ÇÜRÜYÜŞ...42...

Özgür DENİZ - 15.06.2020

İtibar görmek istiyorsan itibarlı olacaksın. Hem muteber olmayacaksın hem de itibar isteyeceksin (((maddeyle de itibar aramayacaksın, maddeyle elde ettiğin itibar seni ancak bilmem ne çukuruna gömer, hadi defol))). İtibar gösterilmeyince de ahlaksızca tavırlara yelteneceksin. Olmaz. İstesekte olmaz. Olur mu? Lütfen namusluca söyleyin, insanlık onuruna yaraşır şekilde davranın, olur mu? Çünkü muteber olmayana itibar bahşedilemez! Ne yani senin kulun muyum ki, sen istediğin gibi davranacaksın ama bendeniz senin her davranışını sessizce tolere edip boyun bükeceğim öyle mi? Sözde dünya menfaatleri namına hakikati çiğneyeceğim, her türlü rezilliğe eyvallah edeceğim, sonra da tutup insanım diye insanlık içine çıkacağım. Hayır, böyle değil ve böyle de olmayacak. Böyle olursa kendime insanım diyemem, insanmışım gibi gezemem dar-ı dünyada. Herkes yüzüme tükürür ve yağmur yağıyor sanırım ben. Sana inanmak zorunda değilim. Senin istediğin gibi yaşamak zorunda değilim (((Tanrım mısın be soysuz?))). Senin yap dediğini yapmak, yapma dediğini yapmamak zorunda da değilim. Sen hep yanlış yapacak, yaşayacaksın ama ben hep görmezlikten gelip sana inanacağım, seni yüceltip, yükselteceğim öyle mi? Ya birisi bana lütfen söyleyebilir mi? Eğer birisi diyorsa ki, dürüst ol, namuslu ol, hakikatli ol ama bunu diyen o birisi, bendeniz böyle olduğumda bendenizi gerek açıkça gerekse zımnen tecziye etmeye yelteniyorsa ne dersiniz böylesi tıynete sahip bir pezevenge? Hayır, hayır bebeğim, bana göre değil böylesi bir yaşam. Ha insanca yaşarsın, hakikati çiğnemezsin, olguları mahiyeti minvalinde olaylaştırırsın, işte o zaman seni yükseltip, yüceltmeyen insan değildir. Yoksa her şeyi yapıpta senin yanında olacağımı düşünüyorsan ve olmak gibi bir zorunluluğum olduğunu varsayıyorsan ve dahi ben varken başkasının yanına gidemez bu insan diye bir telakkiye sahipsen hakiki anlamıyla bir ahmaksın.

 

Aklınız varsa ve yerindeyse, vicdanınız varsa ve tazeliğini henüz yitirmemişse, düşünün ve hissedin ve ibret alın ey insançocukları! Hakikatlerden korkmayın, yüzleşmeye cesaret edin hakikatlerle. Zira birgün mutlaka yüzleşmek zorunda kalacaksınız! Çünkü hakikatlerden korkmak ve kaçmak size hiçbir şey kazandırmaz ama çok şey kaybettirir, ki kaybettiriyor da. Dünyaya taptığınız için her şeyin dünyada olup biteceğine inanmışsınız ve bu minvalde hareket ediyorsunuz ve insanları dünya ile korkutmaya yelteniyorsunuz ama yanılıyorsunuz. Oysa hakikatlerle yüzleşmek ise size muhakkak kazandıracaktır. Menfaatleriniz uğruna hakikatleri harcamayın. Unutmayın ki; menfaatler fani, hakikatler bakidirler. Menfaatler ölürler ama hakikatler ölümsüzdürler. Menfaatler insanların ellerinde olabilirler ve insanlar sizlere menfaatleri temin edebilirler ama hakikati sunamazlar. Çünkü hakikatler insanların ellerinde değildirler. Sevgi varsa vardır yoksa yoktur. Sevgi yoksa ve yok deniyorsa yok diyene düşman olunmaz, yoka var diyene de dost olunmaz. Yoka var diyene de insan denilmez. Belki ellerinizi açıp dua edebilirsiniz ama dua dilde kalırsa tutsaktır, dualar eylemlerle özgürleştirilmedikçe yaraya merhem olmazlar. Allah’ım bize yardım et deniyorsa, biz bize yardım etmedikçe Allah bize yardım etmeyecektir. Yoksa Allah’ı mı kandırmaya yelteniyoruz? Ama hakikate düşmanlık gözlerimizi kör ediyor ve hakikati haykırana düşmanlık ediyoruz. Beni susturabilirsiniz ama hakikatleri asla susturamazsınız, susturamayacaksınız. Küfretmiyorum, hakaret etmiyorum, iftira atmıyorum, münhasıran fikirlerimi beyan ediyorum ve hodri meydan diyorum. Buyursunlar işte meydan, yürekleri yetiyorsa otursunlar karşıma ve tüm olguları, olayları dip derinliğine değin ve tüm tafsilatıyla şeref ve namus temelinde ve fikrin namusuna sadık kalarak tahkik ve tetkik edelim, teati yapalım. Analitik ve senkronize düşünce temelinde çözümlemeye gidelim. Aydın geçinen kiralık kalemler mi gelecekler gelsinler, allame geçinen malumatfuruşlar mı gelecekler gelsinler, politik madrabazlar mı gelecekler gelsinler, korkarsam namussuzum ama onlar korkuyorlarsa onlarda namussuzluğu kabul edecekler. Ayrıca sorularıma ve sorgulamalarıma insanca, yüreklice cevap verecekler. Yapabilirler mi? Vallahi, billahi, tallahi yürek ister bu ve bu yürek onlarda ne arar? Çünkü onlar insanca ve namusluca kavga etmeyi beceremezler. Geçelim! Hakikatler ayan olursa dünya nimetleri yalan olur diye korkuyorsunuz hepiniz and olsun ki ve yine and olsun ki kaybetmeye mahkûmsunuz!  

Tarih: 15.06.2020 Okunma: 496

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?