Maalesef kabul etsekte etmesekte bu
ülkenin politikası ve politikacılarının ufuklarının darlığı, bizden
gençliğimizi ve geleceğimizi çalmıştır yani hayatımızı. Zira hayat bir yerde
gençlik demektir. Çünkü hayat muayyen yaş aralığında yaşanan bir şeydir ve o
aralıkta gençlik çağına tekabül eder. İşte o çağımızı, o çağda yaşamamız
gereken güzellikleri, neşeyi, şenliği, hoş vakitlerimizi çaldı bizden bu
ülkenin sefil politikası ve sefil politikacıları, sırf kendi nefsi ve dünyevi
hesapları, menfaatleri uğruna. Yitik zamanların çocuklarıyız, yitirilmiş,
kaybedilmiş bir cennetimiz var. Var derken yaşayabileceğimiz değil, münhasıran
bitevi özlem duymak zorunda kalmaya mahkûm olduğumuz. Çünkü artık o cennet
kayıp. Bir daha kaybetmemek için ve geriden gelenlerin cennetlerini de çalmamak,
çaldırmamak için yeni bir bakış açısına ve yeni bir hayata muhtacız. Bunun için
de ilk evvelde keskin bir zihniyet devrimine, sonra da sarsıcı ve her şeyi
kökten sallayıcı toplumsal devrime muhtacız. Huxley ne demişti; ‘’birey hissederse
toplum dediğimiz mekanizma sarsılır.’’ Dar ve karanlık bir hayat yaşıyoruz ve
böylesi bir hayatı da geriden gelenlere tevarüs ettirmek istiyoruz. Bu insaflı
bir duruş değildir. Yitik zamanların çocuklarıyız ve o yitik zamanlarımızın
müsebbibi olanlarla hesaplaşabilmiş değiliz. Adil bir şekilde hesaplaşmamızı
yapıp, bir daha hayatlarımızın çalınmasına müsaade etmemeliyiz. Çünkü
insantekleri olarak her birimizin şenlik dolu, güzellik dolu, iyilik dolu,
mutluluk dolu hayatlara layık olduğumuzu düşünüyorum. Hayatlarımızın kısır
kavgalarla, senlik benlik davalarıyla, ucuz ve basit çıkar hesaplarıyla, dünya
için verilen kavgalarla feda edilmemesi gerektiğine inanıyorum. Hayatları boyunca
zehir içenlerin artık şerbet içmelerinin vakti gelmiştir. Ucuz palavralara ve
din ile aldatılmaya eyvallah edecek vaktimiz yoktur. Ne tek bir insanız, ne tek
bir milletiz, ne tek bir devletiz dünya üzerinde var olan. Bizimle birlikte
sayısını bilemediğimiz kadar insan, millet, devlet bulunmaktadır. Böyle bir
dünya da, münhasıran kendine odaklanıp, diğer yerlere bigâne kalmak hayatı göz
göre göre öldürmek değilse nedir? Şenlik dolu, güzellik ve mutluluk dolu bir
yaşam sunamıyorsanız, bu yönde bir yaşam arayanları suçlayamazsınız!
SADECE DÜŞÜNÜN...37...
Özgür DENİZ - 16.10.2020
Tarih: 16.10.2020
Okunma: 408
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.