Sistemler ve Hayatımız Yeniden Kurgulanacak

Neslihan KORUTÜRK - 03.07.2020

Bu dünyada herkese yer var


Adam Smith’in (1723-1790), “Doğal düzen kişisel çıkara göre oluşur, insan fırsatçı ve gerçekçidir. GÖRÜNMEZ EL piyasayı düzenler.” yargısının şekillendirdiği ve buna göre KURGULANAN dünya, 250 sene hükmünü sürdürdü.

Bu kurguya, “kapitalizm” dendi.

Geçen 250 yıl boyunca, gerçekten, “görünmez el” piyasayı düzenledi mi? O “el”e hiç müdahale edilmedi mi? Çok şüpheliyim!

Farz edelim ki 250 yıl boyunca, piyasa “tıkır tıkır” işlemiş olsun…

Gel gelelim, “görünmez el”, şimdi bambaşka bir işlevle önümüzdedir. “Görünmez el”, tekere çomağı sokmuştur ve bütün çarkları durdurmuştur.

Son iki aydır, en fazla duyduğumuz cümle, “hiçbir şey eskisi gibi olmayacak”!

Peki, olmayacak da ne olacak?

Yepyeni bir dünya mı kurulacak?

Hayır, bence, yepyeni bir dünya “kurgulanacak”!

Kim, nerede, ne zaman, nasıl kurgulayacak?

Elbette zorlu zorular!

Bu suallerin cevabını aramak için bir kitap yazılabilir. Kitap yazmayacağız tabii… Bir köşe yazısının çerçevesinde, sadece konuya bir GİRİŞ yapabileceğiz.

Önce şunu söyleyeyim: Bu virüsün “laboratuvarda üretildiği” teorisine katılmıyorum. Çünkü virüsten en büyük zararı, bu virüsü ürettiği iddia edilen ülkelerin düzenleri gördü.

YEPYENİ KURGU

Yüzyıllara hükmedecek bir “sistem”in kurgulanacağından söz ediyorum.

Bunu ancak “derin derin düşünenler”ANALİTİK düşünenler ve “sistemli DÜŞÜNENLER” başarabilir.

Sadece, başımıza ne geldi, neden geldi diye değil; bundan sonra ne olacak, ne yapabiliriz, “nasıl bir dünya kurabiliriz” diye de düşünmeliyiz!

En önemli soru ise şu olmalı:

“Nasıl bir dünya kurgularsak, bu adil ve insanî olur, yüzyıllara hükmedebilir ve bunun yaşama imkân ve kabiliyeti olabilir”?

Dünyanın ileri ülkeleri, “düşünce kuruluşları”, KURGU’yu düşünmeye çoktan başlamışlardır.

Sadece geriden giden, sadece kurgunun peşine takılan bir millet ve ülke olmak istemiyorsak; yeni dünyanın kurgusunda söz sahibi olmak istiyorsak;

Cihanşümul,

Gerçekçi,

Derin-sistemli-analitik fikirler üretmeli ve dünya kamuoyuna sunabilmeliyiz.

Şimdi, “düşünceyi sevme”, derin, sistemli düşünce üretme zamanı!  

Mevzu derin, çok yönlü ve geniş kapsamlı… Devam etmeye çalışacağız.

Tarih: 03.07.2020 Okunma: 604

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?