SCS İktidar ve Çocuklarım 2
Önceki yazımda sonucunu bilmeme rağmen acaba mı diyerek kızlarıma bir çağrıda bulunmuştum. Bugün aynı çağrımı baştan yaparak kızlarım neden yazmıyorlar, yazamıyorlar onu anlamaya çalışacağım. Ben kızlarımı sayın Cumhurbaşkanımıza ulaşacak şekilde yazılarımla ikna etmeyi başarabilirsem sayın Cumhurbaşkanımız yaptığı hatayı görecek ve ödenecek diyet ne olursa olsun o diyeti göze alarak Akparti’nin gerçek Akparti’lilerle kucaklaşmasını sağlayacaktır.
Tamamen bireysel menfaatleri için işgal edilmiş Akparti kadrolarının en azından bir kısmının içlerinden gelmese de Akparti’li gibi davranmalarını sağlayacaktır.
Kızlarım sizler her yönü ile gerçek anlamda kendi gözünüze ve aklınıza inanmanızı gerektirecek şekilde karakter oluşturdunuz. Sizlere karakteriniz oluşurken hemen hemen hiçbir konuda siz yapamazsınız demedim. Bugünde sizlere ısrarla siz yapabilirsiniz diyorum. Israrla sizlerle biz olarak hareket etmeyi başarabilirsek ADALETLİ BİR DÜNYA’nın temelini atabiliriz diyorum.
Ben ne bulduğumu biliyorum. Yaratanın bizlere hediye ettiği bilgilerle babanız ismini altın harflerle Dünya Tarihine yazdırdı. Ama sizler ama sizlerin çocukları çağımızın bütün yeniliklerine rağmen ne kadar barbar insanlarla dolu olarak anıldığını göreceksiniz.
Çoktan beri birileri ile oturup sohbet etmemiştim. Bugün tamamen tesadüflerle 2 Batmanlı beyefendi ile 3 saate yakın AKPARTİ’yi konuştuk.
İktidar ana konumuzdu. Tıpatıp sizler gibi İktidar düşmanı olmuşlar.
Israrla Akparti’nin başlangıçta doğru gittiğini oyda verdiklerini fakat sonradan yoldan çıktığını Ülkemize zarar verdiğini savunuyorlardı.
Hele özellikle Türkçe öğretmeni olup öğrencisi yolda kaldığı
için motoruna atlayıp onu otobüs durağına bırakacak kadar merhametli olan Kürt
kardeşim babanızdan çokta farklı düşünmeyen idealist bir Akparti’liydi. Fakat
bir zamanlar Akparti’den Enerji ve Tabi Kaynaklar bakanlığı’da yapmış olan Taner
Yıldız’ın söylediği bir cümle ile iktidara karşı düşünce oluşturmuştu.
(Bu linkten söylenen sözün ne olduğunu izleyebilirsiniz. https://www.youtube.com/watch?v=Cn2-QhSUFU8)
Ama ben eminim ki öğretmenliği bırakmış olsa da içinde yanan idealist eğitim aşkı ile gerçekleri görebilirse hem öğretmenliğe dönecektir. Hem de topluma örnek olacak işler yaparak merhamet ve sevgisinin insanları kucaklamasını sağlayacaktır.
Hayatımın hiçbir döneminde hiç kimseye bana inanın demedim. Fakat şu cümleyi devamlı kurdum. SCS ile ilgili bilgileri bulduktan sonra bana ilham geldi bana inanın deseydim şu anda Dünya üzerinde milyonlarca müridim olurdu.
Fakat ben bunun ADALETLİ BİR DÜNYA’nın mümkün olmasına imkan vermeyeceğine ismim kadar eminim.
Ne zaman ki Sayın Taner Yıldız’ın söylediklerinin tersi gerçekleşirse o zaman Adaletli bir Dünya hayellerim gerçeğe dönecektir.
Ne zaman ki benim kızların Batmanlı Kürt kardeşim tekrar Akparti saflarında saf tutarsa o zaman Adaletli bir Dünya hayalim gerçekleşmeye yönelecektir.
Dünya’nın Adaletli bir yer olması için benim önce öz kızlarımın Akparti’nin felsefesini oluşturan sayın Cumhurbaşkanımızın düşüncelerinin babalarından hiçbir farkı olmadığını anlamalarını sağlamam lazım.
Benim öğretmenimin uyanmasını ve yerinin Akparti olduğunu anlamasını sağlamam lazım.
Yapabilir miyim? Sanmam. Gerek öğretmenim ve gerekse kızlarıma çağrıda bulunmaya devam edeceğim.
Buyurun gelin yazılı konuşalım. Tamamen bireysel menfaatleri için sayın Cumhurbaşkanımızın felsefesini anlamadan bilmeden bir şekilde İktidar adına hareket ediyor görünen her devrin yiyicilerinden bu vatanı kurtarmamız ancak bu şekilde mümkün olabilir.
Bir birine yumruk atan değil çiçek uzatan insanlar olabilmemiz için geliniz beraber sayın Cumhurbaşkanımız şahit tutarak yazalım.
Gelin bu vatanı Dünya en güzel yeri haline beraber getirelim.
Örnekler net:
Ben kurulduğu günden beri Akparti’liyim. İlk seçimde müşahit olarak görev aldım. Ondan sonrada seçimler dahil beni hiç kimse göreve çağırmadı. Bende hiçbir zaman bana görev verin demedim.
Peki neler oldu.
Sayın Cumhurbaşkanımız İBB’ye aday olduğunda benim İstanbul’da yayın yapan Bir TV kanalım vardı.
Ve o TV kanalım Sayın Sözen yönetimindeki İstanbul TV üzerinden haftada 2 gün 2 şer saat yayın yapıyordu.
Yine ben Refah partisinin Fatih ilçe binasına sayın Cumhurbaşkanımızın yarım saatlik tanıtım kasedini tüm frekansları kapatarak yayın yapan bir verici kurdum.
Sayın Cumhurbaşkanımız İBB başkanı oldu. Önce BRT ile sözleşmem iptal oldu. Sonra 5 Nisan 1994 krizi ile ben işletmelerimi küçültmek zorunda kaldım.
Seçimi kazanan Refah partisinin verici koyduğum kapısından içeri seçimden sonra vericileri aldıktan sonra bir kez bile girmedim.
TV kanalından sayın Cumhurbaşkanımızın verdiği sözleri yerine getirmesi için yayın yapmaya başladım.
1- Karaköy genelevleri kapatılacak (Bu arada şimdi baktım bu genelevler halen daha açık)
2- Taksim’e cami yapılacak. (Yapılıyor)
3- Çok çocuklu ailelere bedava su verilecek (Bunu hatırlamıyorum. Fakat sanki yapılamadı gibi geliyor)
Aralara girmeden doğrudan formasyon eğitimi için geldiğim Alanya’ya geleyim.
Formasyon eğitimini tamamlayabilmem için genelge gereği 24 ders anlatmam gerekiyordu. Fakat bunun uygulamada yaptırılmadığını gördüğüm için en azından 24 derste gireceğim sınıflardaki öğrencilerin hayatlarına dokunabilirim diye program yaptım. Öğretmenim buna izin vermeyeceğini onların düzenini bozacağımı söyledi.
Bunun üzerine aşağıdaki yazıyı hazırlayıp Kaymakam, İlçe MEB
müdürü ile görüştüm. Genelgenin benim stajıma doğrudan uygulanmasını talep
ettim. Tüm ısrarıma rağmen Akparti ilçe başkanı sayın Mustafa Toklu’dan randevu
alıp onunla görüşemedim. Bu arada Akparti ilçe başkanı ile Alanya’yı konuşmak
için halen daha randevu bekliyorum. Ve ben açıkça yazıyorum. Sayın Toklu’unun ne
de yanında çalışanların Akpartili olduğuna inanmıyorum.
İspatı basit. Ben bu ilçe teşkilatının üyesiyim. Defalarca talep etmem rağmen
mahalle başkanımı bile tanımıyorum. O da beni tanımıyor.
Yazı bu:
“DİJİTAL
TÜRKİYE
Alt Yapı Hazırlık Projesi:
Dünya değişiyor. Dünya dönüşüyor.
Değişen ve dönüşen Dünya’da geleceği ıskalamamak için;
T . C . B İ L İ M , S A N A Y İ ve TEKNOLOJİ BAKANLIĞI
tarafından başlatılan
TÜRKİYE'NİN SANAYİ DEVRİMİ
yol haritasının alt yapısının
hazırlanması için sadece
“BEN VARIM”
felsefesi ile başlatılacak hamle
için destek çağrısıdır.
Amaç: Alanya Nezihe Soydan Mesleki ve Teknik
Anadolu Lisesinde muhasebe
dersi gören az sayıdaki öğrenci ile başlayacak örnek olacak süreçle, Tüm Türkiye'de
dijital dönüşüm sistemini sağlayacak bireyler yetiştirmek.
Süreç:
Alanya’da faaliyet gösteren katma değer oluşturduğu için Vergi Dairesine beyan
veren her tür işletmeler veya kişiler içerisinden gönüllü olarak ben varım
diyen her işletmeye veya kişiye 3 öğrenci atanacaktır. Talep artıkça önce
öğrenci sayısı 2 ye akabinde 1 e düşürülecektir.
Öğrenciler öncelikle görev aldıkları
birimin iş akış şemasını öğretildiği şekilde çıkarıp okulda yine öğrendiği
şekilde dijital dünya ile ilişkilendirecektir.
İş ne olursa olsun dijital Dünya’da
işleyişi vardır. Bu işleyişi yönetmeye başlayacak öğrenciler hazırladıkları
yapıyı işletmeye gösterecekler.
Ve onay alan öğrenci artık o birimin
yokluğu kabul edilemez parçası olacaktır.
Ekonomik olarak ta gelir elde etmeye
başlayacak öğrencilerimiz gelecekte görev aldıkları birimin yöneticisi haline
geleceklerdir.
Siz ne yapabilirsiniz;
MEB tarafından belirlenen müfredat
dışında hiçbir talebimiz yoktur. Sadece müfredata uyulmasının sağlanması bizim
alt yapımızı oluşturmamız için yeterlidir.
Sadece ama sadece bu süreçte bir
şekilde yer alan STK’ların veya devlette görev alan memurların devletin
emrettiği şekilde işini yapmak zorunda olduklarını ilgili olan Devlet
memurlarının hatırlatmasını sağlamaya yönelik davranacağınızı belirtmekle “BEN VARIM” demiş olursunuz.
İCRAAT gönül işidir. Baskı ile
icraat olmaz.
Saygılarımla
Osman Yıldız
0532 215 3692
Bilim,Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
yol haritası https://www.sanayi.gov.tr/tsddtyh.pdf
İlgili siteler: http://www.yb.com.tr/
Uzatmayacağım.
Kızlarım, sevgili öğretmenim sizlere buradan çağrıda
bulunuyorum.
genelhaberler.com Dünya’ya yayın yapan bir haber sitesi.
Yazılan her yazı kalıcı.
Hiçbir gücün sitemize sansür uygulama hakkı yok.
Gelin ben neden Akaprti’liyim siz neden Akparti’ye düşman oldunuz onu sayın
Cumhurbaşkanımızın şahitliğinde yazalım.
Sıkılan yumruklara dostluklar kurulmaz. Açılan ellerle dostluklar kurulur.
Saygılarımla