BURAYA AİT DEĞİLİM...
Özgür DENİZ - 15.06.2020
Buraya ait değilim, ait olmamayı ayrıcalık bilen değilim! Buraya ait olamadım, olamıyorum, olamayacağım. Anladım bunu! Sahip olduğunuz hiçbir şey hiçbir anlam ifade etmiyor benim için. Ait olmadığım yerde bulunan şeylere sahip olmayı sevemedim, ait olduğum yeri bulamadım ama bulacağıma inandığım yerde bulunan sevdiğim şeylere sahip olamadım. Ki, hiçbir yerde, hiçbir şeye, hiçbir şekilde sahip olmakta istemedim. Ne varsa paylaşılmak için vardır dedim ve varolan ne varsa paylaşmayı seçtim. Düştüğümde herkese ait olan bir yere düştüm, çok sonra anladım bunu, anladığımda herkese ait olan şeylerin, birilerince sahiplenildiğini gördüm. Paylaşılması gereken ama sahiplenilen ne varsa yeniden herkesin olması için savaştım. Yaşamak zorunda kaldığım burada, burada olmayan bir insan gibi yaşıyorum. Yaşarken zorluklarla karşılaşıyorum, karşılaştığım zorlukları buradan farklı dünyalarda yaşayarak aşıyorum. Kalbimin otağında açığa vuramadığım duygular, beyin göklerimde yere düşmeyen, düştüğünde bir virüs kadar tehlikeli olabilecek düşünceler taşırım. Çok kitap okudum, söyleyemeyeceklerimi öğrendiğimi sonradan anladım. Kendileri için savaştıklarım tarafından bile anlaşılmayan biriyim. Ölçtüm, biçtim, tarttım, sürgit yaptım bunu, yapmadığım tek bir anım olmadı ve oldu şimdi, söylediğim gibiyim; buraya değil sadece, hiçbir yere ait değilim. Hiçbir yere ait olmadığım ve ardımda hiçbir kimsem olmadığı için düşüncelerimden ve duygularımdan dolayı istediğiniz gibi acı çektirebilirsiniz bana, güçlerinizi kullanarak her şeyimi alabilirsiniz, acılardan acılara sürgün kılabilir, size ait olan ya da kendinize aitmiş gibi düşündüğünüz ne varsa hepsinden mahrum edebilirsiniz. Ki, zaten vazgeçmişim, alabilirsiniz kendinize ait gördüğünüz ve bende olan ne varsa. Taptıklarınıza tapıyor değilim. İnandığınız gibi inanmıyorum. Yerim, yurdum, sınırlarım yok benim. Bir insanın yanık yüreğine sığacak kadar küçüğüm. Bir gün kanatsız bir kuş gibi uçup gideceğim, olmayan kanatlarımı çırparak. Çırpınarak yaşıyorum yerin karanlığında, göklerin aydınlığında bulurum belki aradığımı ve sonsuz, sınırsız, sınıfsız özgürlüğümü. Sevdiklerinizden nefret ediyor, nefret ettiklerinizden hoşlanıyorum. Yüreğimin götürdüğü yerlere gidiyorum, gidemesem de gidiyorum. Zevkler, renkler anlamsız benim için. Para için yaşasam da, parayı yok etmek için savaşıyorum. Kula kulluğu değil bir özgürlük anıtı gibi varolmayı seçmişim. Belki bir bulmaca gibiyim ama bir çift göze, bir gülen yüze çözülüverecek kadar kolayım. Bilmediğim yerleri özlerim, tanımadığım insanları severim, ait olmadığım yerde yaşayanlar için savaşırım, kendi kendime şarkılar söyler, çok uzak düşler kurar, anlaşılmayan şiirler yazarım. Kimsenin düşmanı değilim, kimseye dost olmadım, dost olacak insan bulamadım, dost diye bildiklerim olduysa da dost olmadıklarını anladım. Kula kulluğu reddetmişim bir kere, kullaştırılmak istendim her kere ama uğrayamadım bir daha kul olacağım yerlere. Yalnız ve yabancı biriyim, buralara ait olmayan ama ait olmadığı yerlerde yaşamak ve yaşarken savaşmak zorunda kalan, herkese ait olan ama herkesin kullaştırılıp birilerine ait kılınanlar için. Yaşamak, savaşmaktır, hiç olmazsa büyüyünceye değin sevdiğimiz çocuklar ölmesin, gülsün diye! Kahrolsun köleci, faizci, faşist kapitalist sömürgeci düzen; yaşasın insanca, hakça düzen!
Tarih: 15.06.2020
Okunma: 616
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.