SADECE DÜŞÜNÜN...39...

Özgür DENİZ - 22.10.2020

Maalesef topluma öncülük edecek, geleceğe ışık tutacak, mevcut sorunları tespit edip tedavi yöntemi önerecek ve tüm insanlığı bir bütün olarak düşünüp kuşatacak vizyondan yoksun insanların ülkesiyiz. Öngörüsüz, planlamasız insanların ülkesi. Bu yüzdende hiçbir işimiz doğru düzgün olmuyor. Herkes kendi cephesinde karşı cepheye karşı bir savaşım içinde ama kısır bir savaşım. Kimsenin kazanmadığı ama herkesin kaybettiği, böylece tüm insanların kaybettiği bir savaşım. Bizde münhasıran seyretmekle iktifa ediyoruz. Bu hengâmede çalınan hayatlarımızı izliyor ve kahroluyoruz, elimizden gelen bir şey yok, bir şey gelebilme ihtimali olsa da elimizden gelen şeyi yapacak irademiz, samimiyetimiz yok. Çünkü görünürde sanki herkesi düşünüyormuşuz, herkesi ilgilendiren şeyler söylüyormuşuz gibi görünsekte gerçekte böyle değiliz. Kendimizden başka düşündüğümüz hiçbir kimse yok, kendi hedeflerimizden başka gerçekleştirmek istediğimiz tek bir hedef bulunmamaktadır. Küçük ve bencil hesapların buzlu sularında münhasıran kendi yarınlarımızı düşünüyoruz. Bu yüzden de ben yaşayabilirim ama sen yaşamasan da, zehir içsen de tüm bunları şerbetmiş gibi bil diyoruz. Ne yaşayabiliyoruz ne de yaşatıyoruz. Utanılası bir durum ama utanmaya da yüz gerekti değil mi? Yüzsüz insanlarız maalesef. Keza sonsuz cahil insanlarız. Birisi size dese ki, her şey su mu demek, suyla mı yaşıyorsun? Ne derdiniz? Elbette yüzüne tükürdünüz değil mi? Dalga mı geçiyorsun lan sen bizimle, susuz ot bile bitmez derdiniz değil mi? Yoksa demez miydiniz? Evet demezdiniz, mal gibi eyvallah ederdiniz. Çok acı verici ve üzücü bir durum ama çaresiziz. Çare biziz ama çare olabilecek cesaretten yoksunuz. Kapı kulluğunu çok seviyoruz, insan gibi yaşamayı seçmektense. Esareti seviyoruz, insan gibi özgürce yaşamaktansa. Cehaleti seviyoruz, aydınlık içinde insanlık onuruna yaraşır bir şekilde yaşamaktansa. Böyle olunca da çizilmiş sınırların içerisine hapsolmaktan ve yaşayanları seyretmekten başka bir yolumuz yok. Korkmayın ey insançocukları, lütfen korkmayın, korku esir almasın sizi ve hayatınızı. Cesaretle yürüyün hayata karşı ve onu behemehâl alıp yaşayın, sizden çalanlardan. Çünkü cesur yaşar, korkak seyreder ve o hal üzere ölür gider. Korkak bin kez, cesur bir kez ölür. Korkak öldürür de aynı zamanda ama yaşatan cesur olanlardır.

Tarih: 22.10.2020 Okunma: 443

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?