Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür
Habertürk Tv, İstanbul’un Avrupa yakası dolmuşlarındaki vaziyeti gösteriyor… Yolcular, dolmuşu lebalep doldurmuşlar… Neyse ki hepsinde maske var!Sonra, geçti, Bursa’dan bir asker uğurlamasını gösterdi. Yüzlerce kişi, el ele tutuşmuş halay çekiyor… Ne maske var ne mesafe! (12 Ağustos)
Plajlardaki, çarşı-pazarlardaki, AVM’lerdeki, parklarda-mesirelerdeki kalabalıkları görüyorsunuz!
Hâl böyleyken, bu derece ihmal, bu kadar vurdumduymazlık varken, bu korona denen hastalıktan, günlük can kaybı kaç? 17-18! Yazıyla, on yedi-on sekiz!
Öte yandan, her ne kadar, “vaka sayısı” 1000’in üzerindeyse de başka ülkelerdeki on binlerle kıyaslanınca, bu sayı bişey değil!
Peki, nasıl oluyor bu?
Bunun tek izah tarzı var: Bağışıklık sistemimiz çok güçlü!
Bu güç nereden geliyor olabilir?
Bu güç, “bize bişey olmaz” inancından geliyor olabilir mi?
Olabilir!
Bizi bu inanç koruyor olmalı!
Başka bir dilde, başka bir toplumda, “bize bişey olmaz” diye bir deyim olduğunu sanmıyorum!
Bu deyim bize üstün bir bağışıklık sistemi bahşediyor olmalı!
Ne kadar talihliyiz!
Bize bişey olmaz!
Derken, aklıma Nisan-Mayıs aylarındaki halimiz geliyor… Günlük can kaybı 100-120’ye çıkmıştı.
O zaman bu deyim yok muydu?
Bilmiyorum!
Aklım karıştı!
Aklıma Nisan-Mayıs gelince, aldı beni bir endişe!