Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür
Eğitimciler de velîler de okulların bir an önce açılmasını istiyorlar… Ama sağlıklı şartlarda!
Salgın devam ederken okulların açılacağı düşüncesi hepimizin tüylerini diken diken ediyor.
Devlet okulları 31 Ağustos’ta, özel okullar ise, “telafi eğitimi” vermek üzere 17 veya 24 Ağustos’ta açılmaya hazırlanıyorlar.
24 Ağustos’ta açılacak olan bir özel okulda kızı olan arkadaşım, okulun, Covid-19’a karşı aldığı önlemlerin listesini gönderdi: Okul bahçesi, servisler, kantin, güvenlik, sınıflar, yemekhane ve sağlık hizmeti… Müthiş! Çok etkileyici…
Fakat bütün bu önlemler arkadaşımın endişelerini gidermeye yetmiyor: “Karşındaki çocuk… Ne kadar kontrol edebilirsin?” diye soruyor.
Arkadaşım, Mart ayında okulların kapanmasıyla birlikte başlayan sanal eğitimi, kızının okulunun çok iyi uyguladığını söylüyor. Eğitim, internet üzerinden, yüzyüze, soru cevap şeklinde, öğrencinin de katılımıyla, sınavlarla, sınav sonuçlarına göre tekrarlarla “mükemmel” bir şekilde işlenmiş. Salgın bitene kadar bu uygulama sürebilir diyor.
BİR DEVLET OKULUNDA
Öğrenci sayısı gayet az olan, sınıf mevcutları 15’i geçmeyen, Orta Anadolu’da bir ilçedeki ilkokul müdürü arkadaşımla görüştüm. Son derece sıkı denetlenebilecek bu okul için bile, “veliler korkuyor elbette, eğitimciler de çünkü en büyük risk altında olanlar onlar” diyor.
NASIL BİR TEHLİKE?
Hacettepe Üniversitesi’nden Prof.Dr. Mehmet Ceyhan, DHA’ya açıklıyor: “10-19 yaş grubunun virüs bulaştırma riski çok yüksek. Bulaşan çocukların çoğu belirti vermiyor. O çocuk evde yaşı yüksek, kronik hastalığı olan birine bulaştırdığında anlıyoruz, bu da tedbiri geciktiriyor. Türkiye’de 18 milyon kişiden bahsediyoruz. Bunları kontrol etmek kolay değil.” (Korkusuz, 05 Ağustos)
YETİŞKİNLERİN BİRBİRİYLE TEMASINDAN KAÇINIRKEN…
Bir başka özel okulda kızı öğretmen olan yakınım anlatıyor: “Öğretmenlerin okula gelmesi zorunlu olduğu durumlarda, misal, sözleşme imzalatmak için, randevu ile, tek tek okula çağırıyorlar. Okulda, 17 Ağustos’ta mesai başlıyor. Ama öğretmenler evlerinden çalışacak, toplantılara internet üzerinden katılacaklar.”
Düşünün şimdi; bugün, yetişkinlerin bile birbiriyle temasları önlenirken, 10-15 gün sonra ne iyileşecek, nasıl bir mucize olacak ki çocukları, okullara, sınıflara dolduracaksınız?