Egemenlik; adaletle şenlenir, pekişir, ivme kazanır,
onaylanır. Bilakis egemenliğin hiçbir kıymeti, anlamı ve mümeyyiz vasfı kalmaz.
Bu yüzden, şayet bu dünyada bendeniz egemen olsaydım, kimseye haksızlık
yapmazdım. Herkese karşı adil olurdum. Herhangi bir insantekinin yahut kliğin
yanımda veya karşımda durması adaletimi belirleyici bir kıstas olmazdı. Çünkü
hem egemen olup hem adil olmak yücelticidir ve saygıdeğerdir. Ki, egemenliğin
asıl alamet-i farikası, senden olmayanlara karşı adil olmaktır. Her
insantekinin haysiyetine saygı duymaktır. Bu demek değildir ki, hak etmeyene
hak etmediğini sunacaksın. Hayır, hak eden senden değilse de hak ettiğine
kavuşmalıdır demektir bu, yani hak edene hak ettiğini vermekten hazer
etmemektir, senden olmasa dahi. Zira senin egemenliğinde senden olanlara zaten
yollar açık olacaktır. Bu da böyle mi olmalıdır? Hayır böyle olmamalıdır,
haksız olan senden olsa da hak ettiğini görecektir, ki, adalet yücelsin,
yücelen adalet egemenliğe artı değer katsın. Bendeniz egemen olsaydım, devr-i
egemenliğimde hiçbir tarafa karşı kesinlikle adaletsiz olmaz, hiçbir kimsenin
varoluş haklarına tasallut etmezdim, her tarafa saygılı olur ve her tarafın
haklarını adalet temelinde korurdum ve her bir insantekini saygıdeğer görürdüm
ve gördüğüm gibi olmaları içinde onları onore etmekten imtina etmezdim. Onların,
yaşamak sevincini duyumsamalarını sağlamak için gereken ne ise yapmaktan haz
alırdım. Zira yaşamak sevincini duyumsayan biri için kimin egemen olduğunun
pekte önemi yoktur. Yaşamak sevincini duyumsamakta adalet çarkının kuralına
göre işlevsel kılınmasına merbuttur. Binaenaleyh, egemenlerden de aynıyla
mukabele görmek isterim, zira mütekabiliyet esastır dengeli ve eşit bir yaşam
kurmak için. Öyleyse, ey egemen olanlar, şimdi, bendeniz her birinizin devr-i
egemenliğiniz de gerçek diye bildiklerimi yahut olgular ve olaylar hakkındaki
indi mülahazalarımı sarih olarak ifade edecem ve sizlerden de aynı davranışı
bekleyeceğim velakin dilerseniz zulmedebilirsiniz ve dahi haklarıma
çökebilirsiniz, bileklerime zincir takabilir, düşüncelerimi beynime metazori
hapsedebilirsiniz. Çünkü bu varlık dünyasında olanlardan, yapılanlardan
bendeniz de etkileniyorum. Öyle ya, insanlığın bir cüzüyüm ve bendenize tesir
eden şey insanlığa, insanlığa tesir eden şey de bendenize dokunur, dokunuyor,
dokunacak. Ki, hem öyle değil midir ki, vatan benim, devlet benim, millet
benim, ter benim, yaş benim, kan benim, dert benim ve benimdir yarınlar,
böylesi bir durumda ya nasıl susarım? Herkesin hakkını savunmak zorundayım ve
bundan da yüksünmem, bilakis gurur duyarım ama haklarımın da savunulmasını
beklemek hakkımdır. Varlığın mayası adalettir. Gördüğümüz, bildiğimiz,
algıladığımız, hissettiğimiz ve anladığımız her şeyin temeli adalettir. Yaşamak
adalet, adalet yaşamak demektir! Adaletin olmadığı yerde insan yoktur. Öyleyse
insan, varolmak ve insanca yaşamak adına behemehâl adaleti ikame etmek
zorundadır, ta ki ölümü pahasına. Çünkü ölmek yaşamaktan iyidir, yaşamak için
geldiğin dünyada yaşamak imkânın kalmamışsa, yaşamak hakkını almak için
savaşırken!
EGEMENLİĞİN MAYASI; ADALETTİR...
Özgür DENİZ - 10.07.2020
Tarih: 10.07.2020
Okunma: 478
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.