ÖLÜLERİN MAAŞLARI, SEÇMEN SAYISI, DOKUNULMAZLIK FEZLEKELERİ

İsmail Hakkı CENGİZ - 15.12.2008

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Geçen hafta içinde manşetlerden inmeyen habere göre; 2003 yılından beri 80 bin kişinin, ölen yakınlarının maaşlarını almaya devam ettiği tespit edilmiş. Bu kişiler için ödenen para ise aylık 40 milyon YTL tutuyormuş.

Devletin kayıtlarında 2003 ylından beri büyük bir tuhaflık olduğu ortada...

En büyük tuhaflık ise seçmen sayısında yaşanıyor.

Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Muammer Aydın'ın verdiği bilgilere göre; “2004'te 43 milyon seçmenimiz varken, 2007'de seçmenimiz 42 milyona düşüyor!”

Demek ki o yıllarda nüfusumuz her yıl ortalama 1 milyon arttığı halde, seçmen sayısı, mucizevî(!) bir şekilde düşüyor!

Sonra...

Söz konusu 3 yılda azalan seçmen sayısını telâfi edercesine; son seçimden bu yana geçen 1 yılda, seçmen sayımız 6 milyon birden artıvermiş!

Nüfus ve seçmen kayıtları böylesine iniş çıkışlar gösteren 70 milyonluk bir memlekette; 80 bin kişi, mezardaki yakınlarının maaşlarını almış, çok mu?

Nüfusun, hemen hemen binde 1'i...

Kayıtlarda bu kadar laçkalık varken, daha fazla insanın aynı sahtekârlığı yapmadığına şükredelim.

* * *

Tabii devlet, söz konusu 80 bin kişiden, her ay aldıkları ortalama 500 YTL'nin iadesini isteyecek.

Millet bu olayı konuşurken, geçen haftanın sonunda, bültenlere güzel bir haber düştü; “hükümet yeni bir 'sosyal yardım' paketi hazırladı. Buna göre; geliri olmayan her aileye 1.412 YTL aylık bağlayacakmış!”

1. 412 ile 500 arasındaki fark ne?

912 YTL. Bu hesaba göre; ölü yakınlarının maaşlarını alan kişiler, her ay için devletten 912 YTL alacaklı çıkıyorlar.

Devlet, kendisini dolandıranlardan(!) alacağını, “sosyal yardım” paketi yasalaşmadan aldı aldı...

Alamadı; dolandırıcılara borçlu bile çıkacak!

* * *

Dokunulmazlık Fezlekeleri

Türkiye Büyük Millet Meclisinde haklarında dava açılan ve dokunulmazlıklarının kaldırılması istenen milletvekili sayısı 274'e ulaşmış.

Yüce Meclisteki üye sayısı 546 olduğuna göre; haklarında fezleke gönderilenlerin sayısı, üye sayısının yarısını geçmiş.

Demek oluyor ki, milleti temsil edenlerin yarısından çoğu bir şekilde suçlanıyor.

Tabii böyle, milletin temsilcilerinin yarıdan çoğunun “suçlu” gibi görülmesi insanda karamsarlık, hatta endişe yaratıyor.

Fakat olaya derinlemesine bakınca, endişenin kuruntudan ibaret olduğu görülüyor!

Çünkü suçlama ziyadesiyle çoksa da mahkûm olan hiçbir vekil yok!

Diyeceksiniz ki, eee, dokunulmazlıkları var, mahkemeye çıkarılamıyorlar, dolayısıyla ceza da almıyorlar!

Bu görüşe katılmak zor.

Zira, daha evvelki dönemlerde mecliste bulunan pek çok siyasetçi için de fazlasıyla fezleke hazırlandığını gördük. O eski vekillerin çoğunun, şimdi dokunulmazlıkları yok. İçlerinden ceza alanı duydunuz mu?

Hatırlatayım; uzun milletvekilliği döneminde en fazla suçlama Mehmet Ağar hakkında yapılmıştı. İşte, Sayın Ağar'ın bir buçuk yıldır dokunulmazlığı falan söz konusu değil. Geçen süre zarfında herhangi bir soruşturma söz konusu oldu mu?

Temizdir bizim vekillerimiz!

Kim seçiyor onları?

* * *

Üstatlardan

Dil kusurlu olursa düşünceler iyi anlatılamaz. Düşünceler iyi anlatılamazsa, yapılması gereken işler doğru yapılamaz. İşler doğru yapılamayınca da ülkenin töresi ve kültürü bozulur, adalet yanlış yola sapar, halk şaşırır, ne yapacağını bilemez. İşte bunun için hiçbir varlık dil kadar önemli değildir.

Kun (Çin düşünürü)


Önceki Yazılar

Tarih: 15.12.2008 Okunma: 653

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

özgür deniz

02.11.2008 - 15:03

önce hoşgeldiniz efendim. kaleminize kuvvet. dürüst olmak gerekirse asla ilgilendiğim bir alan değil. futbolu kesinlikle sevmem. mecrasından çıkarılmış, maksadını aşmış, gayesi tersyüz edilmiş ve dehşetli bir menfaat çarkı olmuş bir alan. her başarıda balkondan 4-5 kişinin kuş gibi avlandığı bir acayip şey oldu. ama size başarılar. en kalbi muhabbetle, umutla.

özgür deniz

02.11.2008 - 15:03

önce hoşgeldiniz efendim. kaleminize kuvvet. dürüst olmak gerekirse asla ilgilendiğim bir alan değil. futbolu kesinlikle sevmem. mecrasından çıkarılmış, maksadını aşmış, gayesi tersyüz edilmiş ve dehşetli bir menfaat çarkı olmuş bir alan. her başarıda balkondan 4-5 kişinin kuş gibi avlandığı bir acayip şey oldu. ama size başarılar. en kalbi muhabbetle, umutla.