İnsan üzerine yemin olsun ki; insanın
ve toplumun cehaletine dua edin. İyi ki insan ve toplum cahilmiş deyip durun. Bilakis
bu topraklar üzerinde yaşayacak küçücük bir köşe bile bulamazdınız. Vallahi,
billahi, tallahi bulamazdınız. Allah, Muhammed, Kur’an ve Büyük İnsanlık şahit
olsun ki bulamazdınız. Şerefimden ve namusumdan vazgeçerim ki bulamazdınız.
Düşünün ya lütfen düşünün, karışınızda sürüyle odun, alık, bön, sekter, kör
kütük cahil var (((her türden politikacısıyla, aydınıyla, âlimiyle, şeyhiyle,
sanatçısıyla, gazetecisiyle vb. asla mutlak manada genelleme yapmıyorum))) ve
sürekli sizleri aldatıyorlar, sizlerden ve sizlerin tavassutu ile alıyorlar ama
sizlere hiçbir şey sunmuyorlar. Gözlerinizin içine baka baka yalan söylüyorlar
ve siz de inanıyorsunuz, niye, bizden diye, yazıklar olsun. Tüm vergileri kim
ödüyor? Senin çocuğun evde ekmek bulamazken, eğitim araçlarından yoksunken, kan
emici pezevenklerin çocukları babalarının ceplerine koydukları on binleri bir
gece de yok ediyorlar. Kanınızı emdiler hala emsinler diyorsunuz zımnen, ortaya
koyduğunuz hal ve hareketlerinizle. Yani biz de masum değiliz, hatta asıl suçlu
biziz. Çünkü insanca bir yaşam istemiyoruz. Dilimizle istiyoruz belki ama
eylemlerimizle asla istemiyoruz, bizde sahtekârız yani. Hiçbir olguyu gerçek
mahiyetiyle izah ve izhar etmiyorlar, münhasıran dolandırıp duruyorlar
söyledikleri her şeyi ve sizleri kandırıp, avutup, uyutup sömürüyorlar,
sömürttürüyorlar ama hiçbir şey söylemiyorlar ve her şeyi gizliyorlar. Hakkınızı
korumayı bırakın, küçücük bir hakkınızı bile vermiyorlar. Yani hiçbir yönden
sizlerin tarafınızda değiller. Her sakallıyı hoca sanmak gibi bir şey bu,
yüzümüze güleni kendimizden biliyoruz ve yaptığı her pisliği iyilik sanıyoruz. Her
türlü gücü tekellerine almışlar ve muvazaalı bir politika yaparak
besleniyorlar. Ve bu yaşamı da asla kaybetmek istemiyorlar. Bu yüzden de insanı
ve toplumu sürekli cahil bırakıyorlar, cahilleştirmek için ellerinden geleni
yapıyorlar, aydınlatmak için tek bir adım bile atmıyorlar, insanların okuyup
aydınlanmasından korkuyorlar ve bunu açıkça da ifade etmekten imtina da
etmiyorlar. Ve bu ülkede öyle dönemsel değişimlere de şahitlik etmezdiniz, bu
toplum cahil olmasa, çok farklı bir değişime şahitlik ederdiniz, ki edecek
kendinizi bile bulamazdınız gerçi. Eğer ki, bu topraklar üzerinde yaşıyorsanız
ve üstüne bir de insanı ve toplumu yönlendirme mevkiinde bulunuyorsanız
(((politikacısı, ideoloğu, aydını, gazetecisi, âlimi, şeyhi, sanatçısı))), bunu
insanın ve toplumun cehaletine borçlusunuz. Çünkü insan ve toplum yemin ederim
cahil, kendimi dışarıda bırakmıyorum. Hem de öyle bir cahil ki, kendini
bilmemeyi bırakın, elmayı armut diye yiyebilecek kadar cahil. Kimse kızmasın ve
gücenmesin lütfen. Bendenizin kastettiğim normal halk tabakası değil, literati
yani kendinin okuduğunu sanan ama okumaktan çakmayan kesimidir. Öyle yıllar
boyu okumakla, üstüne üniversite bitirmekle, eline bir diploma almakla cehalet ölmüyor
maalesef, dahası bunun neticesinde kazanılan cehalet daha da yıkıcı, yok edici
oluyor. İşte asıl bu yazıktır, günahtır, ayıptır. İnsanın ve toplumun hakkını
nasıl ödeyeceksiniz Tanrı aşkına? Vallahi ödeyemeyeceksiniz! Sen de uyan ve
göre gerçekleri artık ey insan, ey toplum! Şeytana inanma, tezgâhlarına kanma…
SADECE DÜŞÜNÜN...16...
Özgür DENİZ - 25.09.2020
Tarih: 25.09.2020
Okunma: 351
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.
İ. Hakkı Cengiz
25.09.2020 - 11:10
"insanların okuyup aydınlanmasından korkuyorlar ve bunu açıkça da ifade etmekten imtina da etmiyorlar." Ne memleket! Ne proflar, ne siyasetçiler! Evet, mesele; aydınlık ve karanlık meselesi! Aydınlıktan korkmak meselesi! Işıldakları tutmaya devam kardeşim! Kalemine, yüreğine sağlık. Selâmlar...
özgür deniz
26.09.2020 - 07:24
kalben sonsuz teşekkürler saygıdeğer paşam. kalben bilmukabele. derin saygılar.