ÇÜRÜYÜŞ...25...

Özgür DENİZ - 26.02.2020

Madde manaya galebe çaldığı, beden ruha hükmetmeye başladığı ve mutlak olarak fiziğe odaklanma tezahür ettiği zaman, ihtirasların tutsağı olmaktan kurtulamayız. Çünkü madde mütemadi ister, doymaz ve tüketir. Bu arada mana uçar gider, ruh boğulur ve nihayet çürüme baş gösterir. Böyle bir şeyde bireyi dekadanlığa sürükler. Dekadanlaşan birey ideallerinden kopar, ideallerden koptuğu zaman değer yargılarına bağlılığını yitirir, değer yargılarına karşı soğukluk nihayetinde ahlakilikten rahatsızlığı intaç eder. İşte küçük mikyasta insançocuklarının, toplumların ve büyük mikyasta devletlerin maruz kaldığı felaket budur. (((Misal; vatandaşının sağlığını koruyamayan, iktiza ediyorsa bu mevzuda acımasızca muamele etmeyen devletin ahlaki damarı kurumuştur.))) Ahlakını yitiren bireyler, toplumlar, devletler, ahlakı ayakta tutmaya çalışanlara tavır almaya başlarlar ve günümüzde egemen olan telakki maalesef budur. Ahlakiliğin kaybedip ve kaybettirip; ahlaksızlığın kazanması ve kazandırması böylesi bir telakkinin tevlit ettiği sorundur. Dilimizde harikayız, en ahlaklı biziz, ahlak dersi vermeye bayılırız ama ya gerçeği nasıl gizleyeceğiz? Ahlak edebiyatı yapmayacaksın kardeş, ahlaklı olacaksın. Nasıl ahlaklı olunur? İnsanlık onuruna ve haysiyetine saf bir saygı duyarak, yalan konuşmayarak, insanları aldatmayarak, dostunu satmayarak, kul hakkına el uzatmayarak, çalmayarak, israf etmeyerek, haram yemeyerek, rüşvetle ve torpille ilişiğini keserek, sömürmeyerek, saf bir sevgiyle severek, adaleti ikame ederek. Fasılasız ahlaktan bahsetmek, kalemini kiraladığın köşelerinde ahlaktan dem vurmak, filmlerde ahlakçılık yaptırmak kişiyi ahlaklı yapmaz, böylesi bir şey şovmenlikten başka bir anlam taşımaz. (((Tıpkı aynı yöntemlerle adaletçilik yapmanın insanı adil yapmayacağı gibi.))) Çendan şahsım zaviyesinden olayı detaylandıracak olursam, ben kötülük yapmıyorsam, sevdiğim birinin de kötülük yapmasına eyvallah edemem. Yapmayacaksın kardeş. Ben harama el uzatmıyorsam sende uzatamazsın, uzatıyorsan da sevilmek gibi bir beklenti içine giremezsin. Zulmediyorsan, hürriyete darbe vuruyorsan, tefrika yaratıyorsan, kimliğine dayanarak beni sevmelisin, desteklemelisin, başka türlüsü mümkün değil gibi bir algıyla hareket edip karşılık ummaya yeltenmemelisin, hatta bu kadar andaval olmamalısın. Bana ne senin kimliğinden, kim olursa ol angut, istersen kardeşim ol, önce insan ol, kaderimi kendimin çizdiğim bir dünyada, senin gibi bir pisliğe eyvallah edersem, o zaman hiçbir şeyden şikayete hakkım olmaz ve kötülüklerin başıma yağmur gibi yağmasına da susmak zorunda kalırım. Başkası bendenizi ırgalamaz. Ben yapmıyorsam sen de yapamazsın diye bakarım. Kim olursan ol, ne olursan ol, nerede olursan ol farketmez bendeniz için. İşte benim bulunduğum yerde her şey farklıymış, işte burada rüzgârlar sert esermiş, işte kitlenin menfaatleri korunmalıymış, bunlar beni ikna edecek şeyler değil kardeş. Hadi yürü, toz kaldırma! İnsan evladıysan ahlaklı olmak gibi bir sorumluluğun var, ahlaklı olmak zorundasın. Olmuyorsan da bendenize ahlaklı görünmeye çalışma, ahlak edebiyatı yapma, zira yiyecek kadar alık, ahmak ve bön değilim. Çünkü senin ahlaksızlığın yüzünden bir ömür kaybedemem. Ahlaksızlığa da eyvallahım olmaz ve münhasıran susmakla da iktifa etmem!

Tarih: 26.02.2020 Okunma: 435

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?