HAYALİMDE Kİ DÜNYA...

Özgür DENİZ - 01.04.2020

Bir Dünya Hayal Ediyorum; yapay sınırlar, insanlığı kahredici sınıflar, yaşamak sevincini öldüren savaşlar, ter-yaş-kan-emek sömürücülüğü, tefecilik, iddiharcılık kâmilen ortadan kalkmış, yekpare halklar barış içinde yaşar, yekpare insanlar kardeşlik toprağında mutlu, özgür, umutludur.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; kuvvetin, kudretin, servetin, şöhretin, makamın beş para etmediği ve hiçbir hükmünün olmadığı, insanlığın mutlak belirleyici olduğu, hakikatin ve haklının güçlü olduğu, güçsüzün çaresizlik girdaplarında kaybolup gitmediği, bahçelerinde bin çiçeğin boy verdiği, kafalarda bin fikrin yarıştığı, herkesin herkesle kardeşçe kucaklaştığı, ubudiyet toprağında herkesin bir tarağın dişleri gibi eşit olduğu.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; insanların özgürce düşündüğü, düşündüğünü özgürce konuştuğu, tereddütsüz sorduğu, pervasızca sorguladığı, insanca varoluşluğun ve saf özgürlüğün nimetlerinden faydalandığı için kimsenin haysiyetinin çiğnenmediği ve zorbalık küstahlığına maruz kalmadığı.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; müptezel, pespaye, süfli heveslerin aşkın belirleyici ögeleri olarak telakki edilmediği, fedakârlıkla, sadakatle, adanışlarla başlamış, donanmış ve tamamlanmaya yönelmiş aşkların tomurcuklandığı, yürekleri sarıp sarmaladığı ve yaşandığı. Yani, aşkların ve sevgilerin en anlamlısının, en soylusunun, en ulvisinin arzulandığı. İnsanlarının, layemut aşklara, bitmeyen sevgilere tanıklık ettiği. Aşkların parayla boy vermediği, sevgiyle filizlendiği ve gerçek sevenlerin münhasıran sevgi duygusuyla birbirini bulduğu.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; orada kolektif mavi şarkılar yazılır, bestelenir, terennüm edilir. Halklara, umuda, dostluğa, barışa, kardeşliğe, kutsal kavgaya, emeğe, özgürlüğe, paylaşıma dairdir dizeleri. Hep bir ağızdan söylenir, büyük yürekte hissedilir, yekpare kulaklarda aynı ses duyulur. En güzel valslar yapılır yüreklerden kaynayıp gelen, dillerden dökülen ve kardeşlik sofrasında birlikte terennüm edilen şarkıların eşliğinde.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; hazinesi, mustazafların sofrası ve umudu; adaleti, mustazafların muhafızı ve silahı kılınan ama şeytanın ve dostlarının yemliği, koruyucu perdesi, külahı olarak kullanılmayan. Devletlerin; münhasıran kompradorların devleti olmadığı, herkesin devleti olduğu ve herkes arasında eşitçe muameleye tavassut ettiği ve herkesin emin şekilde yaşamasının garantisi olduğu.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; aydınlık ve hür fecirlere uyanan halkların, umutla, huzurla, kardeşçe ve ağız tadıyla, kızıl şafakların yeniden tulu etmesi üzerine gurûbuna mülaki olduğu ve yekpare insanlığın aynı tuluata şahitlik ettiği. Yeniden doğuşların yeni yaşamlara tanıklık edeceği ve yaşamadım diyecek tek bir kimsenin bulunmayacağı.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; çocukları eğitimin her kademesinden geçmiş, her biri dinamik ve ışık yayıyor, cehalet zincirlerini kırmışlar, aydınlığın yaşayıcısı, savunucusu, taşıyıcısı olmuşlar. Büyük beyinler olmuşlar, büyük bir ilim-bilim ordusu kurmuşlar ve kendilerini dünyayı ve insanlığı kurtarmaya adamışlar.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; yekpare insanlar her türlü hırsı, fitneyi, fesadı, hasedi, kompleksi toprağa gömmüşler ve mavi gökyüzünün altında, kara toprağın üstünde el ele vermişler, yarınları adına birlikte kavgaya atılmışlar. Herkes yeteneğine göre iş üretir, gücüne göre katkı sunar, birbirine yol verir, birlikte üretir ve tüketir. Herkes kelebekler gibi uçar, çiçek çiçek açar, arı gibi çalışır ve insanca yaşar.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; aydınlık, tam bağımsız, hür ve kudretli istikbalinin mimarı olacak çocuklarının ayakları ayakkabısız, çantaları kitapsız, elleri kalemsiz, gözleri fersiz, narin gövdeleri kuvvetsiz, yürekleri umutsuz olmayan. Düşünen, soran, sorgulayan, yazan, çizen, kalp toprağında ahlak yasasının egemen olduğu, beyin göklerinde bilgi güneşinin doğduğu, yürekleri ateşli, yüzleri mütebessim evlatları olan.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; kutsal emeğin ucuz, kutsal ekmeğin pahalı olmadığı, çocukların gözleri karınlarında uyumadığı, çocuklarına yeryüzünün sürgün yurdu olmadığı, ter-kan-yaş-emek tüketen çalışanların ve namuslu işçilerin alınlarında ki terin, yaşın kurumadan ücretlerini aldığı. Aç yatanın bulunmadığı, adaletin, eşitliğin, paylaşmanın bihakkın tahakkuk ettiği, sefalet denizinde yüzen, sefaletin şarkısını terennüm eden tek bir ferdin olmadığı.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; barış, adalet, güvenlik, esenlik, kardeşlik, akıl, ilim, bilim, sevgi, vicdan, merhamet, hüner egemen olmuş olsun her karış toprağına, her bir ferdinin yüreğine. Bilimin ve aklın aydınlığında ilerleyen, devasa plan ve projelere imza atan, bilimin evrenselliğine inanmış, sığ ve cılız fikirler peşinde koşmayan, ucuz politik madrabazlıklara alet olmayan bilim ve fikir insanlarından müteşekkil toplum cüzleri olan.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; büyük yürekli, temiz dilli, sağlam gövdeli, çelik pençeli, demir yumruklu evlatları olan; haksızlığa ve zulme başkaldıran, haksızlık muvacehesinde dilsiz şeytan olmayı göze alamayan, gerektiği zaman hakikatin dili olabilen, sesini keskinleştirebilen ve isyan ateşini alevlendirebilen. Yani, kendi kaderini kendi ellerine alıp kendisi çizebilen ve hürriyetinden ödün vermeyen, aklını ipoteklemeyen evlatları olan.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; evlatları o dünyanın terakkisinin de, tedennisinin de eğitime ve öğretmenlere verilen değerle eşdeğer olduğunun idrakine varmış olsun. Öğretmenleri, en tarafsız bilgeler olmaları gerektiğini, herkesin, yekpare yeryüzünün öğretmeni olduklarını unutmasın. Yönetenleri ve yönetilenleri o dünyanın ve o dünya insanlığının en güzel yarınları adına el ele, gönül gönüle versin ve birlikte yürüsünler umutlu, aydın ve hür yarınlara.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; çocukları yüksek düşünen, büyük rüyalar peşinde koşan, uzak düşlere sevdalı, ulvi gayeler peşinde koşan yüksek seciyeli karakterler olsun. Önce insan olmayı seçen çocukları olsun. Zalime şedit, mazluma halim olsun. Esareti hürriyet, prangayı bahtiyarlık bilmesin. Sürüye katılıp koyunluk etmesin. Yüksek ahlâkın taşıyıcısı olsun. Dostunu ve düşmanını iyi tefrik etsin, safını ve sınıfını iyi bilsin.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; yekpare insançocuklarının, dünyayı kasıp kavuran, insanlığı yurtlarından sürgün edip insanlığa acılardan acılar beğendiren ve ruy-i zemini tamusal bir görünüme mahkûm eden aşağılık, adi, ilkel ve vahşi kapitalizme karşı tek can ve tek fikir olduğu, söylemle değil eylemle başkaldırdığı ve kendisine dünyayı cehennem edenleri kendi yarattıkları cehennem de yaktığı.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; üzerinde yaşayanların her türlü bağlılıktan, bağımlılıktan kurtulup, münhasıran insanlığa bağlandığı ve insanlık için insanca mücadele verdiği ve kendilerini hiçbir kimsenin hiçbir olguyla aldatamadığı, bu yüzden de herkesin kendisini her zaman mecburen adil olmak zorunda hissettiği. İzim’lerin artık hükümsüz kaldığı ve her bir insançocuğunun münhasıran insanlığa odaklandığı, insanlığa baktığı, insanlığa göre değer verdiği, bu yüzden de birilerine mecbur kalmayıp insan olamayanları ekarte etmekte tereddüde düşmediği.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; kadim dostlukların kurulduğu ve ulvi duygularla perçinlendiği, baki muhabbetlerin temiz gönülleri coşturduğu, insanlarının yüreklerinin olanca gücüyle ağız dolusu gülebildiği, kötülüklerin itlaf ve kötülerin ıslah olduğu, düşmanların ve düşmanlıkların kahrolduğu, barış güvercininin kanatlanıp fezasında pervaz ettiği, serazat gönüllerin umutla ve saadetle coştuğu, aydınlarının kahpe kurşunlara hedef olmadığı.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; erdemlerin kaba addedilip basite indirgenmediği, erdemlerin kolayca menfaatlere kurban verilip harcanmadığı, güzelliklerin tahkir edilmediği, çirkinliğin ve ihanetin terviç edilmediği. İhanetin hakikatte ne olup ne olmadığının bilindiği ve kimin hain olup kimin hain olmadığının buna göre belirlendiği.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; yekpare çocuklarının beyaz tebessümünü siyahlaştıran ve umudu, gülümsemeyi haram eden, hayatı acılaştıran kompradorların ve emperyal kodamanların insanlık tarihinin karanlık sayfalarına gömüldüğü. Sözlerin ve özlerin dürüst olduğu, sonuç üreten eylemlerin ortaya konulduğu. Savaşların münteha bulduğu, sulhun hâkim olduğu, kısır kavgaların, hizip çekişmelerinin telin edildiği ve tefrikanın izale edilerek birlik bağlarının muhkemleştirildiği ve ittifakın hâkim olduğu. Hakikatin eksen alındığı, sevgi yörüngesinin insanları kuşattığı, barış çiçeklerinin açıp çoğaldığı, ruy-i zemini sardığı ve inanan ruhların güneşli bahçesini süslediği. İnsanların yaşamaktan zevk alıp, yaşam sevinciyle coştuğu. Akan kanların durduğu, zalimlerin insanlık denizini kirletmediği, anarşi ve terörün âlem-i insanlığı tehdit etmediği, bütün insanlığın dirlik, düzen ve birlik içerisinde olduğu.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; insanlarının senlik-benlik mikrobuyla boğuşmadığı, kolektif yaşamın gönüllere huzur verdiği, kolektif bilinç ve şuurun çiçeklendiği, zalimlerin zulmü muvacehesindeki kolektif suskunluğun ise son bulduğu ve bitmeyecek bir direnişin hayata geçtiği, her şeyin bir anlamı olduğu ve anlamıyla yaşandığı. Masum insanların kurban intihap edildiği katil savaşların bitip hakikatin güldüğü.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; ezilen ve vahşi emperyalistlerce şerefsizce sömürülen, değerleri menhus odaklarca vandallık kokan bir zihniyetle tahkir ve tezyif edilen, ruy-i zeminde mezellet ve meskenet içerisinde yaşayan, acının madeni olmuş halkların umudu ve hamisi olan. Evrensel retorikler üreten, kanunlar koyan ve bunu yeryüzünde hâkim kılarak insanlık âleminde adaleti tesis edip zulmü ortadan kaldıran güce sahip olunan.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; insanları acı gözyaşlarına gark eyleyen, acılardan acılara sürgün kılan, yaşamak sevincini katleden, aşiyanları tarumar eyleyen, yuvaları paramparça kılan, savaşların muharriki ve yegâne müsebbibi olan, sulhu yok edip taze hayatları öldüren, umutları söndüren, güzellikleri ve sevinçleri acılaştıran, umutları yakıp yok eyleyen nötronların, uranyumların, kimyasalların üretilmediği, öldürücü silahlara gerek duyulmadığı, mavi göklerinde barış güvercinlerinin pervaz ettiği, kara toprağının üzerinde barış türkülerinin terennüm edildiği.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; taze dimağları tenvir eyleyip cehaletin karanlığından kurtaran, nefret tohumlarını itlaf edip barışı çiçeklendiren, adaveti kovup uhuvveti zirveleştiren, uzaklığı yakın eyleyip muhabbeti canlandıran yüksek bilinçli ve karakterli evlatları olan.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; bilimsel araştırmaların yapılacağı devasa bilim merkezlerinin tesis olunduğu ve orada taze ve genç dimağların en güzel yarınlar için ve ahlâkın esas alındığı bir adalet nizamının tesis olunması adına yetiştirildiği.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; bitevi değişip durmayan kalıcı ve reel umdeleri olan ve umdelerinin herkes için bağlayıcılığı bulunan, çürümenin ve kokuşmuşluğun nihayet bulduğu, emek hırsızlarının olmadığı, üretimin ve tüketimin dengeli olduğu, insanların korkmadan hakkını aradığı, sudan sebeplerle insanların canlarına kastedilmediği ve ne kasteden ne de kastettiren canilerin varlıklarının hissedilmediği.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; cumhuriyetin; münhasıran komprador burjuvazinin hegemonyasını ifade etmediği, bilakayd-u şart halkın egemenliğini ifade ettiği. Çapsız, ufuksuz, fikirsiz ve gayesizlerin zor zamanlarında iltica edip temize çıkmaya tevessül ettikleri bir kurtuluş limanı olarak görülmediği, bilakis, insanların hür bir şekilde kucaklaştığı, severek ve sevilerek yaşamını idame ettirdiği bir özgürlük meydanı olarak telakki edildiği.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; zenginliklerin tek elde iddihar edilmeyip, bütün insanlar arasında müsavi olarak taksimat yapıldığı. Servetin muayyen zümreler arasında dönüp duran bir devlete dönüşmediği ve böyle bir devletin kanunlarının zayıflar üzerinde Demokles’in Kılıcı gibi bir işlev görmediği. Hizmetten mahrum bir tek beldesinin kalmadığı. Rüşvetin, iltimasın, nepotizmin izale edilip herkese eşit muamele edildiği. Ödevlerini yapan her ferdin, her hizmetten eşit şekilde istifade ettiği.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; hiçbir ferdinin iğrenç tefrikaya pirim vermediği, böylelikle taze yaşamları baharında solduran bölücülüğün, hizipçiliğin, grupçuluğun, aşağılık ve adi terörün boğulduğu. İnsanları polarize ederek kutuplara tefrik edenlerin ve bu durumdan alçakça nemalanan şerefsizlerin telin edildiği. Evlatlarının hür düşüncenin önemini idrak ettiği, düşünen, soran, sorgulayan, okuyan, konuşan, araştıran, birer birey olduğu ve hiçbir olguyla aldatılmaya müsaade etmediği.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; insanların gerçekten namuslu, dürüst ve samimi olduğu, kişiliklerinden ve karakterlerinden hiçbir şekilde taviz vermediği, gerçeği söylerken tereddüde düşmediği, hakikatin kendisine zarar vereceğini bildiği halde ifade etmekten ve tolere etmekten imtina etmediği, hak etmediği kendisine verilse bile reddedebilecek kadar büyük bir yüreğe sahip olduğu, harama, kul ve yetim hakkına el uzatmaktan cehennemden korktuğu gibi korktuğu, servetine, kudretine, şöhretine ve makamına tapmadığı ve bu araçlarla insanlara zulmü reva görmediği, farklı düşüncelerden ve kişiliklerden haz aldığı, aklını hiçbir kişiye ve mercie hiçbir şartta ve koşulda kiraya vermediği, başkalarına yönelen zararları görmemezlikten gelmediği sanki kendisine gelmiş gibi hissettiği ve bertaraf etmek için elinden geleni yapmaya çalıştığı, müfsit, hasid ve müfteri olmaktan canı çıkıyormuşçasına korktuğu.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; varlıkları bir realite olan ve reel koşullarda varlıklarını hissettiren devletlerin gerçekten devlet gibi olduğu ve uygulamalarıyla da kendilerini hissettirdiği. İnsanların sağlıklarıyla oynayanları, insanların canlarını tehlikeye atanları, insanların emeklerini sömürenleri, insanların mallarını gasp edenleri zerre merhamet duymadan tecziye eden devlet gibi devlet olduğu. Suçluyu ve suçsuzu tefrik edip, tereyağından kıl çeker gibi tek bir suçsuz bile olsa onu milyonlarca suçlunun içinden çekip alıp zulme maruz kalmasının önüne geçen devletlerin olduğu. Demir yumruğunu herkese eşit şekilde hissettiren devletlerin olduğu. Güçsüze korku duvarı, güçlüye örümcek ağı olmayan devletlerin olduğu.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; senlik benlik kavgasının değil, biz eksenli kollektif kavgaların verildiği. Herkesin kutsal kavgalara akın akın iştirak ettiği ve büyük zaferlere tanıklık ettiği. Kavgalarda herkesin kazandığı, tek bir kişinin, grubun, zümrenin kazanmadığı. Kavgalarının yalanla değil, hakikatle verildiği. Kavgaların haksız kazançlar için değil, haklı davalar için verildiği.

 

Bir Dünya Hayal Ediyorum; toprağının tek bir zerresinde zulümden ve adaletsizlikten zerre emarenin olmadığı, tek bir ferdinin hakkını almak için herhangi bir güce muhtaç kalmadığı, hakkın hak edene insanca teslim edildiği, hak edene düşman olunsa bile hakkını hakkıyla teslim etmekten yana tereddüt edilmediği, düşmana bile şayet gerekiyorsa merhametle bakılıp ama mutlak olarak adaletle hükmedildiği.

 

Evet, ey insançocukları; sizlerde böyle bir dünya hayal edip böylesi bir dünyaya dair beyaz düşler kurabiliyorsanız ve büyük mikyasta böyle bir dünyaya, küçük mikyasta da böylesi bir hayata ve ülkeye sevdalıysanız, böyle bir dünyanın, ülkenin ve hayatın mümtaz ve nadide vatandaşlarıymış gibi hareket edecek ve yaşam süreceksiniz. Çünkü lafla peynir gemisi yürümüyor. Hareket yoksa söz havanda su döğmekten başka bir şey ifade etmiyor. Arzuladığınız tam bağımsız, sınıfsız, sınırsız, sömürüsüz, barışçıl, güçlü, aydınlık ve hür dünyayı yaratmaya var mısınız? İstemek ama istediği için gerekeni yapmamak tiksindirici bir riyakârlıktır, ötesi ise münafıklıktır.

Tarih: 01.04.2020 Okunma: 388

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?