Artık ne hayatlar eskisi gibi olacak ne insanlar dönecek
eskiye ve ne de şarkıların sözleri eskisi gibi yazılmayacak ve terennüm
edilmeyecek. Geriye dönüş imkânsız bundan böyle. Ne bulduk ki eskiden neyi
umacağız yeniden eskiden? Kavgaların şekli değişecek, zihniyetler yeniden
şekillenecek, ya yeni bir hayat kuracağız ya da eskisinden beter edecek eskiyen
hayat, zaten beter ediyor eski hayat. Daha farklı bakacağız şeylere ve şeyler
daha farklı cevaplar verecek bizlere. Öğreneceğiz mesela saygı duymasını, saygı
duymadığımız hayatlara. Nice şeylerin anlamsız olduğunu, bizi girdaplarda
boğduğunu fark edeceğiz mesela. Artık bizden değil diye kalbimizi ve aklımızı
kapatmayacağız başkalarına, eskiyen başkaları onlar diye. Nice eskiler olur ki,
yeniymiş gibi görünenlerden daha yenidirler, biz münhasıran önyargılarımızın ve
algılarımızın kurbanı oluyoruzdur sadece. Putlarımızı kıracağız düşün baltalarımızla,
duygularımızı tüm doğallığı ile yaşatmayanlara el vermeyeceğiz. Ölen hayatlarla
tedricen öldüğümüzü anlayacağız ve yaşatmak için çırpınacağız hayatları. Bizi
eksilten, zevklerimizi zehirleyen, yaşamak sevinçlerimizi çalan ve azaltan fazlalıkları
atacağız hayatımızdan ve bizi bu duruma düşürenleri de düşüreceğiz yakamızdan,
hayatlarımızdan, ta ki onların bizden olduğunu düşünsekte. Fazlalıkları
attığımız da münhasıran kendimiz kalacağız geriye ve kalan kendimizle daha
farklı bakacağız hayatlara, daha iyi anlayacağız şeyleri ve daha net
yorumlayacağız olayları, değişerek değiştireceğiz değişmeye direnenleri. Aklı daha
öncelikli kılacağız ve sekterliklerden, dar kafalılıktan kurtulacağız. Bir
dilim ekmekle doymasını bileceğiz mesela ve biriktirmenin azalmak, azaltmak
olduğunu. Paylaşarak çoğalmanın gerçekliğini anlayacağız mesela ve paylaşımcı
bir dünyaya doğru ilk adımı atacağız. Uzak düşler kuracağız, kurduğumuz düşlere
koşacağız süratle. Reel dünyaya saplanıp kalmayacağız ve reel dünyanın
istediğimiz dünya olmadığını anlayacağız. Yeni bir bakış tarzımız olacak
şeylere ve şeylere bakış tarzımız yeni tarz hayatları doğuracak. Maddenin
önceliğini insana vereceğiz yeniden ve belki de maddenin hükmünün bittiği bir
dünyanın oluşumuna katkı sunacağız. Bugüne kadar almadığımız zevkleri almaya,
duyumsamadığımız tatları tatmaya, hissedemediğimiz kokuları hissetmeye,
korktuğumuz düşünlerimizi daha açık yüreklilikle ifade etmeye başlayacağız. Baskılar,
zorbalar bizi durduramayacak, içimizdeki isyan bayrağı dalgalanacak insanlık
toprağında tüm insanların elleriyle. Hürriyetin ne demek olduğunu, olduğu
haliyle olaylaşıp olaylaşmadığını daha iyi anlayacağız ve mahiyeti minvalinde
olaylaşması için ne gerekiyorsa onu yapmamız gerektiğini idrak edeceğiz. Olguları
ve olayları daha farklı anlamaya, anlamlandırmaya başlayacağız ve aldatılmaya
nihayet vereceğiz bundan böyle olgularla ve olaylarla. Hiçbir olgunun afyon
olmasına ve afyonlanmamıza fırsat tanımayacağız. Evet, kuşkusuz zorluklarda
yaşayacağız, farklı sesleri duyacağız, biraz korkacağız, biraz eksileceğiz ama
eskiye direne direne yürüyeceğiz yeniye doğru ve yeniden çoğalacağız daha
güçlü, daha yürekli olarak. Zevklerimiz, renklerimiz, kokularımız değişecek,
aynı kalsakta biz ve aynı değil miyiz zaten her çağda biz? Belki çağı
değiştireceğiz değiştirerek kendimizi, zihniyetimizi, hayatlarımızı! Hele bir
zihniyet devrimi yapmayı becerelim, gelecek ardı sıra gelmesi gereken
devrimler!
ÖLEN ÖLDÜ, YAŞASIN DOĞACAK OLAN...
Özgür DENİZ - 02.05.2020
Tarih: 02.05.2020
Okunma: 409
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.