Kindar, hamlelerini sessizce yapar ve hedefine sessizce kaybettirir. Vuruşu, yumuşak ama sert olur. Hiçbir şeyin farkında olmazsınız. Sessizce esir alır sizi. Sizin iyiliğinizi istiyormuş gibi görünür. Zira karşınızda olduğunda hiçbir şey yapamayacağını çok net görmüştür. Savaşarak kaybetmektense, barış maskesiyle kaybettirmeyi tercih eder. Alıklığınız, bönlüğünüz, dar kafalılığınız, sekterliğiniz bunu algılamanıza, anlamanıza engel olur ve kindarın yaptığı hamleleri kendinizin lehinizeymiş gibi düşünürsünüz, düştüğünüzde belki fark edersiniz ama fark ettiğinizde fark edilmeyecek hale geldiğinizi görürsünüz ve çok geçtir artık her şey için. Çünkü kindar, kindarlığı ilmine göre yapar, aptallar gibi göstere göstere yapmaz. Kindar, için münhasıran kendisi vardır, başkaları kendisi için feda edilmesi ve feda olması gereken lüzumsuz kişiliklerdir. Tüm insanlığı ihata edecek ve büyük rüyalar görebilecek kalibresi yoktur kindarın. Düş kurmaz ama düş kuranlara düşmandır. Binaenaleyh absürtlükte sınır tanımaz, çünkü bir şey yaparken kimseyi umursamaz. Yaşamak nedir bilmediği için yaşamak isteyenleri anlayamaz ve onları düşman görür. Uzağı göremez, görüş alanı kendi etrafıyla sınırlıdır. Bu yüzden de geniş perspektiften bakamaz, geniş açılı düşünemez, zihninin tek bir penceresi açıktır. Size arka çıkıyormuş gibi yaptığınız her şeyi onaylar. Ama bu arada o onayın karşılığını kendi isteklerini onaylatarak alır ama bu onaylatmayla, size onay verenlerin sizden onaylarını çekmesini de sağlar, çünkü isteklerini böylesi bir sonucu doğuracak şekilde belirler.

YORUMLAR