ÖZ HÜRRiYET TALEBİ...

Özgür DENİZ - 11.07.2020

Tanrı’nın bahşettiği öz hürriyetimi istiyorum! Hangi sebeple, Tanrı’nın verdiklerini, niçin verdiği istikametinde istimal edemiyorum? Yani şunu veriyorum ama böyle kullan diye veriyorum dediği şeyi, buyurduğu gibi kullanamıyorum? Misal; varoluşsal özgürlüğümü niçin mahiyeti mucibince kullanamıyorum? Ki, gramını dahi kullanamıyorum. Politikacılardan şerefliyim, üstünüm, ahlaklıyım, merhametliyim, adilim ama sanki tam tersiymiş gibi bir telakkinin hâkimiyeti neticesinde tezahür eden bir yaşamın mahkûmuyum. Hatta ve hatta onlardan daha zekiyimdir. Tüm bunlar kibre delalet değildir, onlarla kendimi mukayese ettiğim zaman tamamen hakikattir. Ama bendenizden daha düşük zekâya sahip olanlar benden daha ayrıcalıklıdırlar. Hangi meziyetleri ve vasıfları ile böyledirler? Onlar diledikleri gibi hareket ediyorlar, istedikleri gibi konuşuyorlar ve kimse bir şey diyemiyor ama biz aynı şekilde yaşamak istersek önümüzde demirden dağlar yükseliyor. Onlardan fazlamız var, eksiğimiz yok ama onlar sanki babalarının çiftliğindeymiş gibi hareket ediyorlar ve bizleri de marabaları gibi görüyorlar. Vatanı onlardan daha çok seviyorum. Milleti onlardan daha çok düşünüyorum. Devletse onların devleti değil. Bilakis devlet onları korumaktadır, bendenizi korumadığı kadar. Toprak derseniz bağlılığımın milyonda biri kadar bağlı olduklarını sanmıyorum. Onlar çıkarları olmasa insanlığı yok edebilirler, velakin bendenizse insanlığın çıkarları uğruna gücüm kifayet etse her şeyi yapabilirim. Tanrı’nın indinde inanıyorum ki, şu anki duruşumla onlardan daha muteberim. Zira insantekinin gerçek değerini ancak Tanrı bilebilir. Onur, karakter, kişilik, haysiyet, hassasiyet, hissiyat derseniz yakınımdan bile geçemezler. Çendan ilk bilince eriştiğim andan, şu cümleleri yazdığım ana değin ki hayatım için bunu pervasızca ifade edebilirim. Münhasıran politikacılarla kıyaslama yapıyorum, yanlış anlaşılmasın lütfen. Hülasa, onlar kimdir bilemem ama onlardan daha ziyade insanım. Peki, niçin bendenize köleymişim gibi davranılır da, bunlar sanki üst insanmış (((ki, alt insan olabilsinler önce))) ve her şey bunların haklarıymış gibi bir hayat sürerler? Ki, dahası, herkesin hayatına müdahale edip, haklarına metazori çöküp, hayatları cehenneme çevirirler? En yüce değerleri bile menfaatleri uğruna yerle yeksan eylerler, kendilerinin yerle yeksan olmamaları için. Sanki her şey kendilerininmiş gibi davranırlar? Bu nasıl kabil olabilmektedir? Ve insançocukları böylesi bir paradoksu nasıl olurda kanıksayabilirler, sindirebilirler? Yerin dibine batsın böylesi bir hayat. Önce farkınızı görelim ki, ayrıcalıklı oluşunuza dair; gerçekten bir altyapısı varmış diyelim ve yerimizi bilelim. Böylesi bir ayrımcılığa kesinlikle HAYIR diyorum. Çünkü ruhum ve beynim kusuyor bunu. Zira bendenizden zerre kadar üstünlüğünüz yok ama sizlerden daha üstün olduğum mutlak ve muhakkaktır. Ve bendenizden üstün olmayanların kölesiymişim gibi hissetmeyi ve böylesi bir yaşama mahkûm edilmeyi zül addediyorum. Geri zekâlı da değiliz, neyin, nasıl, ne adına, ne şekilde, ne sebeple işlediğinin farkında olmayacak kadar.

Tarih: 11.07.2020 Okunma: 384

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?