AND OLSUN Kİ TADACAKSINIZ!...

Özgür DENİZ - 16.04.2020

Geliyor gelmekte olan! Daha büyük felaketler bekliyor bizi. Şu anki yaşadıklarımız ne kadar gerçekse cehennemde o kadar gerçektir ve yaşadıklarımızdan daha çetindir ve biz o cehennemi tadacağız. Dünyayı kasıp kavuracak ve insanlığı hallaç pamuğu gibi savuracak olandan kaçış yok. Yaşadığımız küçük sarsıntılar, büyük olanı yaşamamızı engelleyemeyecek. Kirli dünyamıza bir heyula gibi çökecek gelmekte olan. Tüm inandıklarımız yalandı! Ama biz yalan diyenlere inanmadık, yalan söyleyenlere aldandık. Yapmadığımız hiçbir şey kalmadı! Birgün pişman olacağız aldandığımız ve inandığımız için. Nasıl inandığımıza hayret edeceğiz ama bu, acılarımızı asla hafifletmeyecek. Çünkü bugüne kadar ki hiçbir kör inanış ve isteyerek aldanış böyle bir sonucu doğurmadı, bilakis aynı sonuçları doğurarak geldi ama gözlerimiz kördü, kulaklarımız sağır olmuştu, kalplerimiz örtülmüştü, vicdanlarımız ölmüştü, şuh kahkahalar atıyorduk, zevkten dört köşe oluyorduk, çünkü her şey önümüzdeydi, önümüzde olan her şeyin hep bize ait olduğunu, yaşadığımız hayatın sonunun gelmeyeceğini, bize ait olduğunu sandığımız hiçbir şeyin bizi hiçbir zaman terk etmeyeceğini sanıyorduk ve dilediğimizce hareket etmekte tereddüt etmiyorduk. Gerçeğin bildiğimiz gibi olmadığını anlayınca nedamet gözyaşlarına boğulacağız. Amma velakin nedamet gözyaşları merhameti filizlendirmeyecek, merhametini öldürdüğümüz vicdanlarda. Hiçbir acı hafifletilmedi, hala da acıları ağırlaştırmaktayız. Her şeyi bilerek yaptık, gelmekte olanı bilerek çağırdık, bilmiyormuşuz gibi davranmamız bizi kurtarmayacak. Çünkü hakikat ortadaydı, aklımız ve bir kalbimiz vardı, bilmeliydik. Bilerek, bilmek istemedik. Öyleyse nefesimizi boş yere tüketmenin anlamı yok. Kazandığımız hiçbir şey bizi kurtarmayacak, bilakis acılarımızı daha da ağırlaştıracaktır. Keşke diyeceğiz, keşke hiçbir şeyimiz olmasaydı da, yaşadıklarımızı yaşamasaydık. Keşke kirlenmeseydik ve kirletmeseydik insanlık toprağını diyeceğiz ama ne topraktan ne de insanlıktan ses gelmeyecek, çünkü hepsini birden öldürdük. Her şey hep bir ağızdan; biz, sessiz sesiz yörüngemizde varlığımızı sürdürüp gidiyorduk, ettiğimiz hiçbir şey yoktu ama her şeyi siz bozdunuz ve bizim yörüngemizi de alt üst ettiniz, şimdi gazabımız sizi buldu, bıraksaydınız ve her şey kendi âleminde varolduğu hâliyle varlığını sürdürüp gitseydi diyecekler. Ama olan olacak, gelen gelecek ve keşkeler bizi kurtarmayacak. Çünkü bilerek inandık ve inandıklarımız istikametinde yaptığımız her şeyi bilerek yaptık. Ve inandıklarımız istikametinde yaptığımız her şeyin bedelini ödeyeceğiz. Kaçış yok bebeğim! Aldandık, aldattık ve cehennemi yaşattık. Şimdi sıra yaşatanlarda. Hep böyle mi gidecek sanmıştık? O yüzden mi kolayca inanmıştık? Oysa bilmeliydik, anlamalıydık hayatın tek boyutlu olmadığını. Çok günah işlendi burada ve işlenmeye de devam ediliyor. Günahlarımızda boğulacağız. Her şey değişecek, bizi değiştikten sonra. Değişmezsek yok olacağız. Güvendiğimiz şeylerin hiçbir faydası olmayacak! Çünkü burada güvenilecek hiçbir şey yoktu. Bunu bile bilmeyecek kadar alık ve böndük. And olsun cehennemi kendi ellerimizle hazırlıyoruz ve gövdelerimiz onu tadacak!

Tarih: 16.04.2020 Okunma: 463

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?