NE EZİLEN, NE EZEN, İNSANCA HAKÇA BİR DÜZEN...14...

Özgür DENİZ - 14.08.2020

Bu düzen; paralı, kravatlı, silahlı mafyaların düzenidir. Biri servetiyle, biri makamıyla, biri de silahıyla hep birlikte kurdukları lanetli sömürü çarkını döndürürler. Öğütülen ise; halkın teri, yaşı, kanı, emeği, düşleri, umutları ve yarınlarıdır. Kimlerin itibara seza görüldüğü iddiamızın ispatıdır. Bunlar masayı kurarlar, kurdukları masaya birbirlerine düşman olsalar da birlikte otururlar ve yine tek düşmanları olan halka karşı kararlar alırlar. Yaptıkları hiçbir işte, halkın bir gram katkısı ve menfaati yoktur. Bugün, beyniyle ve emeğiyle çok güzel yerlere gelmiş olan, muazzam potansiyeli bulunan ve hizmet etme imkânı olan bir halk çocuklarının zerre miskal itibarı olmazken hatta bir hiç uğruna çoğu zaman hayatları cehenneme döndürülürken, bunlardan birinin ise her ne yaparsa yapsınlar ne derece de saygı gördükleri hayatın acı bir gerçeğidir. Halkın kim olduğu, ne düşündüğü, duyguları, nasıl yaşadığı bunların umurlarında bile olmaz. Bu üçlü şebekenin yörüngesinde döner her şey ve her şeye bu şebeke karar verir. Bunlarda da, izan, insaf, vicdan bulunmaz. Bunlarda akıl ve duygu da olmaz. Bunların sığındıkları, güvendikleri, dayandıkları ve onunla yol aldıkları yegâne şey; merhametten arınmış güçleridir. Zevahire baktığınızda baya insan siluetlerini görürsünüz ama batında insanlıkla hiçbir iltisakları yoktur. Her şeyi var eden bunlardır ama var ettiklerini yok ediyormuş gibi algı yaratan da bunlardır. Yaptıkları kötülükler kendi elleriyle değildir, illa bir düşman eli vardır, çünkü bu martavalı yiyecek ve yutacak bir halk vardır. Böylece kendi beyinsizliklerini gizlerler. Yani hem hastalığı üretirler hem de güya merhemi bulmak istiyorlarmış gibi poz verip şirin görünmeye çalışan da bunlardır. Suçu ve suçluyu ortaya çıkaran da, o suçu yok etmeyen, suçluları tecziye etmeyip zımnen onlara müzahir olanlarda bunlardır. Çünkü suçlardan beslenirler, suçlular var diye güçlüdürler. Bu düzen şeksiz ve şüphesiz olarak hürriyet, adalet ve insanlık düşmanı bir düzendir. Bu düzen katıksız bir şekilde kahpe ve kalleş bir düzendir.

 

Bu düzen, üzerinde çok büyük veballer taşıyan bir düzendir. Bu düzenin yaptıklarını tensip edenler, ettiklerinin hesabını nasıl verecekler gerçekten merak etmiyor değilim. Hayatında bir karıncayı bile incitmemiş, bir tek benzerine zerre kötülük ve kahpelik etmemiş, hakikatten başka hiçbir şeyi şiar edinmemiş ve hakikatten başka da hiçbir şeye bağlanmamış, ki bağlanmayı öz hürriyetine mugayir görmüş ve ihanet addetmiş kaç insan vardır hayatları resmen cehenneme döndürülmüş, bayramları zehir edilmiş, gövdelerine dert nüfuz etmiş? Kim verecek, nasıl verecek bunun hesabını? İşte bu derecede alçaktır ve veballi bir düzendir bu düzen. Vicdanı olmayan bir düzendir. Gücünü zalimlikten, adaletsizlikten alan bir düzendir. Bu düzenin bir ucundan tutup, bu düzen tarafından beslenip, bu düzene gönüllü olarak hadim olanlar bu veballere ortak olmuyorlar mı acaba? Sonra da herkesin bayramı kutlanmalıymış, hadi ordan. Herkesin bayramını kutlamak, bayramının kutlanmasını hak edenlere ihanet değil midir? Çendan benim böylesi bir insanlığım yoktur. İnsan olacaksın önce. Olamıyorsan da cehennem olup gideceksin pezevenk. Bu düzen herkesi bir yere ait olmaya zorlayan, ait olmayanları zımnen onaylamayan ama ne hikmetse ait olanları da günü geldiğinde niye aitsin diye cezalandıran bir düzendir. Gözünün önünde duran zalimliği reddetmeyip tasvip eden kimdir? Hangi gözle bakmalıyız böylesi bir köpeğe? İşte bu yüzden kof sözlere, kallavi nutuklara değil, onurlu eylemlere saygı duyuyorum ve itibar ediyorum. Çünkü onursuzluğu sindiremiyorum ve kaldıramıyorum. Zira onurumla varım, yaşıyorum.

Tarih: 14.08.2020 Okunma: 485

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?