Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür
En çok Amerikan filmi seyrediyoruz. O filmlerde, adam veya kadın evinde veya işyerinde su içecek oluyor… Açıyor musluğu, dolduruyor bardağını ve içiyor.Bir Uzakdoğu veya Avrupa ülkesinin ürettiği filmlere bakın: Aynı şekilde, insanlar musluğu açıyor, bardaklarını dolduruyor ve içiyor.
Bizim de musluklarımızdan şakır şakır su akıyor… Biz neden o suyu içmiyoruz?
Kirli mi? Sularımızda virüs veya bakteri mi var?
Hayır.
Doç. Dr. Yavuz Dizdar, yıllardan beri medyada EN GÜVENİLİR SUYUN MUSLUK SUYU olduğunu üstüne basa basa anlatmasına rağmen içmiyoruz?
Hepimizin evinde ya “sert plastik damacanalar” veya 5 litrelik “plastik” bidonlarla satın aldığımız sular var.
Sokakta, caddede, lokantada, kahvede, sporda su içecek olsak, hemen elimize bir plastikteki su tutuşturuluyor!
Ve bu, artık bizim “normalimiz”! Plastik bardak ve şişelerdeki su, tamamen doğalmış gibi algılıyoruz ve her gün milyonlarca plastik kaptaki suyu tüketiyoruz.
Peki, plastik kaplar ne oluyor?
ATIYORUZ! Kurtuluyoruz!
Acaba, kurtuluyor muyuz?
O milyonlarca plastiğin çok küçük bir bölümü, yüzde 15 kadarı geri dönüşüme gidiyor. Geriye kalan büyük bölümü ise toprağı, suyu/denizleri, nehirleri, gölleri ve havayı kirletiyor. ZEHİRLİYOR!
Zehirleniyoruz!
Üstelik, damacana veya plastik şişelerdeki sular da hiç masum değil. Bir de o yoldan zehirleniyoruz.
Doç. Dr. Dizdar'ın yüzlerce uyarısından sadece birinin hattını sunuyorum:
https://www.posta.com.tr/en-guvenilir-su-musluk-suyu-132578
Plastikteki su normal olamaz!
Bir “algı” veya “küresel oyun”la bizi kündeye getirdiklerini düşünüyorum.
Bizim normalimiz MUSLUK SUYU’dur!
Musluk suyu olmalıdır.