Anne, baba, çocuk; bir toplumun hem nüvesi hem de mukadderatıdır. Bu üç sacayağı sonsuz önemlidir, insanlık için. Geçelim! Anne ve babalar, birbirinize karşı derin bir saygının ve sevginin tebeyyün etmesi neticesinde gönül rızasıyla bir tercihte bulunmuşsunuz ve nihayetinde bir yuva kurmuşsunuz. Bilinçli ve farkında olunan bir seçimdir bu. Birbirinizin namusu olmuşsunuz, dahası artık ortak bir kaderin aktörlerisiniz. Böyle değil diyemezsiniz. Artık bundan böyle sizin için yaşamak istenci ikmal olmuş, yaşatmak arzusu ruhunuzu sarmıştır. Sizler tüm mevcudiyetinizi, yaşamak hakkıyla doğacak olan çocuklarınıza hasretmek zorundasınız. Bu bilinçli bir zorunluluktur. Ne kaçabilirsiniz ne de sorumluluğunu deruhte etmekten imtina edebilirsiniz. Aile demek, ilk evvelde ağır bir sorumluluk ve engin bir sabır demektir. Anlayış, paylaşım, dayanışma, saygı, sevgi demektir. Sabır olmazsa, her şeyi yok ederek ilerlersiniz. Çünkü hayat hızlıdır ama aceleye gelmez. En kolay yolu ve en hızlı atı seçmek isterseniz, belki istediğinize çabuk ulaşırsınız ama bu erken doğum gibi olur, bunun da sonu hüsran olur. Çünkü hayat erken doğuma fırsat vermez, fırsat yaratmaya çalışırsanız da bedelini ağır ödetir. Kısa zamanda zengin olayım deyip, az koyup çok almak isterseniz, bunun bedelini bugün değilse de yarın mutlaka ödetir size. Çocuk eğitimi, sabır işidir. Kendi çağı için yetiştiremeyeceğiniz bir çocuğu dünyaya getirmeyeceksiniz. Acı çektireceğiniz, saygı duymayacağınız, kalbini her gün kıracağınız, varlığına ve düşüncelerine saygı duymayacağınız bir çocuğu dünyaya getirmeyeceksiniz. Onlar, sizleri, varoldukları müddetçe yaşatacak ve bir gün elinizden tutacak olan çocuklarınızdır. Merhamet edin onlara ve sevin onları. Siz büyüksünüz, onlar küçücük ve hep öyle kalacaklar yanınızda. Onları kendiniz gibi görüp, onlarla kavga etmeyin. Bu vicdansızlıktır, merhametsizliktir, zalimliktir. Siz onların dengi değilsiniz. Onlar da sizin gibi değillerdir. Sizler, onlar için yol gösterici önderlersiniz. Onları hayata hazırlayacak olanlarsınız, tecrübenizle, duygularınızla, aklınızla. Onlar sizlerin bıraktığınız izlerinizi takip edecek olan izcilerdir. Bıraktığınız izlere dikkat etmelisiniz. Çünkü peşinizden takipçileriniz yürümektedir. Tek bir hata bile tüm hayata bedel olabilir, binaenaleyh bin düşünüp bir karar vermelisiniz. Attığınız adımı kendinizden emin olarak ve sağlam şekilde atmalısınız. Onlarla oturun ve arkadaşça plan yapın, eğlenin, gülün, oynayın, onların yaşları önemli değildir, onlar bir ömür sizlerin yanınızda her daim çocuk kalacaklardır. Aile içinde hem kendiniz, hem de onlar için ama ortak kararlar alarak yapın planlarınızı ve aileyle ilgili işleri, çünkü ailede ki her iş, ailede ki herkesi ilgilendirir, herkesin fikrinin bizatihi sorulması da herkesi onore eder. Onlar sizin değil, kendi zamanlarının çocuklarıdır, bunu asla unutmayın. Gönülleri kırıldığı vakit anında fark edebilmeli ve gönüllerini almak için elinizden geleni yapabilmelisiniz ve bundan imtina etmemelisiniz. Eğitim işini de dozajında yapmalı, onları asla sıkmamalı, eğitimden ve hayattan soğutmamalısınız. Onlar sizin evladınız. Sizlerin kendinizle ilgileneceğiniz zamanlar artık geride kalmıştır, bundan böyle sizler için münhasıran çocuklarınız vardır ve hayatlarınızı onlara armağan etmelisiniz. Kendiniz bir şeyi sürekli yaparken, tekrar ederken, çocuklarınızdan yapmamalarını isteyemezsiniz, bu hem merhametsizliktir hem de adil değildir. Telefonlarınızla oynamayı, internetin başında zaman geçirmeyi, malayani ile iştigal etmeyi, bitevi televizyon izlemeyi bırakmalı ve fasılasız onlarla ilgilenmelisiniz. Çünkü bu hayatta kendisi dışında ki her şeyden daha önemli ve öncelikli olan şey çocuklarınızdır. Çünkü siz artık bundan böyle onlar için varsınız. Sonra pişman olursunuz ama unutmayın ki son pişmanlık fayda etmez. Nedamet gözyaşları giden zamanı ve kaçan fırsatları yeniden önünüze getirip koymaz. Hakaretle, kızmayla, yasakla hiçbir şey olmaz, ki zaten bir çocuğa böyle yaklaşmak acizliktir, zayıflıktır, basitliktir. Aile içinde de sevgi, saygı, paylaşım egemen olmalıdır. Kaliteli ve düzeyli bir yuvada, kaliteli ve düzeyli çocuklar yetişir. Kaliteli ve düzeyli çocuklar da, kaliteli ve düzeyli bir toplum demektir. Arabalarınız, evleriniz, servetleriniz hepsi artık onlar içindir, sizin için değil, dilediğiniz gibi kullanamazsınız. Arabanıza alın çocuklarınızı ve dolaşın beraber, muhabbet ederek, bazen havadan sudan, bazen derinlikli konuşmalar yapın, fikir teatisi yapın, pikniğe gidin, her durumda görev paylaşımı yapın ve sorumluluk verin onlara. Onlara değerli olduklarını hissettirin. Onlara sevginizi hissettirin. Onlara saygı duyulan birer birey olduklarını hissettirin. Bu andan sonra hayat sizler için değil onlar için var. Hayatınızı onlara feda edin. Değer verin, saygı duyun, düşüncelerine başvurun aile içindeki her şey de, kararlarını önemseyin. Onları pusuda bekleyen canavar ruhlu yaratıkların ellerine teslim etmeyin kendi ellerinizle. Küçücük onlar ya, küçücük, size karşı gelemezler ki, içlerine atarlar her şeyi ve ruhları harap olur. Fark etmezsiniz, fark ettirmezler de. Birazcık vicdanınızın sesini duyun, dinleyin ve anlayın. Biraz duygulu olun. Mantık her şeyi çözmez. Kuru mantıkçılık ve at gözlüğü bakışı her şeyi mahveder. Sevgidir her şeyi var eden, çözen, anlaşılır kılan, anlamayı sağlayan. Okuyarak öğrenir insan ama anlaması için her şeyi sevmesi lazım. Sevgisiz anlamak muhal ender muhaldir. Hiçbir şey kolayca olmaz, sabır ve sevgi gerekir. Çocuklarınız bozacak siz yapacaksınız, çocuklarınız yapmayacak sizler inatla ve sabırla ve sevgiyle yapmaları için uğraş vereceksiniz. Meyve bir günde olgunlaşmıyor. Çiçek bir günde açmıyor. Çocuk bir günde yürümüyor. Zaman ve sabırdır, her şeyi yaratan. Hayat çok zor ve merhametsiz. Zaten rızklarına el konulan ve konulacak çocuklar yetiştiriyorsunuz. Bari çalışmayı seven çocuklar yetiştirin ki, hakları çalındıkça, yine de çalışsınlar ve aç kalmasınlar. Artık karar, seçim, kader sizlerindir!
ÇOCUKLAR
Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil,
Onlar kendi yolunu izleyen Hayat’ın oğulları ve kızları.
Sizin aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler
Ve sizinle birlikte olsalar da sizin değiller.
Onlara sevginizi verebilirsiniz, düşüncelerinizi değil.
Çünkü onların da kendi düşünceleri vardır.
Bedenlerini tutabilirsiniz, ruhlarını değil.
Çünkü ruhlar yarındadır,
Siz ise yarını düşlerinizde bile göremezsiniz.
Siz onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz ama sakın onları
Kendiniz gibi olmaya zorlamayın.
Çünkü hayat geriye dönmez, dünle de bir alışverişi yoktur.
Siz yaysınız, çocuklarınız ise sizden çok ilerilere atılmış
oklar.
Okçu, sonsuzluk yolundaki hedefi görür
Ve o yüce gücü ile yayı eğerek okun uzaklara uçmasını sağlar.
Okçunun önünde kıvançla eğilin
Çünkü okçu, uzaklara giden oku sevdiği kadar
Başını dimdik tutarak kalan yayı da sever.
Halil
Cibran
NOT:
Dünyanın en nadide ve mümtaz sosyoloğu şehit doktor üstat Ali
Şeriati’nin “ANNE BABA BİZ SUÇLUYUZ”
kitabını hassasiyetle, bilinçle, farkındalıkla, idrakine vararak ve hissederek
mutlaka ama mutlaka okumanızı salık veririm naçizane.
ÜÇ SÖZ:
‘’’’Gençler!
Bu Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak sizlersiniz. Cumhuriyet, fikri hür,
irfanı hür, vicdanı hür nesiller ister.’’’’
Mustafa
Kemal ATATÜRK
‘’’’Hayvan
olmak istiyorsan olabilirsin elbette. Bunun için, insanlığın acılarına sırt
çevirmen ve yalnız kendi postuna özen göstermen yeterli.’’’’
Karl MARX
‘’’’Her
şeyi SORGULA.’’’
Karl MARX