Öyle bir insan arıyorum ki; bulduğumda aradığım insan işte bu
diyebileyim. Hayır, ütopik bir insandan söz etmiyorum, mümkün bir insandır
aradığım. Evet, belki hayat öyle bir insan için fazla kötüdür ama o insanı
barındırmayacak kadar da zalim değildir. Hiç olmazsa böylesi bir hayatta
tutunmayı becerebilmiş öylesi bir insan vardır. İnsan olmaklığına sığınmadan ve
kötülüğü normal görmeden insan olarak varolmayı başarabilmiş bir insan. Benlik,
senlik uğruna değil herkes adına yaşayan ve savaşan bir insan. El uzatmayacağı
harama el uzatıp sonra da insan olmaklığına sığınmayan bir insandır aradığım.
Her kötülüğü yapıp, insanız işte be kardeşim demeyecek bir insan. Yani zaten
öleceği ve öleceğini bildiği bir hayatta ölümüne var olmaya çalışan bir insan.
Ölmeden ölen ama ölü gibi de yaşamayan bir insan. Yaşamak için değil yaşatmak
için savaşan, herkes yaşıyorsa yaşamaktan zevk alırım ancak diyebilecek ulvi
bir gönüle sahip olan bir insan. Zalimle, zulümle, hainle, sömürgenle
savaşmaktan korkmayan ve mazlumlar uğruna savaşmaktan haz alan bir insan. İsyan
etmeyi ve başkaldırmayı, insanlık onuruna ters görmeden ve bunu hak bilerek
yapabilen bir insan. Yoksulu doyurmayı değil yoksulluğu yok etmeyi
düşleyebilecek bir insan. Tek başına mutlu olmaktan ve tek başına tok
yaşamaktan utanan ve bu yüzden kızaracak bir yüze sahip olan bir insan.
Çıkarları uğruna dostunu harcamayan, müfterilikle level atlamayı düşlemeyen,
masumları masumluklarını fırsat bilerek düşürmeye yeltenmeyen, düşlerinde bile
kirlenmeyen, kirlendiğinde bahanelere sığınmadan gerçeği kendi suratına çarpan
ve aynaya baktığında orada gördüğü yüze tükürebilmekten imtina etmeyen bir
insandır aradığım. Partisi, cemaati, cemiyeti, milliyeti, dini uğruna kötülüğü
masumlaşturmayan ve kötülük yapmaktan korkan bir insan. Hiçbir şartta ve
koşulda herhangi bir güce sığınıp istediğini yapabileceğine inanmayan,
yapabileceğini bilse bile yapmayı reddeden bir insan. Devlet denilen
mekanizmaya egemen olduğunda, o mekanizmanın gücüne sığınıp, herkese ait olan
şeylere umarsızca ve hesapsızca el koyacak kadar alçalmayan bir insandır
aradığım. Böylesi bir güce malik olduğu için her şeyden haberdar olan ve
haberdar olduğu içinde ilk evvelde el koyma ayrıcalığına sahip bulunan ve zerre
utanma duygusu taşımadan gidip o şeye el koyabilen ve el koyduğu herkesin
hakkıyla zenginleşebilmeyi kendine yedirebilen bir insan değildir aradığım,
bilakis bunun tam tersini yapabilecek onura sahip olabilendir aradığım insan.
Haksız ve hukuksuz yoldan zenginleşebilme imkanı varken, bu imkanla
zenginleşmeyi reddedip yoksul kalmayı tercih edebilendir aradığım insan.
Tersini yapanı da lanetleyebilecek kadar cesur olabilendir aradığım insan.
Sahip olduğu herhangi bir şeyin gücüyle kendini bir şey sanıp kibir çukuruna
düşmeyecek kadar onurlu bir insan. Bir dine sahipse bile, o dine mesafeli
duranı müsamaha ile karşılayabilecek ve ona karşı adaletten sapmayacak bir
insan. Yüreği yetiyorsa, inandığı dine insanları çağırabilmeye yüzü olan bir
insandır aradığım. Yaşamadığı dine çağırdığı insanlar çağrısına icabet
etmediğinde onlardan önce kendini suçlayabilecek kadar şerefli bir insan. Dünya
malına tamah etmeyen, bu sebeplede vicdanını örtüp dilediği kötülüğü yapmaktan
uzak duran bir insan. Kötülüğü yapan, kendisiyle aynı duygu ve düşünce
ikliminde yaşasa bile onu onaylamayacak, bilakis yapmayacaktın diyebilecek ve
tecziye etmekten imtina etmeyecek bir insan. Dinini, kimliğini, fikrini,
cemaatini ve bilumum ortak olguları insanları aldatmak için kullanmaktan haya
eden insandır aradığım. Dünya ve içindekiler umurunda bile olmayan bir insandır
aradığım. Hiçbir zaman kalıba değil, her zaman öze odaklanan insanı arıyorum.
Suçsuz bir insanı suçlarken yüzü kızaran ya da kızarabilecek bir yüze sahip
olan bir insan. Başkalarına ait olan şeye el koymayı zül addedebilen bir insan.
Tek başına kaldığında işte hakikat budur dediği gibi, insanlık içindeyken de o
hakikati haykırabilen bir insan. Kaybedeceklerini gözünün önüne getirip
söylemesi gereken şeyleri kaybetme pahasına söylemekten geri durmayan insan.
Şöyle olur mu, böyle olur mu diye düşünmeden, ne olacağını umursamadan kötülüğü
ve kötüyü terk edebilecek bir insan arıyorum. Gerçekler gizlenirken ve gizlenen
gerçekler yüzünden insanlar harcanırken öylece susup oturmayan bir insan
arıyorum. Kötü benden diye gönlüne sokup, iyi kendinden değil diye gönlünden
çıkaran bir insan değildir aradığım. Herkesi hakikat ve insanlık terazisiyle
tartan bir insandır aradığım. İşte böylesi bir dünyada öylesi bir insan
arıyorum. Şerefini düşürmemiş, şerefsizlik çukuruna gömülmemiş, insan doğmuş,
insan yaşamış, insan ölebilecek bir insan.
İNSAN ARIYORUM...
Özgür DENİZ - 21.07.2020
Tarih: 21.07.2020
Okunma: 22541
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.