Bir Dünya Hayal Ediyorum; yapay sınırlar, insanlığı kahredici
sınıflar, yaşamak sevincini öldüren savaşlar, ter-yaş-kan-emek sömürücülüğü,
tefecilik, iddiharcılık kâmilen ortadan kalkmış, yekpare halklar barış içinde
yaşar, yekpare insanlar kardeşlik toprağında mutlu, özgür, umutludur.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; kuvvetin, kudretin, servetin,
şöhretin, makamın beş para etmediği ve hiçbir hükmünün olmadığı, insanlığın mutlak
belirleyici olduğu, hakikatin ve haklının güçlü olduğu, güçsüzün çaresizlik
girdaplarında kaybolup gitmediği, bahçelerinde bin çiçeğin boy verdiği,
kafalarda bin fikrin yarıştığı, herkesin herkesle kardeşçe kucaklaştığı,
ubudiyet toprağında herkesin bir tarağın dişleri gibi eşit olduğu.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; insanların özgürce düşündüğü,
düşündüğünü özgürce konuştuğu, tereddütsüz sorduğu, pervasızca sorguladığı, insanca
varoluşluğun ve saf özgürlüğün nimetlerinden faydalandığı için kimsenin
haysiyetinin çiğnenmediği ve zorbalık küstahlığına maruz kalmadığı.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; müptezel, pespaye, süfli heveslerin
aşkın belirleyici ögeleri olarak telakki edilmediği, fedakârlıkla, sadakatle,
adanışlarla başlamış, donanmış ve tamamlanmaya yönelmiş aşkların
tomurcuklandığı, yürekleri sarıp sarmaladığı ve yaşandığı. Yani, aşkların ve
sevgilerin en anlamlısının, en soylusunun, en ulvisinin arzulandığı.
İnsanlarının, layemut aşklara, bitmeyen sevgilere tanıklık ettiği. Aşkların
parayla boy vermediği, sevgiyle filizlendiği ve gerçek sevenlerin münhasıran
sevgi duygusuyla birbirini bulduğu.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; orada kolektif mavi şarkılar
yazılır, bestelenir, terennüm edilir. Halklara, umuda, dostluğa, barışa,
kardeşliğe, kutsal kavgaya, emeğe, özgürlüğe, paylaşıma dairdir dizeleri. Hep
bir ağızdan söylenir, büyük yürekte hissedilir, yekpare kulaklarda aynı ses
duyulur. En güzel valslar yapılır yüreklerden kaynayıp gelen, dillerden dökülen
ve kardeşlik sofrasında birlikte terennüm edilen şarkıların eşliğinde.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; hazinesi, mustazafların sofrası ve
umudu; adaleti, mustazafların muhafızı ve silahı kılınan ama şeytanın ve
dostlarının yemliği, koruyucu perdesi, külahı olarak kullanılmayan.
Devletlerin; münhasıran kompradorların devleti olmadığı, herkesin devleti
olduğu ve herkes arasında eşitçe muameleye tavassut ettiği ve herkesin emin
şekilde yaşamasının garantisi olduğu.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; aydınlık ve hür fecirlere uyanan
halkların, umutla, huzurla, kardeşçe ve ağız tadıyla, kızıl şafakların yeniden
tulu etmesi üzerine gurûbuna mülaki olduğu ve yekpare insanlığın aynı tuluata
şahitlik ettiği. Yeniden doğuşların yeni yaşamlara tanıklık edeceği ve
yaşamadım diyecek tek bir kimsenin bulunmayacağı.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; çocukları eğitimin her kademesinden
geçmiş, her biri dinamik ve ışık yayıyor, cehalet zincirlerini kırmışlar,
aydınlığın yaşayıcısı, savunucusu, taşıyıcısı olmuşlar. Büyük beyinler
olmuşlar, büyük bir ilim-bilim ordusu kurmuşlar ve kendilerini dünyayı ve
insanlığı kurtarmaya adamışlar.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; yekpare insanlar her türlü hırsı,
fitneyi, fesadı, hasedi, kompleksi toprağa gömmüşler ve mavi gökyüzünün
altında, kara toprağın üstünde el ele vermişler, yarınları adına birlikte
kavgaya atılmışlar. Herkes yeteneğine göre iş üretir, gücüne göre katkı sunar,
birbirine yol verir, birlikte üretir ve tüketir. Herkes kelebekler gibi uçar,
çiçek çiçek açar, arı gibi çalışır ve insanca yaşar.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; aydınlık, tam bağımsız, hür ve
kudretli istikbalinin mimarı olacak çocuklarının ayakları ayakkabısız,
çantaları kitapsız, elleri kalemsiz, gözleri fersiz, narin gövdeleri kuvvetsiz,
yürekleri umutsuz olmayan. Düşünen, soran, sorgulayan, yazan, çizen, kalp
toprağında ahlak yasasının egemen olduğu, beyin göklerinde bilgi güneşinin
doğduğu, yürekleri ateşli, yüzleri mütebessim evlatları olan.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; kutsal emeğin ucuz, kutsal ekmeğin
pahalı olmadığı, çocukların gözleri karınlarında uyumadığı, çocuklarına
yeryüzünün sürgün yurdu olmadığı, ter-kan-yaş-emek tüketen çalışanların ve
namuslu işçilerin alınlarında ki terin, yaşın kurumadan ücretlerini aldığı. Aç
yatanın bulunmadığı, adaletin, eşitliğin, paylaşmanın bihakkın tahakkuk ettiği,
sefalet denizinde yüzen, sefaletin şarkısını terennüm eden tek bir ferdin
olmadığı.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; barış, adalet, güvenlik, esenlik,
kardeşlik, akıl, ilim, bilim, sevgi, vicdan, merhamet, hüner egemen olmuş olsun
her karış toprağına, her bir ferdinin yüreğine. Bilimin ve aklın aydınlığında
ilerleyen, devasa plan ve projelere imza atan, bilimin evrenselliğine inanmış,
sığ ve cılız fikirler peşinde koşmayan, ucuz politik madrabazlıklara alet
olmayan bilim ve fikir insanlarından müteşekkil toplum cüzleri olan.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; büyük yürekli, temiz dilli, sağlam
gövdeli, çelik pençeli, demir yumruklu evlatları olan; haksızlığa ve zulme
başkaldıran, haksızlık muvacehesinde dilsiz şeytan olmayı göze alamayan,
gerektiği zaman hakikatin dili olabilen, sesini keskinleştirebilen ve isyan
ateşini alevlendirebilen. Yani, kendi kaderini kendi ellerine alıp kendisi
çizebilen ve hürriyetinden ödün vermeyen, aklını ipoteklemeyen evlatları olan.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; evlatları o dünyanın terakkisinin
de, tedennisinin de eğitime ve öğretmenlere verilen değerle eşdeğer olduğunun
idrakine varmış olsun. Öğretmenleri, en tarafsız bilgeler olmaları gerektiğini,
herkesin, yekpare yeryüzünün öğretmeni olduklarını unutmasın. Yönetenleri ve
yönetilenleri o dünyanın ve o dünya insanlığının en güzel yarınları adına el
ele, gönül gönüle versin ve birlikte yürüsünler umutlu, aydın ve hür yarınlara.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; çocukları yüksek düşünen, büyük
rüyalar peşinde koşan, uzak düşlere sevdalı, ulvi gayeler peşinde koşan yüksek
seciyeli karakterler olsun. Önce insan olmayı seçen çocukları olsun. Zalime
şedit, mazluma halim olsun. Esareti hürriyet, prangayı bahtiyarlık bilmesin.
Sürüye katılıp koyunluk etmesin. Yüksek ahlâkın taşıyıcısı olsun. Dostunu ve
düşmanını iyi tefrik etsin, safını ve sınıfını iyi bilsin.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; yekpare insançocuklarının, dünyayı
kasıp kavuran, insanlığı yurtlarından sürgün edip insanlığa acılardan acılar
beğendiren ve ruy-i zemini tamusal bir görünüme mahkûm eden aşağılık, adi,
ilkel ve vahşi kapitalizme karşı tek can ve tek fikir olduğu, söylemle değil
eylemle başkaldırdığı ve kendisine dünyayı cehennem edenleri kendi yarattıkları
cehennem de yaktığı.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; üzerinde yaşayanların her türlü
bağlılıktan, bağımlılıktan kurtulup, münhasıran insanlığa bağlandığı ve
insanlık için insanca mücadele verdiği ve kendilerini hiçbir kimsenin hiçbir
olguyla aldatamadığı, bu yüzden de herkesin kendisini her zaman mecburen adil
olmak zorunda hissettiği. İzim’lerin artık hükümsüz kaldığı ve her bir
insançocuğunun münhasıran insanlığa odaklandığı, insanlığa baktığı, insanlığa
göre değer verdiği, bu yüzden de birilerine mecbur kalmayıp insan olamayanları
ekarte etmekte tereddüde düşmediği.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; kadim dostlukların kurulduğu ve
ulvi duygularla perçinlendiği, baki muhabbetlerin temiz gönülleri coşturduğu,
insanlarının yüreklerinin olanca gücüyle ağız dolusu gülebildiği, kötülüklerin
itlaf ve kötülerin ıslah olduğu, düşmanların ve düşmanlıkların kahrolduğu,
barış güvercininin kanatlanıp fezasında pervaz ettiği, serazat gönüllerin
umutla ve saadetle coştuğu, aydınlarının kahpe kurşunlara hedef olmadığı.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; erdemlerin kaba addedilip basite
indirgenmediği, erdemlerin kolayca menfaatlere kurban verilip harcanmadığı,
güzelliklerin tahkir edilmediği, çirkinliğin ve ihanetin terviç edilmediği.
İhanetin hakikatte ne olup ne olmadığının bilindiği ve kimin hain olup kimin
hain olmadığının buna göre belirlendiği.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; yekpare çocuklarının beyaz
tebessümünü siyahlaştıran ve umudu, gülümsemeyi haram eden, hayatı acılaştıran
kompradorların ve emperyal kodamanların insanlık tarihinin karanlık sayfalarına
gömüldüğü. Sözlerin ve özlerin dürüst olduğu, sonuç üreten eylemlerin ortaya
konulduğu. Savaşların münteha bulduğu, sulhun hâkim olduğu, kısır kavgaların,
hizip çekişmelerinin telin edildiği ve tefrikanın izale edilerek birlik
bağlarının muhkemleştirildiği ve ittifakın hâkim olduğu. Hakikatin eksen
alındığı, sevgi yörüngesinin insanları kuşattığı, barış çiçeklerinin açıp
çoğaldığı, ruy-i zemini sardığı ve inanan ruhların güneşli bahçesini süslediği.
İnsanların yaşamaktan zevk alıp, yaşam sevinciyle coştuğu. Akan kanların
durduğu, zalimlerin insanlık denizini kirletmediği, anarşi ve terörün âlem-i
insanlığı tehdit etmediği, bütün insanlığın dirlik, düzen ve birlik içerisinde
olduğu.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; insanlarının senlik-benlik
mikrobuyla boğuşmadığı, kolektif yaşamın gönüllere huzur verdiği, kolektif
bilinç ve şuurun çiçeklendiği, zalimlerin zulmü muvacehesindeki kolektif
suskunluğun ise son bulduğu ve bitmeyecek bir direnişin hayata geçtiği, her
şeyin bir anlamı olduğu ve anlamıyla yaşandığı. Masum insanların kurban intihap
edildiği katil savaşların bitip hakikatin güldüğü.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; ezilen ve vahşi emperyalistlerce şerefsizce
sömürülen, değerleri menhus odaklarca vandallık kokan bir zihniyetle tahkir ve
tezyif edilen, ruy-i zeminde mezellet ve meskenet içerisinde yaşayan, acının
madeni olmuş halkların umudu ve hamisi olan. Evrensel retorikler üreten,
kanunlar koyan ve bunu yeryüzünde hâkim kılarak insanlık âleminde adaleti tesis
edip zulmü ortadan kaldıran güce sahip olunan.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; insanları acı gözyaşlarına gark
eyleyen, acılardan acılara sürgün kılan, yaşamak sevincini katleden, aşiyanları
tarumar eyleyen, yuvaları paramparça kılan, savaşların muharriki ve yegâne
müsebbibi olan, sulhu yok edip taze hayatları öldüren, umutları söndüren,
güzellikleri ve sevinçleri acılaştıran, umutları yakıp yok eyleyen nötronların,
uranyumların, kimyasalların üretilmediği, öldürücü silahlara gerek duyulmadığı,
mavi göklerinde barış güvercinlerinin pervaz ettiği, kara toprağının üzerinde
barış türkülerinin terennüm edildiği.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; taze dimağları tenvir eyleyip
cehaletin karanlığından kurtaran, nefret tohumlarını itlaf edip barışı
çiçeklendiren, adaveti kovup uhuvveti zirveleştiren, uzaklığı yakın eyleyip
muhabbeti canlandıran yüksek bilinçli ve karakterli evlatları olan.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; bilimsel araştırmaların yapılacağı
devasa bilim merkezlerinin tesis olunduğu ve orada taze ve genç dimağların en
güzel yarınlar için ve ahlâkın esas alındığı bir adalet nizamının tesis
olunması adına yetiştirildiği.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; bitevi değişip durmayan kalıcı ve
reel umdeleri olan ve umdelerinin herkes için bağlayıcılığı bulunan, çürümenin
ve kokuşmuşluğun nihayet bulduğu, emek hırsızlarının olmadığı, üretimin ve
tüketimin dengeli olduğu, insanların korkmadan hakkını aradığı, sudan
sebeplerle insanların canlarına kastedilmediği ve ne kasteden ne de kastettiren
canilerin varlıklarının hissedilmediği.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; cumhuriyetin; münhasıran komprador
burjuvazinin hegemonyasını ifade etmediği, bilakayd-u şart halkın egemenliğini
ifade ettiği. Çapsız, ufuksuz, fikirsiz ve gayesizlerin zor zamanlarında iltica
edip temize çıkmaya tevessül ettikleri bir kurtuluş limanı olarak görülmediği,
bilakis, insanların hür bir şekilde kucaklaştığı, severek ve sevilerek yaşamını
idame ettirdiği bir özgürlük meydanı olarak telakki edildiği.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; zenginliklerin tek elde iddihar
edilmeyip, bütün insanlar arasında müsavi olarak taksimat yapıldığı. Servetin
muayyen zümreler arasında dönüp duran bir devlete dönüşmediği ve böyle bir
devletin kanunlarının zayıflar üzerinde Demokles’in Kılıcı gibi bir işlev
görmediği. Hizmetten mahrum bir tek beldesinin kalmadığı. Rüşvetin, iltimasın,
nepotizmin izale edilip herkese eşit muamele edildiği. Ödevlerini yapan her
ferdin, her hizmetten eşit şekilde istifade ettiği.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; hiçbir ferdinin iğrenç tefrikaya
pirim vermediği, böylelikle taze yaşamları baharında solduran bölücülüğün,
hizipçiliğin, grupçuluğun, aşağılık ve adi terörün boğulduğu. İnsanları
polarize ederek kutuplara tefrik edenlerin ve bu durumdan alçakça nemalanan
şerefsizlerin telin edildiği. Evlatlarının hür düşüncenin önemini idrak ettiği,
düşünen, soran, sorgulayan, okuyan, konuşan, araştıran, birer birey olduğu ve
hiçbir olguyla aldatılmaya müsaade etmediği.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; insanların gerçekten namuslu,
dürüst ve samimi olduğu, kişiliklerinden ve karakterlerinden hiçbir şekilde
taviz vermediği, gerçeği söylerken tereddüde düşmediği, hakikatin kendisine
zarar vereceğini bildiği halde ifade etmekten ve tolere etmekten imtina
etmediği, hak etmediği kendisine verilse bile reddedebilecek kadar büyük bir yüreğe
sahip olduğu, harama, kul ve yetim hakkına el uzatmaktan cehennemden korktuğu
gibi korktuğu, servetine, kudretine, şöhretine ve makamına tapmadığı ve bu
araçlarla insanlara zulmü reva görmediği, farklı düşüncelerden ve kişiliklerden
haz aldığı, aklını hiçbir kişiye ve mercie hiçbir şartta ve koşulda kiraya
vermediği, başkalarına yönelen zararları görmemezlikten gelmediği sanki
kendisine gelmiş gibi hissettiği ve bertaraf etmek için elinden geleni yapmaya
çalıştığı, müfsit, hasid ve müfteri olmaktan canı çıkıyormuşçasına korktuğu.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; varlıkları bir realite olan ve reel
koşullarda varlıklarını hissettiren devletlerin gerçekten devlet gibi olduğu ve
uygulamalarıyla da kendilerini hissettirdiği. İnsanların sağlıklarıyla
oynayanları, insanların canlarını tehlikeye atanları, insanların emeklerini
sömürenleri, insanların mallarını gasp edenleri zerre merhamet duymadan tecziye
eden devlet gibi devlet olduğu. Suçluyu ve suçsuzu tefrik edip, tereyağından
kıl çeker gibi tek bir suçsuz bile olsa onu milyonlarca suçlunun içinden çekip
alıp zulme maruz kalmasının önüne geçen devletlerin olduğu. Demir yumruğunu
herkese eşit şekilde hissettiren devletlerin olduğu. Güçsüze korku duvarı,
güçlüye örümcek ağı olmayan devletlerin olduğu.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; senlik benlik kavgasının değil, biz
eksenli kollektif kavgaların verildiği. Herkesin kutsal kavgalara akın akın
iştirak ettiği ve büyük zaferlere tanıklık ettiği. Kavgalarda herkesin kazandığı,
tek bir kişinin, grubun, zümrenin kazanmadığı. Kavgalarının yalanla değil,
hakikatle verildiği. Kavgaların haksız kazançlar için değil, haklı davalar için
verildiği.
Bir Dünya Hayal Ediyorum; toprağının tek bir zerresinde
zulümden ve adaletsizlikten zerre emarenin olmadığı, tek bir ferdinin hakkını
almak için herhangi bir güce muhtaç kalmadığı, hakkın hak edene insanca teslim
edildiği, hak edene düşman olunsa bile hakkını hakkıyla teslim etmekten yana
tereddüt edilmediği, düşmana bile şayet gerekiyorsa merhametle bakılıp ama
mutlak olarak adaletle hükmedildiği.
Evet, ey insançocukları; sizlerde böyle bir dünya hayal edip
böylesi bir dünyaya dair beyaz düşler kurabiliyorsanız ve büyük mikyasta böyle
bir dünyaya, küçük mikyasta da böylesi bir hayata ve ülkeye sevdalıysanız,
böyle bir dünyanın, ülkenin ve hayatın mümtaz ve nadide vatandaşlarıymış gibi
hareket edecek ve yaşam süreceksiniz. Çünkü lafla peynir gemisi yürümüyor.
Hareket yoksa söz havanda su döğmekten başka bir şey ifade etmiyor. Arzuladığınız
tam bağımsız, sınıfsız, sınırsız, sömürüsüz, barışçıl, güçlü, aydınlık ve hür dünyayı
yaratmaya var mısınız? İstemek ama istediği için gerekeni yapmamak tiksindirici
bir riyakârlıktır, ötesi ise münafıklıktır.