Keşke göklerde uçan bir kuş, kırlarda açan bir çiçek,
dağlarda bembeyaz bir kar, ormanda bir hayvan olsaydım ama toprağa düşüp
çamurlaşan bir insan olmasaydım. Ağırıma gidiyor be böyle yaşamak arkadaş.
İnsanın insana ettiğini gördükçe soğuyorum her şeyden. Niye var olduğuma ve
yaşadığıma anlam veremiyorum. Biz böyle yaşamayı hak etmiyoruz. En masum
düşüncelerini bile söylerken korkar mı insan? Korkuyorum be arkadaş. Korkması
gerekenlerin korkmadığı ama korkacak hiçbir şeyi olmayanların korku içinde
yaşadığı bir dünyayı hak etmiyoruz. Niye böyle insan? Niye birbirimizin
cehennemi olmak için birbirimizle yarış halindeyiz? Niye hep acı ekmek için
çalışırız halk toprağına, insanın ekmeğine zehir katarız insanlık sofrasında?
Bir kerede anlamaya ve sevmeye çalışmak kime zarar verir ki? Yapmayın, etmeyin,
yanlış, çok yanlış, yemin ederim yanlış, Allah-Muhammed-Kur’an ve Büyük
İnsanlık şahit olsun ki yanlış. Bugüne kadar hiçbir zaman güncel politika
üzerine konuşmadım, ilk defa konuşuyorum. Eğer ki, psikoloji ve sosyoloji
biliminden anlıyorsanız yanlış. Çok büyük suiistimallere davetiye çıkaracak bir
şey bu. Ki, zaten bir insanı açlığa mahkûm etmek hiçbir kulun üzerine vazife
değildir. Muhtemel tehdit algılarıyla bir kişinin geleceği ipotek edilemez. Böylesi
bir şey herkesi, fişleme korkusuyla insanları fanusun içerisine hapsetmek,
düşünceyi boğmak, özgürlüğü öldürmek, üretimi iptal etmek anlamına gelir. Yani
beğenmediklerimizi hak ettikleri mesleklerine getirmeyecek miyiz yani, bu kadar
mı basit düşünülür ya? Ki, insan korkutandan nefret eder ve korku çürütür önce
insanı, sonra toplumu, nihayet devleti. Bıraksak insanlar istedikleri gibi
düşünseler ve yaşasalar olmaz mı? Damgalamak ve damgalanacakları korkusuyla
insanları hayata küstürmek kime ne kazandırır ki? Yapmayın, etmeyin, yanlış.
Allah hiçbir kulunu açlıkla imtihan etmesin sözü kültür kodumuz haline gelmiş
ve üstelik yaşama dönüştürülmüş bir sözdür. Derinlemesine düşündünüz mü?
Getireceği hiçbir fayda yok ama ortaya çıkaracağı gizli zararlarından haberiniz
var mı? Analitik ve senkronize düşünüyor musunuz? İnsanların dününe bakarak
yarınlarına karar vermezsiniz. Çok netameli tehlikeleri barındırıyor bu
uygulama. Rüşvet, torpil ve arkasından şedit bir adaletsizliği intaç edeceği
muhakkaktır. Böyle bir salahiyetimiz ve hakkımız da yok, olamaz. Bu ülke, bu
yurt, bu devlet herkesin. Çok ciddi suiistimallere yol açacaktır böylesi bir
şey. Bir de ömrünü adadığı, nice düşlerini kurduğu, hayalleriyle yaşadığı bir
şeye tam kavuştum derken elinden almak nasıl bir vicdanın işi olabilir ki?
Babamızın otağında değiliz ve kendi ailemizin işleriyle ilgili kararlar alıp
vermiyoruz. Lütfen bir şey yaparken elimizi vicdanımıza koysak olmaz mı?
Vicdanımız onay veriyorsa eyvallah olsun.
YEMİN EDİYORUM YANLIŞ...
Özgür DENİZ - 04.07.2020
Tarih: 04.07.2020
Okunma: 382
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.