ÇÜRÜYÜŞ...21...

Özgür DENİZ - 08.02.2020

İnsanın yüreğini acıtan ve sızlatan ne oluyor biliyor musunuz bu dünyada ey insançocukları? Bazı insançocuklarının hakikatin dile getirilmesinden rahatsız olmaları. Doğruyu söyleyenleri namussuzca yaftalayarak susturmaya yeltenmeleri. Maalesef böyle oluyor. Hakikatin dile getirilmesini, hakikatle irtibat kurulmasını istemiyorlar. Söylediklerinizi kendilerine söylenmiş gibi hissediyorlar ve rahatsız oluyorlar. Niye rahatsız olunur ki hakikatten? Elbette ki yalan yaşanıyorsa ve yaşanılan hayat hakikat karşısınca çürüyorsa rahatsız olunur. Elbette ki, yaşadığı hayat ona sürekli kazandırıyorsa ama hakikat kaybına sebep olacaksa rahatsız olunur. Çünkü güzel güzel kazanıyorken durduk yere kazancının kesilmesinden hazzetmez insan değil mi? O zaman hakikatle yaşa, hakikatli yaşa kardeş! Sana yaşama diyen yok ki ve öyle yaşarsan mutsuz olacak kimse olmaz ki. Yaşamından sahtekârlık fışkırmasın. Hakikat üşümesin yalan fırtınasında. Sen yalan yaşıyorsun diye herkes yalan yaşamak zorunda değil ki. Birileri suyun akışına kapılıp gitmek isterken, birileri suyun tersine akmasını isteyebilir, belki de akan yönü zaten doğru yön değildir. Ama sen akan yönde sürüklenmekten mutlusun diye herkeste mutlu olacak diye bir şey yoktur ki. Kimisi için kendi mutluluğu mutluluksa, kimisi için başkasının mutluluğu mutlu olmanın yoludur. Amma velakin hakikatli ve hakikatle yaşamak herkesin insanlık ödevidir, onurlu yaşamın temelidir. Çendan motomot hakikatle yaşamıyorsa bile hakikatle yaşamaya çalışmalı ve yaşanmasını savunmalı insan. Ama hayır, boş vereceksin hakikati yalana eyvallah edeceksin ve suya sabuna dokunmadan yaşayıp gideceksin. İstiyorlar ki, A,B,C, D partilerinden birinin peşine takıl, A,B,C,D şeyhlerinden birine bağlan ve mutlu mesut yaşa git. Mutlu olmak istiyorsan sürüye katıl diyorlar zımnen. Niye rahatsız edip rahatsız oluyorsun ki değil mi? Bu kadar basit sanıyorlar ve herkesin bunu kaldırabileceğini düşünüyorlar. Niye böyle olsun ki, böyle olmak zorunda mı? Niye birilerinin yanlış hayatlarının aracı olayım ki? Onlar hakikate gelsinler, hakikat olsunlar, hakikatle yaşasınlar, niye ben onlara göre yaşayayım? Niye namussuzca ve onursuzca yaşamayı kabul edeyim? Hayatta bu kadar acı varken, mutluluk içerisinde yaşanılabileceğini sanıyorlar. İnsanlık acılardan acılara sürgün olurken, zulüm altında inim inim inlerken, tüm kutsal değerleri (((kanı, yaşı, teri, emeği))) sömürülürken nasıl mutlu olabilir ki insan? Kendileri yaşıyorlar ya, herkeste yaşayabilir o şekilde diye düşünüyorlar ama herkes ya yaşayamazsa diye düşünmüyorlar. Göz göre göre gerçeğe ihanet edilmesini istiyorlar. Alelade bir şekilde yaşanılsın gitsin işte, ne gerek var şimdi durduk yere iş çıkartmaya diyorlar. Olmuyor kardeş olmuyor işte! Gerçek gözünün önünde dururken gözünü kapatamıyorsun, gözünü kapatıyorsun ama kalbini öldüremiyorsun. İnsan olman seni insanca yaşamaya zorluyor bir kere. Çünkü izzet, şeref, namus, onur diye bir şey var hayatta değil mi? Hayat münhasıran maddeden ibaret değildir değil mi? Biliyorsun bunu değil mi kardeş? Var sen yoluna git, yolunda mutlu ol kardeş! Kimileri de acıdan mutluluk çıkarıyordur belki de. Ha şunu da unutma; mutluluğa gittiğini sandığın yol belki de acılara çıkacaktır biliyor musun? Çünkü zulüm cezası olduğu kadar zulme sessiz kalıp ortak olmanın da cezası vardır, çünkü ikisi de aynı kapıya çıkmaktadır!

Tarih: 08.02.2020 Okunma: 468

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?