Sarı kanaryamız bu sezon
sağlıklı uçamıyor, ne yazık ki!
Kiev’deki soğuğu, sahanın
ıslak ve kaygan oluşunu ve oynamayı güçleştirdiğini anlayışla karşılayalım.
Her maçı kazanmanın mümkün
olmadığını da kabul edelim.
Fakat Fenerbahçe’nin
oyunundan genel olarak memnun muyuz?
Bu sezon oynadıkları 20’den
fazla maçın 1-2’si hariç, futbolcularda ekip ruhunu, ortak amaç duygusunu
görebildik mi?
***
Uğur’un tekniğine,
özgüvenine hayranlık duymak güzel ama dün görüldüğü gibi aşırı özgüven de zararlı
oluyor. Birçok şahane hareketten sonra topu ayağından bir türlü çıkarıp da
müsait pozisyondaki arkadaşına kazandıramıyor.
Guiza’ya gelince; neredeyse
ayakta duramıyor. Tamam, sürekli marke ediliyor, rakip oyuncular tarafından
engelleniyor fakat kendisinden hocası da, taraftar da muhteşem beceriler
bekliyor. O çaptaki, o maliyetteki bir futbolcu da bir şekilde “harikalar
yaratıp” beklentileri boşa çıkarmamalı!
Volkan hatalı görülebilir.
Ama sarı-lacivertli kalenin çok fazla sıkıştırıldığı da ortadaydı.
Dinamo Kiev kalecisini ise
değil sıkıntıya sokacak, heyecanlandıracak bir şut bile atamadık.
Fenerbahçeli futbolcular, şu
90 dakika sona erse de kurtulsak, havasındaydılar.
Biz de ekran başında,
özellikle 2’nci yarıda, artık şu eziyet bitse diye sabırla maçın sonunu
bekledik.
Belli ki, Fenerbahçe bu yıl
taraftarı üzecek.
Takımda işbirliği ve ortak
oyun anlayışı zayıf.
Ruh yok!