TANRI DEVLET...

Özgür DENİZ - 31.08.2020

Bir devlet var mıdır yok mudur yoksa devlet olgusuna sığınarak devletçilik oynayan üç beş kişilik bir zümre mi vardır kesin olarak bilmiyoruz, ama bir devlet varsa şayet, var olan devlet kesinlikle insanlık devleti olmalıdır, değilse de öyle bir devlet konumuna yükseltilmelidir. Bu, dünyanın her yerinde böyle olmalıdır. Bilakis insanlığı tedricen yok eden bir devlet, gerçek manasıyla devlet olma vasfını hak etmez. Bir devlet, göz göre göre bir insanın yaşamını gasp edemez, ettiremez. Çünkü devlet, genel geçer telakkiye göre, kendisinin meydana gelmesini sağlayan herkesin devletidir, öyle olmalıdır. Herkesin devleti olan bir devlette münhasıran birilerinin devletiymiş gibi hareket edemez, birilerinin de böyle hareket etmesine onay veremez. Herkesin ortaklaşa meydana getirdikleri bir devlet, münhasıran birilerin aralarında dönüp duran ve onlara güç ve imkân sunan bir devlet olamaz. Birileri o devlet dairesi içerisinde başkalarının kaderini dilediği gibi tayin edemez, başkalarının haklarına gönlünün istediği şekilde el koyamaz. Tüm nimetleri muayyen bir zümrenin inhisarına verip, büyük bir çoğunluğu sefalete mahkum edemez. Bir devleti herkes birlikte meydana getirdiyse, o devlette bir şeye karar verilirken o devleti meydana getiren herkesin fikrine başvurulmalıdır. Birileri acı çekerlerken, birileri vur patlasın çal oynasın yaşayamazlar, dem sürmezler. Kederde de, kıvançta da ortaklık olmalıdır. O devlet için ölünürken de, o devletin sunduğu imkânlardan faydalanırken de eşitlik temelinde hareket edilmelidir. Geçelim! Bizim sorunumuz bugün dünya üzerinde egemen olan devlet telakkisidir. Devlet dediğimiz olgu bugün maalesef tanrılık yapmaktadır. Tüm güçler onun varlığında temerküz ettirilmiştir. Öldüren olarakta, yaşatan olarakta kendisini görmektedir. Silah onundur, mülk onundur, kanun onundur. Kendisine kayıtsız şartsız tabi olana tüm yolları açmaktadır. Onun gücünü arkasına alan ise hiçbir engel tanımadan koşmaktadır. Onun tanrılığının gölgesinde isteyen istediğinin hayatını hiçe saymakta, hakkına çökebilmektedir. Bugün her türlü suç o gücün gölgesinde işlenmektedir, her türlü gasp onun gücüyle yapılmaktadır, her türlü sömürüye geçit veren onun onayıdır. Her türlü hesap kitap işleri onun nezaretinde yapılmaktadır. Devlet denilen mekanizmanın çarklarına bir şekilde sahip olanlar, ondan aldıkları güçle insanlığa istedikleri gibi muamelede bulunabilmektedirler. Herkese ait olduğu varsayılan devlet muayyen bir gücün inhisarına geçtiği vakit, o devletin tüm imkânları ve kaynakları o gücün yanında bulunanlara rahatça peşkeş çekilebilmektedir ve bu yolla milyonlarca insanın hayatları cehenneme döndürülmektedir. Yoksulluğun kökeni de buraya dayanmaktadır. Çünkü devlet gücüyle birileri sınırsızca varsıllaşırken, birileri de ters orantılı olarak bitevi yoksullaşmaktadırlar. Bu ise ne insanidir ne de adildir, bilakis azim ve şedit bir zulümdür. Çünkü doğmakla elde etmiş bulunduğum yaşamak hakkım bu şekilde gasp edilmektedir. Devlet ise gaspçı değildir, olamaz, gücüne sığınarak bu şekilde olmak isteyenlere de yol vermez, veremez. Devlet herkesin ortak mülküdür ve o mülk behemehâl eşit bir şekilde taksim edilmelidir. O devlet çatısı altında herkes beraber gülmeli, beraber ağlamalıdır, birlikte üretmeli, birlikte tüketmelidir, birlikte çalışmalı, birlikte dinlenmelidir, birlikte ölmeli, birlikte yaşamalıdır. Kimse ayrıcalıklı olmamalıdır. Ki, gerekirse devlet her şeyden el ayak çekmelidir ve insanın kendi kendisini yönetmesine yol vermelidir. Belki de insan bunu başaracak düzeye ulaşmalı ve yönetimini kendi eline almalıdır. Kimse kimsenin üzerinde tahakküm kuramaz hale gelmelidir. Biz tanrılık oynayan devlet değil, bize Tanrı’nın topraklarında insanca yaşayacağımız bir düzen ve var olacaksa bile o düzeni bize sağlamak adına var olan bir devlet istiyoruz.

 

ÜÇ SÖZ:

 

‘’’’Gençler! Bu Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak sizlersiniz. Cumhuriyet, fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller ister.’’’’

 

Mustafa Kemal ATATÜRK

 

‘’’’Hayvan olmak istiyorsan olabilirsin elbette. Bunun için, insanlığın acılarına sırt çevirmen ve yalnız kendi postuna özen göstermen yeterli.’’’’

 

Karl MARX

 

‘’’’Her şeyi SORGULA.’’’

 

Karl MARX

Tarih: 31.08.2020 Okunma: 432

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?