NEYE YARAR?...

Özgür DENİZ - 24.08.2020

Milliyetçiliğiniz neye yarar, İslamcılığınız neye yarar, neye yarar Kemalizminiz, ya Sosyalizminiz neye yarar, dahası dinleriniz, kimlikleriniz, cemaatleriniz,  sivil toplum kuruluşu dediğiniz sürüyle Truva Atlarınız neye yarar? Kızdınız mı yoksa böylesi şeyleri sorduğum için? Cevap vermeye yüreğinizin ve beyninizin kifayet etmediği yerde hemen saklı güçlerinizi mi açığa çıkarırsınız? Tecziye mi edeceksiniz gerçekten? Kime ait olan güçlerle? Utanmadan mı? Hangi utançtan bahsediyorsam? Yapmayın ama çok üzülürüm sonra. Sahi kızacak ve kızaracak bir yüze sahip misiniz? Bunu sonsuz bir ciddiyetle soruyorum. Kaç yüzlüsünüz? Hep yapay olarak mı yaşayacaksınız? Hep korkacak mısınız? Ya da hep çıkarlarınızı mı düşünerek hareket edeceksiniz? Ne zaman insan olup, münhasıran insanlık için hareket edeceksiniz? Sizler için karakter, kişilik, şeref ve onur ne anlam ifade ediyor? Gerçekten bir vicdanınız var mı sizin? Doğruluk ve dürüstlük deyince ne anlıyorsunuz? Oltalarınıza takılanlardan mı sandınız yoksa bizi? Siz hep aynı yoldan yürüyeceksiniz ve biz de hep takip mi edeceğiz? Hep kendinizi akıllı sanıyorsunuz değil mi? Aklınıza tüküreyim sizin. Yani kendinizi hiç mi sorgulamayacaksınız? İnançlarınızı, düşüncelerinizi, yollarınızı, yöntemlerinizi, insanlığınızı hiç mi teşrih masasına yatırıp tetkik etmeyeceksiniz? Ama bizleri de yargılamaya cüret edebileceksiniz, hangi şerefle, namusla? Siz kazandıkça sorun olmayacak mı? Biz her daim kaybetsekte olur öyle mi? Niye hep aynı şarkıları, aynı tonda, aynı nakaratlarla terennüm edip duruyorsunuz? Niye dillerinize pelesenk ettiğiniz teraneleri temcit pilavı gibi getirip önümüze koyup duruyorsunuz? Hadi lütfen söyleyin, merak ediyorum. Neye yaradı fikir kalıplarınız, onu söyleyin bari. Ne verdiniz insanlığa? Neye çare buldunuz bugüne kadar bunlarla? Bir fasit daire içinde dönüp durmaktan başka, aynı şeyleri geveleyip durmaktan başka, boş beleş işlerle iştigal etmekten başka yaptığınız bir tek onurlu iş var mı? Düşüncelerinizi yenilemeyi düşündünüz mü hiç? İplerini koparıp ekranlara saldığınız şarlatanlarınızın tek bir sözlerine de olsa inandığımızı mı düşünüyorsunuz? Ya kendilerinizin söylediklerinize inandığımızı mı sanıyorsunuz? O kafayı kesip atın o vakit. Hadi ama yapmayın lütfen, aptal değiliz. Söyleyecek tek bir sözünüz yok. Söyledikleriniz de baştan sona yalandan başka bir şey değil. Hangi ahlaki ilkeleri sundunuz? Ya adaletiniz? Hangi barışı getirdiniz? Sevgi nerede? Ya akıl nereye kaçtı? Hayır hayır, hiçbir şey vermediniz ama almadığınız hiçbir şey de kalmadı. Kasalarınız parayla, altınla, gümüşle dolu değil mi? Sürüyle marabalarınız var değil mi? Etrafınızdakiler çok yüksek yerlere çıktılar değil mi? Büyük ihalelerle beslediniz değil mi dalkavuklarınızı? Hepiniz, verebileceğiniz her şeyi, kapınızda bekleyip etrafa havlayacak olanlara verdiniz, veriyorsunuz değil mi? Hangi dermansız derde çare buldunuz? Kaç insanın huzurla kafasını yastığa koymasına vesile oldunuz? Niçin yoksulluk kokuyor insanlık toprağı? Niçin savaşlarda yuvalar dağılıyor ve perişan oluyorlar çocuklar? Niçin çocuklar acı çekiyorlar dünyanın her bir köşesinde? Niçin yuvalarda huzur yok? İnsanlar niçin vatanlarında insanlık dışı bir yaşam sürmek zorunda kalıyorlar? Hangi bir sorunu şerefle, namusla gerçekten çözmek için masaya oturdunuz? Niçin gerçekler ortaya konulmuyor? Niçin yalan fışkırıyor ağızlardan? Hey âlimler, şeyhler, liderler, gazeteciler, aydınlar, politikacılar ne yaptınız bugüne kadar? Hangi gerçeği söylediniz? Hangi sorunu çözmek için oturdunuz da sonucunu getirdiniz? Ne zaman ciddi bir işle iştigal edip, samimiyetle ve ciddiyetle bir söz söylediniz? Sizlerin kalıbınıza da, insanlığınıza da, varlığınıza da tüküreyim. Yazıklar olsun hepinize! İnsanız diye sokağa çıkıp arz-ı endam eylemeyin. Yüzünüze tükürülmüyorsa, bilin ki korkudandır! Gerçek bir korku değil ha, olduğu kadarıyla var olan bir yudumluk huzurumuzu korumak için. Yoksa yemin ediyorum yağmur gibi yağardı.

 

İKİ SÖZ:

 

‘’’’Hayvan olmak istiyorsan olabilirsin elbette. Bunun için, insanlığın acılarına sırt çevirmen ve yalnız kendi postuna özen göstermen yeterli.’’’’

 

‘’’’Her şeyi SORGULA.’’’

 

Karl MARX

Tarih: 24.08.2020 Okunma: 402

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?