Öyle bir düzen ki adeta şeytanlaşmış ve herkesi de
aptallaştırmış. Elbette herkesi de kendisi gibi şeytanlaştırmış ayrıca. Çünkü
şu an hayat şeytanlaşmış olanlara lebalep. Herkes kendini akıllı sanıyor ama en
aptalca hareketleri sergiliyor. Kahpe, kalleş ve vahşi düzenin kölesi olmayan
yok. Zira böyle olmayan yok. Herkese kontrol edebileceği bir çark vermiş,
döndürüp dursun ve öylece avunsun, çarkın nasıl döndüğünü sorgulamaya
soyunmasın diye. Çünkü o çark döndükçe kendisi kazanmış, döndüren kaybetmiş.
Sonunda öyle bir alıştırmış ki herkesi, herkes çark durursa hayatının yok
olacağına inanmış. Bu yüzden bitevi birbirlerini yemişler, düzende hepsini
birlikte yemiş. Düzen, birbirlerini yiyenlerden beslenmiş zira. Bir kemik atmış
ortaya, herkes o kemik uğruna kavga ederken ortalık can pazarı olmuş. Kemikte
niye et yok diye soran olmamış hiç. Etsiz kemiğe şükredilmiş ve böylesi yaşamak
kader bellenmiş. Öyleyse böylece yaşanılıp gidilmeliymiş. Çünkü düzen kutsal
olgularla maskelenmiş. Kutsallık kılıfı geçirilince de üzerine, dokunulmaz
addedilmiş, dokunan düşman bellenmiş düzenin beslediklerince. Beslenenlerde,
elbette beslendikleri yeri beslemeyi görev bilmişler. Bir yandan da arada bir
itirazlar olmuş güya ama itirazlar kemikte birazcık et kalması içinmiş. Çünkü
kemikler eti hep sıyrılmış şekilde atılıyormuş. Tek bir kişi çıkıpta insanlık
onurunu istemeyi akıl etmemiş kahpe düzenden. Çünkü onur karın doyurmuyormuş.
Oysa karnın doyuyorsa onurun vardır, onurun varsa karnın doyar. Ama böylesi bir
denklem hiçbir zaman kurulamamış. Bu düzen içersinde denenmedik hiçbir şey
kalmamış ama her şeye de sanki hiç denenmemiş gibi yaklaşılmış ve gerçek
denenmeyenler bu meyanda ıskalanmış. İşte bu düzenin bekasının gizi de
buradaymış. Cehalet çarkını çok iyi kurmuş bu düzen. Çünkü bu çark döndükçe,
çarkını döndürecek kafaları ve gövdeleri kolayca buluyormuş. Denenmemiş olanı
arama fırsatı bile tanımıyormuş. Böylesi bir şeye tevessül edeni anında
damgalıyormuş. Bu yüzden de hep seyirciler üretmiş, tek bir oyuncunun var
olmasına müsaade etmemiş. Var mı oynamaya cesaretiniz?
NE EZİLEN, NE EZEN, İNSANCA HAKÇA BİR DÜZEN...5...
Özgür DENİZ - 05.08.2020
Tarih: 05.08.2020
Okunma: 393
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.
İsmail hakkı Cengiz
05.08.2020 - 12:28
Düzenin (her iki anlamda) harikulade bir fotoğrafı. Evet, onur karın doyurmuyor! Onursuz doymak; sonuç: Obezite! Hem fizikî, hem zihinsel obezite! Eline sağlık, kardeşim. Var ol!
özgür deniz
05.08.2020 - 12:53
tüm kablbimle bilincimle sonsuz teşekkürler saygıdeğer Paşam. kalben bilmukabele. derin saygılar.