Bab-ı Ali yokuşunda bir Anamurlu…
Basın yayın ve gazetecilik alanında söz sahibi olabilmek zordur. Hele Türk basın ve yayıncılığının merkezi sayılan İstanbul’da, Bab-ı Ali yokuşundan yukarı doğru tırmanmak çok daha zordur. Ama Mehmet, Mehmet Şahincileroğlu zor olanı başardı.
Geçtiğimiz aylarda Ritim Pulus Yayınları arasında çıkan “Geçmişten Günümüze Bab-ı Ali’nin İzinde” isimli inceleme ve araştırma Mehmet Şahincileroğlu’nun ilk eseridir. Böyle güzel ve özel bir eserin ortaya çıkmasında yine bir başka Anamurlu yazar ve araştırmacı Dr. Ahmet Almaz’ın katkıları çok büyük olmuş. Ayrıca Ritim Pulus Yayınevi sahibi Şükrü Uyar’ın, polisiye romanlar yazan Gonca Çiftçioğulları ve Osmanlıca kaynaklar konusunda Öğretmen Özkan Karagöl desteklerini esirgememiş.
Mehmet Şahincileroğlu’nu bu güzel çalışması için kutlar, başarılar dileriz. Umarız ki, arkası gelecek ve nice roman, hikâye, şiir ve denemeleri okuyucu ile buluşacaktır.
Mehmet Şahincileroğlu,
1 Temmuz 1987’de Anamur’da dünyaya gelen Mehmet Şahincileroğlu, İlkokul, Ortaokul ve Lise öğrenimini Anamur’da, yüksek öğrenimini de Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesi Radyo Televizyon Yayıncılığı Bölümünde tamamladı.
2006 yılından itibaren gazeteciliğin çeşitli aşamalarında bulundu. Muhabirlik, kameramanlık, editörlük ve köşe yazarlığı yaptı. 2014 Yılında radikal bir karar ile basın ve yayıncılığın merkezi sayılan İstanbul’a yerleşti. Birçok internet sitesinde haber editörü olarak çalıştı. Halen bir televizyon bünyesinde editörlük görevi devam ediyor. Çeşitli konularda senaryo, belgesel ve kısa film çalışmalarının yanı sıra şiir, öykü ve roman çalışmaları bulunuyor.
Anamur’un coğrafi, sosyal, kültürel yapısından mıdır, yoksa bir ihmal veya vurdumduymazlık mıdır bilinmez; Anamur’da doğup büyümüş, devletin veya özel sektörün önemli mevkilerine ulaşmış kişiler, hemşerilerine destek olmazlar. Kendileri gibi gençlerin de kendi çabaları ile bir yerlere gelmeleri gerektiğini düşünürler. Ama genç kuşaklar arasında bu anlayışın yıkılmaya başladığı ve birbirlerine yardımcı olmaya çalıştıkları görülebiliyor.
Mehmet Şahincileroğlu’nu Anamur’da yaptığı çalışmalardan, heyecanından ve koşturmalarından, hatta ani bir kararla İstanbul’a gitme düşüncesini yakından biliyorum. İlk zamanlar İstanbul’da ne zor şartlar altında yaşadığı da biliniyor. Aradan geçen zaman içinde basın, yayın kuruluşlarının çeşitli aşamalarında karın tokluğuna çalıştı. Bazen emeğinin karşılığını alamadı. Ama yılmadı, yıkılmadı. Çünkü Anamur’dan İstanbul’a gelirken bütün gemileri yakmıştı. Geri dönemezdi. Bütün zorluklara, engellere ve hayal kırıklıklarına rağmen bir ilki gerçekleştirerek Bab-ı Ali’nin dünden bugüne hikâyesini yazmış. Tebrikler Mehmet, tebrikler Şahincileroğlu…