Öyle bir düzen ki, halkın hiçbir izi yok varlığında. Bu
yüzden de halkın varlığı için varolmasının ihtimali yok. Bilakis halkın yokluğu
üzerine kurulmuş. Sadece sanki halka kendisinin varmış gibi hissettirilmesi
halk için kifayet etmektedir. Öyleyse halkında kendisinin var olması için var
olmayan bir şeyin varlığı için var olmasının anlamı yok. Ama bunu da anlayan
yok. Halk adalet ister düzenin adaleti yok. Halk hürriyet ister düzenin
verebileceği tek şey esaret. Halk ekmek ister düzenin sunduğu tek şey açlık.
Halk aydınlık ister düzenin karanlıktan ve cehaletten başka verebileceği hiçbir
şeyi yok. Halk cesaret ister düzen korkudan beslenmektedir. Halk sevgi ister
düzenin nefretten başka beslediği bir duygu yok. Halk gerçek bilgi ister düzen
yalanla kuvvet bulur. Halk kardeşlik ister düzen düşmanlıkla varlığını idame
ettirir. Çünkü halkın çocukları birbirlerine ne kadar düşmanca tavır içerisinde
olurlarsa düzene o kadar müzahir olmuş olurlar. Halk insanlık ister düzen
varlığını insansızlığa borçludur. Halk barış ister düzen savaşla halkın
kenetleneceğini bildiği için savaşa yönelir. Halk iyilik olsun der düzen tek
başına iyilik iyi bir şey değildir der ve iyiliği kötülükle soslayarak sunar.
Halk eşitlik ister düzen için bazıları biraz daha eşit olmalıdır. Halk her
şeyin kendisi için olmasını ister düzen ise halka sen bile benim içinsin der.
Halk yaşamak sevinci ister düzenin ise kederden başka sunabileceği hiçbir şeyi
yoktur. Ve hep birden böylesi bir düzenin köleleri olmaya teşneyizdir. Çünkü
alışmamışızdır ulvi değerlerle insan gibi yaşamaya. Alıştığımız yaşamı da kader
bilmişizdir. Öyleyse gerek yoktur insanca bir yaşam aramaya. Zira insanca bir
yaşamın hakkımız olmadığına inandırılmışızdır. İnandırıldığımızda kaderimizdir.
Kadere de isyan edilmez öyle değil mi ya? Hangi kadere isyan edilmeyeceğini de
bilmeyiz. Ama biliyormuşuz gibi ahkâm kesmeye bayılırız. Öyle ya dini olan bir
halkın çocukları olarak kaderi bizden iyi kim bilebilir ki? Dini bilmeyiz ama
kaderi bilmek bizim işimizdir. Düzen bizi neye layık görüyorsa öylece alıp
kabul ediyoruz, çünkü verilip alınana, alınıp kabul edilene layığız. Böylece de
çürüyüp gideceğiz ama yaşıyoruz diyeceğiz. Ah benim garip, zavallı, çare
kendisi olan ama çaresizmiş gibi yaşayan halkım!
NE EZİLEN, NE EZEN, İNSANCA HAKÇA BİR DÜZEN...6...
Özgür DENİZ - 06.08.2020
Tarih: 06.08.2020
Okunma: 365
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.