AÇ ZİHİN PENCERELERİNİ...
Özgür DENİZ - 15.06.2020
Her türlü olguya ve olaya anlık ve sığ bakışlar attığımız ve olgular ve olaylar muvacehesinde derinliksiz yaklaşımlar sergilediğimiz için ileriye matuf büyük kayıplara sebep oluyoruz. Çünkü bu şekilde kısa zamanlı menfaatler elde ederek nefsimizi mutmain kılmaya çalışıyoruz ama arka planda böylesi yaklaşımlar sergileyerek toplumsal yozlaşmanın kapılarını araladığımızın hiçte farkında olamıyoruz. Böyle bir şeyin nelere sebep olabileceğini de umursamıyoruz zevahire bakıldığında. Çünkü dışımız sağlam gibi görünse de, içimiz çürümüş durumda haddizatında. Her şeyi işimize yarayacak şekilde ele alıyoruz, işimize yaraması için eğip büküyoruz hiç tereddüt etmeden. Kendimizden başka tek bir kimseyi bile düşünmüyoruz. Hiçbir şeyi olduğu haliyle ele alıp, olabileceği haliyle düşünüp, ortak akılla çözümleyip, ortak kadere olumlu yönde etki edebilecek hale getirmeye çalışmıyoruz. Hiçbir olguyu, onurlu bir tavırla ve sahici bir eylemle olaylaştırma boyutuna geçemiyoruz ve asli mahiyetiyle teşrih masasına yatıramıyoruz. Ondan sonrada ne kendimiz gerçeğe yönelebiliyoruz ne de gerçeğe yönelene yol veriyoruz. Yalan mikrobuyla yaşayalım ve yaşasın herkeste istiyoruz. Tiksindirici bir bencilliğin buzlu sularında üşüyoruz ve toplumsal sıcaklığın derecesini de düşürmeye yelteniyoruz. Ne bireysel dünyamıza hâkimiz ne de toplumun kadim düşün genetiği hakkında bir bilgiye malikiz. Bilmeyen, bilmediğini de bilmeyen ama her şeyi biliyormuş gibi görünmeyi seven mutlak, muhakkak ve saf cahilleriz. Zihin pencerelerimiz kapalı ama çok geniş perspektiften düşündüğümüzü sanacak kadar alığız, bönüz. Hayata tek bir pencereden bakarız, o da buğulu ama sanki tüm pencerelerden bakıyormuşuz gibi bir izlenim vermekten hazzederiz. Gerçekten, geçmişin, olduğu haliyle, capcanlı olarak gözlerimin önüne gelmesini o kadar çok istiyorum ki, şimdiki bizi tanıyabileyim. Yoksa hep aynı mıydık? Öyleyse berbat, öyle değilse belki bir umut! Yazık, günah ama anlayacak kafa, hissedecek yürek, kıyama duracak gövde nerede?
Tarih: 15.06.2020
Okunma: 377
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.