NE EZİLEN, NE EZEN, İNSANCA HAKÇA BİR DÜZEN...7...

Özgür DENİZ - 07.08.2020

Emrolunduğun gibi dosdoğru olmak. Haksızlık karşısında susup dilsiz şeytan olmamak. Zalimler karşısında hakkı haykırmak. Büyük insanlığın onuru için cihat etmek. İşte insan olmanın, insanım diyebilmenin ve insanca yaşamanın mutlak ve muhakkak önkoşullarıdır bu ulvi umdeler. Öyleyse ey kahpe, kalleş ve vahşi düzen, bu temellerde sana başkaldırıyorum ve hukuki temellerde insanca mücadele ediyorum. Zira insanın düştüğünü ve onurunun yerlerde süründüğünü müşahede ediyorum. Elbette gücümün de fevkindeyim ve kaldırabileceğimi düşündüğüm kadar yükü sırtlamaya çalışıyorum. Keşke herkeste taşıyabileceğini düşündüğü kadar yükü sırtlayıp taşımaya çalışsa, bencil olmasa, ikbal peşine düşmese, mülk maymunu olmayı bıraksa, koltuğa tapmasa, senlik benlik kavgasıyla zamanı öldürmese, hukuku çiğnemese ve çiğnetmese, hakkı ve hakikati örtmese, yapması gereken bir şey varsa onu yapmaktan imtina etmese. Çünkü kaybedilen hiçbir şeyin geri gelme imkânı ve ihtimali olmuyor ve yokta. Geç ve güç olmadan da olacak bir şey varsa olmalıdır. Kimse, hiçbir mekanizma kahpelik etmesin. Ne devlet düşmanıyım, ne vatan hainiyim, ne insanlığı birbirine karşı tahrik eden provokatörüm. Münhasıran onurumun ve kesinlikle hak ettiğim onurlu yaşamanın kavgasındayım. Kör değilim, köle değilim, kul değilim. Uyumuyorum ve uyumayacağım. Özgür bireyin ve bireyin özgürlüğü uğruna kavga veriyorum. Özgürlüğün olmadığı vakit, malın da, mülkün de, gücün de, makamın da beş para etmeyeceğini çok iyi biliyorum. Bu yüzden bu kavgadan taviz verilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Öyleyse diyorum ki, ey insançocukları! Özgürlüğün pazarlığı olmaz ve özgürlüğün bedeli ağırdır, özgürlüğünüzü hiçbir şeye satmayın ve behemehâl özgürlüğünüzü savunun. Zira mal, mülk, paye, güç, makam sunarak, insanların, onurlarından ve insan onuruna yaraşır yaşam kavgasından feragat etmelerini istiyor düzen.  Yapacak mısınız bunu? Ama bu olmayacak. Zaten bu yüzden de hiçbir vakit dünyaya tamah etmedim, kula minnetim olmadı, başımı eğmedim, el etek öpmedim. Badema da bu gerçekleşmeyecek. Her daim önce insanlığım ve hürriyettim dedim. Herkesi körleştirmiş ve köleleştirmişsin, götürüp karanlık bir kuyuya atmışsın. Ama birgün o kuyudan çıkacaklar ve gerçeği görecekler kuyudakiler. Umarım geç olmaz. Gerçekten hiç düşünmüyoruz, tek bir sorumuz bile yok, sorgulamada bezimiz yok. Bunu farkında olarak söylüyorum. Çünkü yazılanları, çizilenleri ve yazılanlara, çizilenlere karşı söylenenleri biliyorum. Dünü biliyorum, bugünü yaşıyorum, yarını görüyorum. O kadar sığız ki, trajikomik bir halimiz var fikri boyutta. Çünkü bir fikrimiz yok, varolduğuna inanıyoruz o kadar. Şüphe etmeliyiz, düşünmeliyiz, sormalıyız ve sorgulamalıyız. Bunu behemehâl yapmalıyız.

Tarih: 07.08.2020 Okunma: 440

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

İsmail Hakkı Cengiz

07.08.2020 - 13:19

"Mülk maymunu olmak", "özgürlüğün pazarlığı olmaz" özgün ve çarpıcı vurgulamalar. Kalemine, yüreğine sağlık. Değerli yazını Twitter''da paylaştım. Selâmlar...

Özgür Deniz

07.08.2020 - 18:24

Tüm kalbimle bilincimle sonsuz teşekkürler saygıdeğer Paşam. Aynı duygu ve düşünce ile kalben bilmukabele inşaAllah. Derin saygılar.