SADECE DÜŞÜNÜN...8...

Özgür DENİZ - 13.09.2020

Tanrı; doğru ol, dürüst ol, hakikati söyle, haksızlık karşısında dilsiz şeytan olma, zalimlere hakkı haykır, adil şahit ol diyor, tüm zalimlere başkaldır diyor lan. Başkaldırıyorum işte. Ne olacak? Öldürecek misiniz beni? Kimin toprağına kimi gömeceksiniz şerefsizler? Düşünmek suç mu? Düşünceni izhar etmek suç mu? Sormak, sorgulamak, şüphe etmek, gerçeği aramak suç mu? O zaman niçin buradayım ben? Kimin kölesiyim ben? Düşüncene bağlı olmak suç mu? Siz bağlı değilsiniz diye başkaları da bağlı kalmayacak mı? Siz düşünmüyorsunuz diye başkalarına da suç mu olacak düşünmek? Birazcık insanlık be! Ne yani memnun olmak zorunda mıyım alçak ve aşağılık kapitalizmden ve sömürgenlerden? Onların lehine mi konuşmak zorundayım? Mutlu olmak zorunda mıyım zorla? Hangi mutluluk? Ezilenlerin ezilmelerine göz yummak zorunda mıyım? Kim diyor bunu? Zalimleri sorgulamak ne zamandan beridir yasaktır? Sürekli sorun üreten kapitalist düzenleri sorgulamak ve karşı öneri sunmak yasak mıdır, suç mudur? Gerçeği aramak suç mudur? Tüm bunlar suçsa, işte o suçu da işliyorum ve haykırıyorum; suçluyum o zaman. Hangi yasa beni suçlu görecek ve bulacak, hangi cezayı kesecek bana? O zaman hangi adalet? Hangi yönden bakılırsa bakılsın zerresini işlemiyorum kötülüğün. Münhasıran insanca yaşamaya çalışıyorum ve düşüncelerimi paylaşıyorum. Kime ne? Kim ne diyebilir? Diyebilecek kimdir?

 

Bakınız efendiler! Artık bizlere din, milliyet, şahsiyet vb. olguları satmaktan vazgeçin. Bunların karın doyurmadığını sizlerde çok iyi biliyorsunuz. Hamasi nutuklar irad edip duygularımızı kabartmaya yeltenmeyin artık, olmuyor, gitmiyor, yenmiyor çünkü. Bir olguyu sahiplenip başkalarına karşı kullanıyorsunuz, kullanırken de bizleri aracı kılıp bizim üzerimizden hegemonyanızı pekiştiriyorsunuz. Hiçbir tarafınızı ayırmıyorum her tarafa konuşuyorum ve sorularımı da he tarafa tevcih ediyorum. Yalan söylemekten geri durun. Hepiniz yalancısınız. Bizim için yaptığınız hiçbir şey yok. Yemin ediyorum yok. Laf olsun diye söylemiyorum, iddiamı çürütebilirsiniz. Sizlerin bizimle zerre miskal alakanız bulunmamaktadır. Sizler geçmişsiniz kaynağın başına ve öylece çökmüşsünüz, dilediğinize dilediğiniz kadar akıtıyorsunuz. Birileri işinize gelen bir şey mi yaptı, ona her şeyi sunuyorsunuz ta ki benim ve benim gibilerin hakkını dahi. Birileri köşelerinden köpek gibi havlamayı kabul ediyor mu, ona basıyorsunuz parayı, her türlü nimetleri emrine sunuyorsunuz. Benim hakkımla başkalarını doyuruyorsunuz, şatafat içerisinde yaşatıyorsunuz, üstelikte bana posta koymasına yol veriyorsunuz. Yaptıklarınızla biriniz gidiyor diğeriniz geliyor ama devran değişmiyor. Birileri ülkenin herkese ait olan toprağının istediği köşesinde istediği gibi atını oynatıyor ama eyvallah ediyorsunuz. Kimin olanı kime peşkeş çekiyorsunuz ve bunu yaparken hiç mi utanmıyorsunuz?  Din, milliyet, belirli şahsiyetler, olgular karın doyurmuyor. Bizler bu olguların olaylarını istiyoruz. Nasıl olaylaştırdığınızı görmek istiyoruz. Bugüne kadar gördüklerimizi elimizin tersiyle itiyoruz. Çünkü bugüne kadar bu olgularla hep aldatıldık, avutulduk, uyutulduk. Artık böyle olmasın istiyoruz. Canımızı sıkmayın diye uyarıyoruz. Vallahi ikrah geldi gayrı. İnsanca davranın, insanca hareket edin, yoksa hayvani yönümüzle karşılaşmanız öngörülemeyecek bir şey değildir. Lütfen diyoruz lütfen… Kendi aklına düşünmeye cesaret et ey insançocuğu!

Tarih: 13.09.2020 Okunma: 425

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?