter, kan, yaş ve emek yağıdır bu çarkın. Fasılasız dönen,
dönerken ezip un eden bir çark. Başka başka adlarla döndürürler, her biri her
birinizin bir yönüne tesir ederek döndürür. Büyülü kelimelerdir, duygularınıza
yöneltilen ve çaresiz bırakan olgulardır tuzakları. Siz, sizinle aynı dili
konuştuklarını sanırsınız ama onlar efendilerinin dillerini sizin dilinize
çevirmişlerdir. İnsanlık çeşit çeşit olduğu içindir ki bunlarda çeşitlidirler
ama zevahirde. Parçalayıp daha kolay zincirleyebilmek için. Yalanla, şiddetle,
korkuyla, suçla, tefecilikle dönen bir çark bu. Suç şebekelerinin masum olduğu,
masumların kurban edildiği bir çark. Onlardır yalan söyleyerek aldatanlar,
onlardır şiddeti teşvik edenler, onlardır suçları yaratıp suçluları örgütleyenler
ama kurban sen olursun. Onlardır ihanet edenler ama hain damgası senin üzerine
yapıştırılmıştır. Bu çarkın kanlı dişlileri sökülmedikçe, kirli mekanizması
paramparça edilmedikçe insanca yaşamak mümkün değildir kardeş. Putları vardır
bu çarkın, o putların önünde eğilmedikçe varlığının hiçbir hükmü yoktur, ölmek
için yaşıyorsundur. Ölerek döndürürsün dişlileri, kanınla döner! Kaybettiğin
hayatı tekrar kazanmak imkânsızdır. Büyük çoğunluğun birleşik sıradanlığının,
mutlu azınlığa kazandıracağı şekilde dizayn edilmiş bu çark. Güce tapınan
alçakların küçücükte olsa görkemli bir yal için köpekleştiği bir çarktır. Kanla
başlamış dönmeye, hep kanla dönmüş ve kanla dönmeye devam ediyor. Gemisini
yürüten kodamanlar, sandalı batanlar emekçiler oluyorlar. Bu çarkın efendileri,
kölelerine sürekli öldürmelerini buyururlar. Eline bir silah verirler ve vur
derler. Sen kimi vurduğunu, niye vurduğunu soramazsın. Kendin için öldüğünü,
öldürdüğünü düşünürsün, oysa kodamanlar için ölür ve öldürürsün. Sorarsan,
eline tutuşturulan silahı kendine sıktırırlar. Çünkü sana silah verenler senin
gibi olanlara sık diye veriyorlar. Onlar gibi olanlara sık diye değil. Onlar
düşman gibi gözüken dostlardır. Bir diğerinin varlığı, düşman bildiği berikinin
varlığına bağlıdır. Çark böyle kurulmuş, oyunun kuralları buna göre
oluşturulmuştur. Bu yüzden birbirlerine sıktırmazlar. Çünkü oyunun sürmesi
gerekir kardeş. Desene bi kere, karşımdaki bana benzeyene değilde onun sahibine
sıkayım mı diye. Sana o silahı veren silahı senden alır ve senin kafana sıkar.
Efendilere silah sıkılmaz kardeş! Çünkü sen bilmeden onun kafasına sıkmayı
öneriyorsun. Sahipler yaşar kardeş. Köleler ölür ve yine birbirlerini
öldürürler. Sen hangi suçtan dolayı tek bir efendinin bileklerine kelepçe
takıldığını gördün? Ta ki suçun sahibi olsa bile! Kurbanlar her zaman suçsuzlar
olmuşlardır ve kanlı çarkın dişlileri sökülmedikçe de böyle olmaya devam
edecektir. Sana tutturulan silah yukardakilere sık diye verilmiyor kardeş.
Çünkü silah verenler ölürse, oyun biter, savaş biter, rant biter, saltanat
biter, dişliler dönmez, düzen çöker. Hayır deyin, hayatın kapısından içeri
girin. Ölmeyin yaşayın! Ölürseniz de yaşamak ve yaşatmak için ölün. Çünkü en
kutsal ölüm böylesi ölümdür!
ŞEYTANİ ÇARK...
Özgür DENİZ - 01.12.2019
Tarih: 01.12.2019
Okunma: 538
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.