Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

Bir işçi bile işini kaybetse, onun evinde, dünyasında “kıyamet” kopmuş demektir.

Daha önce kimse işten çıkarılmıyor muydu?

Elbette, eskiden de her gün yüzlerce insan işten çıkarılıyordu.

Bugünün eskiye göre çok önemli bir farkı var.

Evvelce işten çıkarılan kişinin kısa sürede iş bulma ihtimali yüzde 90'lardayken, bugünlerde işten çıkarılmışsanız kısa sürede bir işe girebilme ihtimaliniz neredeyse imkansızdır.

Vahamet burada!

* * *

Kurban Bayramı, Sandıklı'da iyimser ve neşeli bir havada geçti.

Fakat Cuma günü hava birden değişti.

Perşembe gecesi ve Cuma günü bizzat yüz yüze görüşerek aldığım birkaç kriz haberini sizinle paylaşayım.

İzmir'de 250 kişi çalıştıran bir “pres” fabrikası, son bir buçuk ay içinde 80 çalışanını işten çıkarmak zorunda kalmış. Sebep; ürünlerini ihraç ettiği ülkeler taleplerini kesmiş veya kısmış.

Sandıklı'da 140 işçi çalıştıran bir patates fabrikası 40 çalışanını işten çıkarmış. Sebep; ürünlerini sattığı müşteriler ödemelerini yapamıyorlarmış. Buna “çek ve senetlerin dönmemesi” diyorlar ki, bu sorun aşırı yaygınlaşmış.

Ankara ve İstanbul'daki şirketlerde 27 yıldır çalışan bir inşaat mühendisi şunları söyledi: “İnşaat sektörü durdu, inşaatlar durunca her şey durur!” Buradaki “her şey” kavramı mübalağalıysa da, inşaat işinin yüzlerce kalem malzemeyi etkilediğini hepimiz biliyoruz.

Son olarak, hayatında, kimsede alacağı kalmamış olan, 50-60 yıllık çiftçilerin bile son 1 yılda sattıkları ürünlerin paralarını alamadıklarını duydum.

Size, çok dar bir çevrede kulaklarımla işittiklerimi aktardım.

Herhalde, sizin de çevrenizde benzer durumlar vardır.

Sayın Başbakan'ın tabiriyle “en az etkilenen” ülkenin bir bölümü böyleyse, fazla etkilenenler kim bilir ne vaziyettedirler?

* * *

En Az Hasarla Nasıl Atlatırız?

Yurt dışından gelen taleplerin durmasına veya azalmasına kısa vadede bir çözüm bulmak mümkün gözükmüyor. Daralan pazarın yerine yeni pazarlar bulmak lâzım ki, bu zaman alır!

Fakat yurt içindeki ödeme problemlerine kısa süre içinde bazı çözümler getirilebilir.

Belli ki, çok feci bir sıkıntıyla karşı karşıyayız.

Bu korkunç sıkıntıyı bütün millete paylaştırarak, büyük faciaları önleyebilirsiniz.

Şu ocaklar söndüren krize rağmen halâ çok fazla kazanan, pek çok insan var. İşte, o çok kazananlardan daha fazla vergi alınmalı.

İşsizliğin bu kadar yaygınlaştığı bir dönemde astronomik ücret ve kazançlar, cendere içindeki milyonları, kendilerine sövülmüş gibi incitir, ıstırap verir ve onları isyan ettirir. Aradaki uçurumun daha da açılması sosyal barışı dinamitler.

Fedakârlık şart. Yoksa kimsenin huzuru kalmayabilir.

Öte yandan, esnafa mutlaka el atılmalı. Esnafı ayakta tutacak kredi, vergi indirimi gibi tedbirler süratle hayata geçirilmeli.

İşsizlik sigortası, kapsamı genişletilerek, yaygınlaştırılmalı.

Dün akşamki TV haberlerinde, hükümetin yeni bir “sosyal güvenlik” yasa tasarısı hazırlığndan bahsedildi. Tasarıyı, haberde verilen biçimiyle son derece olumlu buluyor ve destekliyoruz. İşsizlere ve dar gelirlilere önemli ödemeler vaat eden tasarının en kısa sürede yasalaşmasını bekliyoruz.

* * *

Üstatlardan

HEP BİRDEN

Olmaz derken oldu olan,

Bir karanlık gidiştir bu...

Yeter denmezse hep birden,

Sonu belli çöküştür bu!

             İhsan Sezai

Önceki Yazılar

Tarih: 13.12.2008 Okunma: 700

YORUMLAR