Meteoroloji Genel Müdürü İsmail Güneş’in, “Şehirlerde nüfus yoğunluğu arttı. Kalabalıklaştıkça vücut ısılarımız ısı adacıklarına yol açıyor. Isınan hava yükselip soğuk havaya çarpıyor ve şiddetli yağış başlıyor.” şeklindeki açıklamasını saçma, hatta komik bulanlar oldu.
İlk bakışta, hakikaten saçma gözüküyor! Peki, büyük şehirlerdeki şiddetli yağışın sebebi kalabalıkların vücut ısısı ise kırsaldaki sellerin sebebi ne, suali akla geliyor!
Bununla beraber, Güneş’in sözlerinde doğruluk payı da az değil!
Sözlerin doğru tarafı; iklim krizinin kalabalık nüfusla doğrudan ilişkisidir. Genel olarak, yerküredeki insan kalabalığının KRİZ yarattığıdır.
Kirlilik insan kaynaklıdır…
Küresel ısınma ve bunun getirdiği iklim değişikliği insan kaynaklıdır…
Plastikler, mikroplastikler, zehirli tarım ilaçları insan kaynaklıdır…
Lâkin nüfus bu kadar kalabalık olmasaydı ne kirlilik, ne küresel ısınma ve ikim değişikliği, ne de plastikler ve zehirli tarım ilaçları bu boyutlarda olurdu!
Kalabalıklar için çok elektrik lâzım… Onu üretmek için çalışan kömür, doğalgaz ve petrol santralleri hem havayı, doğayı kirletiyor hem de küreyi ısıtıyor.
Kalabalıklar için konut, araba, ulaşım, beyaz eşya, giyecek, yiyecek… Vs. lâzım… Bunları sağlamak için fabrikaların, madenlerin işlemesi gerek… Bunların her safhası doğayı tahrip, dünyayı kirletme ve küreyi ısıtma demek.
Çok basit bir matematik mantıkla şöyle söyleyebiliriz: Dünya nüfusu bugünkünün yarısı kadar olsaydı, kirlenme de zehirlenme de küresel ısınma da bugünkünün yarısı kadar olacaktı.
Demek ki doğa felaketlerinin birinci sebebi dünya nüfusunun aşırı kalabalık olması…
Bir de bu kalabalıklar yaşamakta olduğumuz çevre felaketinin, iklim buhranının farkında değillerse…
ABD Başkanı Trump gibi idareciler, kendi kurumları olan NASA’nın uyarılarına rağmen iklim krizini inkâr ediyorsa vaziyetin ne kadar korkunç olduğunu hesap edin!
Sorun çok boyutludur ve bütün boyutları insan kaynaklıdır.
Geçen yıl, İZÇEP olarak bizi
eğitime çağıran, İzmir-Bayraklı Osman Faruk Verimler İlkokulu’nun
çevreye duyarlı öğretmen ve öğrencilerinin isabetle tespit ettikleri gibi,
SORUNLARIMIZDAN SORUMLUYUZ!