Bir daha yazmayacağım. Bilen bilsin, duyan duysun, bilmeyen
ve duymayan da bilsin ve duysun. Bugüne değin sövene dilsiz, dövene elsiz,
müfteriye sesiz olmayı tercih ettim (((asla ve kata tabiatım ve felsefem
olmadığı ve hiçbir zaman da olmayacağı halde))), kötülüğe iyilikle mukabelede
bulundum, tek bir insançocuğunun hakkını, terini, yaşını, kanını, emeğini
görmezden gelmedim, gasp etmedim, böyle bir şeye de tavassutum olmadı, zaten
selam vermekten ve iyiliğini istemekten başka da insançocuklarıyla herhangi bir
ilintim olmadı (((yani kötülük yapayım, elindekini alayım anlamında bir düşünce
beslemedim kimseye karşı, selam verdim alan aldı, almayan umursanmadı, selam
verildi ve mutlaka aldım, selam deyip geçip gittim, gözüm ardımda kalıpta şu
insançocuğuna nasıl kötülük edebilirim, onu nasıl zora sokabilirim diye
düşünmedim, kin duymadım, komplekse girmedim, kıskanmadım, çünkü insanlarla
uğraşacak kadar bir saniyelik bile zamanım yok ama insanım ve sabrım da
sınırlıdır))). Sevgi şiarım oldu, nefretten kaçtım hep. Ama arsız, tamahkâr, namussuz
ve şerefsiz insançocuğu anlamadı. Bu yüzen de insan denilen mahlûktan tiksindim
ve kaçtım hep. Yine kimse yanlış anlamasın, anlıyorsa da artık umursamıyorum,
asla ve kata genellemiyorum, bugüne kadar da bir düşünce serdederken asla
genelleme yapmadım, zira böylesi bir şey merhametsizlik, sevgisizlik ve
adaletsizlik olurdu. Şu yazıyı yazdığım ana değin, hayat sürecinde, hiçbir
İslamcıya, hiçbir Milliyetçiye, hiçbir Kemaliste, hiçbir Sosyaliste, hiçbir
Komüniste, hiçbir Anarşiste, hiçbir Faşiste, hiçbir Cemaatçiye zerre zarar
vermedim. Tabi bireysel bağlamda konuşuyorum. Yoksa kavga bağlamında değil. Bir
kavgam var ve bu kavgamdan kimseye zarar gelmesin diye düşünecek değilim,
kavgam birilerine zarar veriyorsa da mutlaka zarar görmesi gerektiği içindir,
ki onu da bendeniz yapmıyorumdur, kavgamda ki haklılığım haksız kavgaya darbe
indirdiği içindir. Zarar gören, haksız kavgalara girmesin o zaman. Ha bu maddi
anlamda değil ha, kendi kavgasının yok olması, yenilmesi, hezimete uğraması
anlamında olabilir ancak ve bırakın bizahmet bu da olsun artık. Kimse de
kavgamdan zarar görmesin diyemem, zira o zaman kavga veremem. Ama tek bir
insançocuğu bile nefsi ve şahsi anlamda zarar görmemiştir bugüne değin
bendenizden. Gördüm diyen varsa şayet ve insan evladıysa eğer çıksın ve sen ey
şerefsiz insançocuğu bana şu zararı verdin desin. Yoksa haddini ve hududunu
bilsin oturduğu yerde otursun. Çünkü bendenizin küçük ve basit şeylerle iştigal
edecek ne vaktim, ne ömrüm, ne de heba edecek gücüm yok. Kapitalizmin ve komprador
pezevenklerin amansız düşmanıyım ve son nefesime kadar da düşmanları olacağım
(((her türlü kimliği her ne olursa olsun farketmez bu))), ama fikrimle,
kalemimle. Korkmaları gerekiyor mu, orasını bilemem, apansız yakalanmasınlar. Bu
yüzden uzak olun, uzak gidin ey insançocukları. Ya iyilik yüklenin ve iyilikle
gelin ya da kötülüklerinizle cehennem olun gidin, kötülük yapmak için gelmeyin.
İmtina ettiğimi, korktuğumu düşünende olmasın sakın ha. Aklına bile gelmesin
tek bir insançocuğunun. Çünkü çekinmek, korkmak için doğmadık bu hayata. Ve
ölüm tek bir kez var. Hoş gelir, safa gelir.
EN EN EN SON KEZ...
Özgür DENİZ - 17.04.2020
Tarih: 17.04.2020
Okunma: 378
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.